Esas No: 2022/690
Karar No: 2022/1161
Karar Tarihi: 24.02.2022
Danıştay 8. Daire 2022/690 Esas 2022/1161 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2022/690 E. , 2022/1161 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/690
Karar No : 2022/1161
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Ağız Yüz ve Çene Cerrahisi Alanında uzmanlık belgesi almak için yaptığı başvurunun süre açısından uygun bulunmaması üzerine yaptığı itirazın reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... ve E:..., K:... sayılı kararda; her ne kadar davacı tarafından, başvurusunun alındığı tarihte yürürlükte bulunan kriterler açısından yeterli bulunduğu ve sonradan değiştirilmesinin hukuka aykırı olduğu ve kendisine uygulanamayacağı ileri sürülmekte ise de, davalı idarece yapılan savunma ve ara kararı cevaplarından, uzmanlık belgesi almak için başvuran adayların sırasıyla süre, bilimsel eser, eğitim ve öğretim faaliyetleri ve deneyim kriterleri yönünden yeterli olup olmadıklarının araştırıldığı ve davacının ilk değerlendirmede süre açısından yetersiz bulunduğu, ardından yapmış olduğu itirazın kabulü üzerine bu sefer bilimsel eser ve eğitim öğretim faaliyetleri açısından yetersiz olduğunun tespit edildiği, söz konusu tespitin hukuka aykırılığı iddiasının ise teknik ve uzmanlık bilgisi gerektirmesi ve bu konuda davacının bilirkişi incelemesi yapılabilmesi için gereken avansı yatırmayarak ve bilirkişi incelemesi yapılmasına ilişkin karardan dönülmesi gerektiğine ilişkin beyan sunması karşısında, hukuka aykırı olduğuna yönelik ileri sürülen iddialar kanıtlanamadığı, davacının bunun dışında bilimsel eser ve eğitim öğretim faaliyetleri açısından yetersiz bulunmasına ilişkin işleme karşı başkaca herhangi bir iddiasının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için dosya üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda; davacının Ağız Yüz ve Çene Cerrahisi yan dal uzmanlık belgesi almak için bilimsel eser ve eğitim kriteri açısından yeterli bulunduğu görüş ve kanaatine varıldığının belirtildiği, bilirkişilerce tanzim edilen raporun hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu, dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, davacının Ağız Yüz ve Çene Cerrahisi yan dal uzmanlık belgesi almak için bilimsel eser ve eğitim kriteri açısından yeterli olduğu ve bu durumun bilirkişi raporu ile ortaya konulduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile istinaf başvurusuna konu Mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesi uyarınca karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, işin gereği görüşüldü:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 'İstinaf' başlıklı 45. maddesinde, "1) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir...3) Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir...6) Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 'Temyiz' başlıklı 46. maddesinde, bölge idare mahkemesinde istinaf incelemesinden geçtikten sonra temyiz incelemesine tabi tutulacak olan davalar tahdidi olarak sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta; davacı tarafından, Ağız Yüz ve Çene Cerrahisi Alanında uzmanlık belgesi almak için yaptığı başvurunun süre açısından uygun bulunmaması üzerine yaptığı itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın, 2577 sayılı Kanun'un 46. madde hükmü kapsamında yer almadığı ve istinaf aşamasının sonuçlanmasıyla kesinleşeceği açıktır.
Bu durumda, ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına yönelik temyiz isteminin incelenemeyeceği sonucuna ulaşılmaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
3. Posta gideri avansından varsa artan tutarın taraflara iadesine,
24/02/2022 tarihinde oyçokluğu ile kesin olarak karar verildi.
KARŞI OY :
(X-) Dava, davacı tarafından, Ağız Yüz ve Çene Cerrahisi Alanında uzmanlık belgesi almak için yaptığı başvurunun süre açısından uygun bulunmaması üzerine yaptığı itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'un 1. maddesinde; ''Türkiye Cumhuriyeti dâhilinde tababet icra ve her hangi surette olursa olsun hasta tedavi edebilmek için tıp fakültesinden diploma sahibi olmak şarttır." hükmü 8. maddesinde; ''Türkiye'de icrayı tababet için bu kanunda gösterilen vasıfları haiz olanlar umumi surette hastalıkları tedavi hakkını haizdirler. Ancak her hangi bir şubei tababette müstemirren mütehassıs olmak ve o unvanı ilan edebilmek için Türkiye Tıp Fakültesinden veya Sıhhıye Vekaletince kabul ve ilan edilecek müessesattan verilmiş ve yahut ecnebi memleketlerin maruf bir hastane veya laboratuvarından verilip Türkiye Tıp Fakültesince tasdik edilmiş bir ihtısas vesikasını haiz olmalıdır.'' hükmü yer almıştır.
26/04/2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin 13. maddesinde, uzmanlık eğitimine giriş sınavlarının sonuçları, yerleştirme ve uzmanlık eğitimine başlama konusunda düzenlemeler yapılmış olup 'Uzmanlık yetkisinin kullanılması' başlıklı 27. maddesinde ise; "Bu Yönetmelik hükümlerine göre uzmanlık belgesi almayanlar, hiçbir yerde ve şekilde uzmanlık unvan ve yetkisini kullanamazlar." hükmü düzenlenmiştir.
Anılan mevzuat hükümleri uyarınca; tıp hekimliğinde uzmanlık unvanını kullanma yetkisi kazanmış olanların, bu unvan ve yetkisinin kullanılabilmesi için zorunlu olan uzmanlık belgesinin verilmemesi yolunda tesis edilen işlemin, ilgililerin uzmanlaştıkları dalda çalışmalarını engelleyeceği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; ilgililerin aldıkları uzmanlık eğitimi doğrultusunda 'uzman unvan ve yetkisini' süresiz olarak kullanma/kullanamama sonucunu doğuracak işlemin, bu unvan ve yetkiyle mesleğini icra etme hususunda belirleyici olduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesi kapsamında olduğu, dolayısıyla temyiz isteminin esastan incelenerek karar verilmesi gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.