Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9624
Karar No: 2021/3395
Karar Tarihi: 21.06.2021

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/9624 Esas 2021/3395 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/9624 E.  ,  2021/3395 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Davacı ... vd. vekili Av. ... tarafından, davalı Halk Sigorta AŞ vd. aleyhine 24/03/2017 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/03/2018 günlü kararın davalılardan Halk Sigorta A.Ş. vekilinin başvurusu üzerine yapılan istinaf incelemesinde; davalılardan Halk Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 04/02/2020 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan Halk Sigorta AŞ vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalılardan ...’ın, davalılardan ...’a ait araç ile seyir halindeyken sola doğru hatalı manevra yaptığını, bu sırada karşı yönde seyir halinde olan ...’nın kullandığı motosiklet ile davalılardan ...’ın sevk ve idaresindeki aracın çarpıştığını, meydana gelen kazada davacılardan ... ve ...’nın oğlu, diğer davacıların kardeşi olan ...’nın vefat ettiğini, davalılardan Halk Sigorta AŞ’nin davalılardan ...’ın sevk ve idaresindeki aracı zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortaladığını, davalı sürücünün meydana gelen kazada tam kusurlu olduğunu, müteveffa ...’nın hem anne-babasına hem de kardeşlerine destek olduğunu belirterek davacılar ... ve ... için 5.000’er TL, diğer davacılar için 1.000’er TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı ... şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olmak üzere tüm davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini, davacılar ... ve ... için 100.000’er TL, diğer davacılar için 20.000’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...’tan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalılardan ... ve ... vekili, yetkili mahkemenin Akhisar Mahkemeleri olduğunu, meydana gelen kazada ...’ın kusurlu olduğunu kabul etmediklerini, müteveffanın kullandığı motosikletin hızının yasal sınırların üzerinde olduğunu, davacının gelirinin tespit edilmesi gerektiğini, davacı kardeşlerden evli olanların müteveffanın desteğine ihtiyaçlarının bulunmadığını, bu nedenle kardeşler yönünden destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacı anne ve baba yönünden de destekten yoksun kalma tazminatı hesabında müteveffanın kusuru, evli olup olmaması gibi hususların dikkate alınması gerektiğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    Davalılardan Halk Sigorta AŞ vekili, davacıların maddi zararını kanıtlaması gerektiğini, SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, tazminata etki edecek faktörlerin belirlenerek bu hususta rapor alınması gerektiğini, zarar görenler birden fazla olduğundan teminatın paylaştırılması gerektiğini, müvekkilinin dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kusura yönelik alınan bilirkişi raporunda davacının kusursuz olduğunun bildirildiği, bu raporun ceza dosyasında alınan kusur raporu ile de uyumlu olduğu, davacılar ... ve ...’nın destekten yoksun kalma zararının bilirkişi tarafından hem PMF yaşam tablosu hem de TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak ayrı ayrı belirlendiği, dava konusu kazanın 08/05/2016 tarihinde meydana geldiği ve zorunlu mali mesuliyet sigortasının 15/05/2015-15/05/2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere düzenlendiği, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girdiği, dolayısıyla dava konusu kazanın yeni genel şartlar yürürlüğe girmeden gerçekleştiğinden yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince PMF yaşam tablosunun esas alınması gerektiği, müteveffanın kardeşleri olan davacıların yaşları, evli olmaları, ayrıca gelirlerinin bulunması ve çalışmalarına engel bir durumlarının olmaması da değerlendirildiğinde müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarının kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacılardan ... için 138.800,09 TL, davacılardan ... için 96.237,26 TL maddi tazminatın davalılardan ... ve ... yönünden olay tarihinden, davalılardan Halk Sigorta AŞ yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken tahsiline, diğer davacıların maddi tazminat isteminin reddine, davacılardan ... ve ... için ayrı ayrı 25.000’er TL, diğer davacılar için ayrı ayrı 10.000’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan ... ve ...’tan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hükme karşı davalılardan Halk Sigorta AŞ vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davalılardan Halk Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar davalılardan Halk Sigorta AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davalılardan Halk Sigorta AŞ’nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2) Davalılardan Halk Sigorta AŞ’nin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, müvekkillerinin desteğinin meydana gelen kazada vefat ettiğini belirterek destekten yoksun kalma talebinde bulunmuştur. Davacıların zararının tespiti amacıyla alınan raporda bilirkişi, muhtemel yaşam sürelerinin belirlenmesinde 1931 tarihli PMF yaşam tablosuna ve TRH 2010 yaşam tablosuna göre zararı ayrı ayrı hesaplamıştır. Davacılar vekili tarafından PMF yaşam tablosu esas alınarak yapılan hesaplama uyarınca dava ıslah edilmiş; mahkemece de PMF yaşam tablosuna göre yapılan hesaba itibar edilmiştir.
    Gerçek zarar miktarı, davacıların olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır.
    Desteğin veya hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli PMF yaşam tablosu esas alınarak belirlenmekte ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla TRH 2010 adı verilen Ulusal Mortalite Tablosu hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesaplama olup gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün TRH 2010 tablosu esas alınarak belirlenmesinin güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
    Şu durumda; davacılar ... ve ... tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alındığında, kazanılmış haklar gözetilerek anılan davacılar yönünden TRH 2010 yaşam tablosuna göre belirlenen miktara hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle PMF yaşam tablosuna göre belirlenen miktara hükmedilmesi doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalılardan Halk Sigorta AŞ vekilinin diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı Halk Sigorta A.Ş"ye geri verilmesine, 21/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi