3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/7865 Karar No: 2019/15060 Karar Tarihi: 10.07.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/7865 Esas 2019/15060 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, yerel mahkemenin verdiği kararı bozmuştur. İlk olarak, müştekinin yaralanmasına ilişkin Devlet Hastanesi raporunun yeterli olmadığı ve Adli Tıp Kurumu'na sevk edilerek daha detaylı bir rapor alınması gerektiği belirtilmiştir. İkinci olarak, sanığın iş arkadaşları ve olaya dair haksız tahrik unsurlarının dinlenmediği ve TCK'nin 29. maddesindeki hükümlerin tartışmasız bırakıldığı vurgulanmıştır. Son olarak, Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümleri iptal etmesi nedeniyle sanığın hak yoksunluğu durumunun yeniden değerlendirilmesine ihtiyaç olduğu ifade edilmiştir. Kararda, TCK'nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre rapor alınması, haksız tahrik unsurlarının dikkate alınması ve Anayasa Mahkemesi kararının göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmiştir.
3. Ceza Dairesi 2019/7865 E. , 2019/15060 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Müştekinin yaralanmasına ilişkin... Devlet Hastanesinin 13/03/2015 tarihli raporunun hükme esas alınacak ölçüde yeterli olmaması nedeniyle, müştekinin tedavi evrakları, geçici ve kesin raporlarıyla birlikte en yakın Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğüne sevk edilerek, özellikle söz konusu yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilip giderilmeyeceği hususunu gösterir şekilde, 5237 sayılı TCK"nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre rapor alınması gerektiği gözetilmeden, yetersiz rapora dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2)Müştekinin 13.03.2015 tarihli savcılık ifadesinde olay günü ismini bilmediği sanığın bir iş arkadaşına sanığın halen aynı işyerinde çalışıp çalışmadığını soruduğunu söylediği, sanığın iş arkadaşı tanık ...’in olay günü üç kişinin yolunu kestiğini içlerinden tanımadığı birinin kendine “iyi ki... değilsin,...’e çok çok selam söyle” dediğini belirttiği, sanığın kolluk beyanında ... isimli bir kişinin yanına gittiğinde müştekinin kendine bıçakla saldırdığını ve tehdit ettiğini bu nedenle tüfeği alarak geldiğini söylemesi karşısında ifadelerde ismi geçen bu kişilerin dinlenmemesi ve TCK’nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin tartışmasız bırakılması, 3)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.07.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.