Esas No: 2019/6513
Karar No: 2022/580
Karar Tarihi: 24.02.2022
Danıştay 9. Daire 2019/6513 Esas 2022/580 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/6513 E. , 2022/580 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6513
Karar No : 2022/580
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı - …
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Kesinleşen ve vadesinde ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla davacının taşınmazları üzerine tesis edilen haciz işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; … vergi numarası ile … adına kayıtlı mükellefiyetten kaynaklı borçların tahsili amacıyla davacı adına ödeme emri düzenlendiği, alacağın ödenmemesi üzerine de dava konusu haciz işlemlerinin gerçekleştirildiğinin görüldüğü, olayda, … vergi numaralı mükellefiyetin, 22/01/2002 tarihinde Hasan Tahsin Vergi Dairesi Müdürlüğü'ne Seri: … numaralı kimlik sureti ile … adına yapılan işe başlama bildirimi neticesinde tesis edildiği, 28/01/2002 tarihli işe başlama yoklamasının da aynı kimlikle ... adına imzalandığı, yine iş yeri kira sözleşmesinin ... adına imzalandığı, faaliyet süresince Keskinli Ticaret-... kaşesi ile fatura düzenlendiği, defter ve belgelerin aynı isimle noterde tasdik ettirildiği, davalı idare tarafından farklı tarihlerde düzenlenen gerçek kişiler için mükellef görüntüleme belgelerinde ve hatta resen terk işleminde dahi aynı ad ve soyadın yer aldığının görüldüğü, davacı adına düzenlenerek tebliğ edildiği savunulan ödeme emirlerinin de yine ... adına düzenlendiği ancak sistem üzerinden yeniden yazdırıldığından davacının adı ve soyadının yer aldığı davalı idare tarafından açıklandığı, ayrıca işlemlerde kullanılan Seri:… numaralı kimlik ile davacıya ait kimlik arasında soyadı dışında bir farklılık bulunmadığı, bu durumun davalı idarenin … gün ve … sayılı işlemi ile de tespit edildiğinin anlaşıldığı, 14/11/2018 tarihli ara kararı üzerine davalı idare tarafından; Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası kullanılmasına ilişkin yasal düzenleme sonrasında yapılan vergi kimlik numarası birleştirme işlemleri ile mükellefiyetin davacı adına kaydedildiği, ... adına kimlik numarası ve vergi kimlik numarası bulunmadığının bildirildiği, davacı adına düzenlenen bir belge gönderilmediği, bu kapsamda mükellefiyetin, mükellefi tespti etmekle görevli vergi dairesi yanıltılmak suretiyle ... adına tesis edildiği, tarh ve tahakkuk işlemlerinin bu isim adına yapıldığı, bu isimle gerek davalı idare, gerek diğer resmi makamlar gerekse diğer mükellefler nezdinde işlemler tesis edildiği, bu durumun davalı idare tarafından da en geç 26/11/2010 tarihi itibariyle tespit edildiği, dava konusu işlem tesis edilene kadar davacı hakkında ihbarname veya ödeme emri düzenlenmediği, mükellefiyetin sonradan davacı adına kaydedilmesi için somut bir bağlantı veya gerekçe sunulamadığı, mükellefiyet kapsamında yürütülen ve borçları doğuran faaliyetin davacı tarafından yürütüldüğüne dair bir tespitin de bulunmadığı, davacının kaybolan kimliğiyle üçüncü kişiler tarafından bir takım sahte işlemler gerçekleştirildiği iddiası da dikkate alındığında, davacıya ait olduğu ispatlanamayan borçlar sebebiyle davacı hakkında tesis edilen haciz işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu haciz işleminin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Haciz işleminin dayanağı amme alacağı vadesinde ödenmediğinden davacı adına ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiği, amme alcağının tahsili amacıyla davacının taşınmazı üzerine konulan haciz işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 24/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.