9. Hukuk Dairesi 2017/19578 E. , 2018/2817 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı T.C. ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin T.C. ... ... Bölge Başkanlığının ihale yolu ile .... 15. Piyade Tugay Komutanlığının yemek işini üstlenen hazır yemek şirketleri nezdinde 30/04/2008 tarihinden itibaren sürekli ve kesintisiz olarak 15/06/2013 tarihine kadar çalıştığını, iş akdinin haksız yere feshedildiğini ileri sürerek kıdem, ihbar tazminatları ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı T.C. ... vekili, davacının .... Yemek Şirketi işçisi olup, müvekkili ile alakası olmadığını, husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ihale edilen işin tali iş olduğunu, asıl işin savunma işi olduğunu, ... ile .... Yemek Şti arasındaki ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olmadığını, müvekkili idarenin 4734 sayılı İhale Kanunu kapsamında hareket ettiğini, aradaki ilişkinin alım-satım ilişkisi olduğunu, işin bütünü ile işverene devrinde alt işveren ilişkisinden söz edilemeyeceğini, ihale şartnamesi madde 56.4"e göre aradaki ilişkinin işyeri devri niteliğinde olduğunu, İş Kanununun 2. maddesi gereğince asıl işverenden iş alan alt işverenin görevlendirdiği işçilerin sadece o işyerinde ve aldığı işte çalışması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı .... Yem. Tem. Güv. Ltd. Şti vekili, müvekkilinin T.C. ... ... Tedarik Bölge Başkanlığının ihale yolu ile ... 15.Tugay Komutanlığının yemek işini üstlendiğini, davacının Haziran 2013 tarihinde işten ayrıldığını, davacı ile imzalanan sözleşmenin belirli süreli olduğunu ve deneme süresinin 2 ay olarak kararlaştırıldığını, asıl işverenin dava dışı idare olduğunu, müvekkilinin işveren vekili olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, davacının iş akdinin işveren tarafından, haklı neden olmaksızın feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı T.C. ... vekilinin temyizi üzerine 7. Hukuk Dairesinin 19.09.2016 tarih, 2015/35846 Esas, 2016/14317 Karar sayılı ilamı ile özetle; “Somut olayda; davacı, davalı işyerinde 08:00-18:00 / 20:00 saatleri arasında depocu olarak çalıştığını iddia etmiş, davalılar ise işyerinde fazla çalışma yapılmadığını savunmuştur. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftanın 5 günü 08:00-18:00 saatleri arasında çalıştığı, bu çalışmaya ek olarak ayda 6 kez de 2 saat fazla mesaiye kaldığı kabul edilerek haftalık 3 saat fazla mesai yaptığı kanaatine varılarak kısmen kabul edilmiştir. Ancak dosyada dinlenilen davacı tanığı ... bozma kararı öncesi alınan beyanında davacının haftanın 5 günü 08:00-18:00 saatleri arasında çalıştığını, malzeme geldiğinde ayda 5 - 6 kez 2 saat kadar fazla çalışma yaptığını, bozma kararı sonrası alınan beyanında ise ayda 3 - 5 saat mesai dışında fazla çalışması olduğunu, diğer davacı tanığı ... ise bozma kararı öncesi alınan beyanında davacının haftanın 5 günü sabah 08:00 akşam 18:00 saatleri arasında çalıştığını, belirttiği saatler dışında çalışma yapmadığını, bozma kararı sonrası alınan beyanında Cuma günleri 2-3 saat kadar fazla çalışması olduğunu söylemiştir. Dinlenilen tanık beyanları muğlak ve birbirleri ile çelişkili olduğu gibi bozma öncesi ve sonrası alınan beyanlar yönünden kendi içlerinde de çelişkilidir. Ayrıca Dairemizce incelemesi yapılan emsal 2014/14267 Esas sayılı dosyada da davacı ile aynı işi yapan bir işçinin aynı tanık beyanlarına rağmen fazla mesai çalışmasının bulunmadığı tespit edilmiş ve karar onanmıştır. Toplanan tüm bu deliller kapsamında davacının fazla mesai yaptığını ispatlayamadığı anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, uygulamada çelişkiye sebep olmamak için davacının fazla mesai talebinin reddine karar vermektir. Bu talebin reddi yerine kabulüne karar vermek hatalı olup bozma nedenidir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Bozmadan sonra verilen karar davalı T.C. ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı T.C. ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay"ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da farklı bir karar vermeden yeniden hükümde karar vermek zorundadır.
Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturur.
Somut uyuşmazlıkta; Yerel Mahkemenin bozma öncesi kararında davacının ulusal bayram genel tatil ücretleri talebinin reddine karar verilmiş olup, karar davacı tarafından temyiz edilmemiş ve bu husus bozma kapsamı dışında kalarak davalılar lehine usulü kazanılmış hak oluşturmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen kararda ise, davacının ulusal bayram genel tatil ücretleri talebi hüküm altına alınmıştır. Bu durum, bozmaya uyulmakla davalılar lehine oluşan usulü kazanılmış hak ilkesine aykırıdır.
Diğer yandan, Mahkemece karar gerekçesinde davacının ulusal bayram genel tatil ücretlerine hak kazanmadığının açıklanmasına karşın, davacının bu talebinin hüküm altına alınması suretiyle gerekçe-hüküm çelişkisi yaratılması 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına ve 6100 sayılı HMK’nın 298/2. maddesine aykırı olup, kararın bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.