Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/10310 Esas 2013/11890 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10310
Karar No: 2013/11890

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/10310 Esas 2013/11890 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2013/10310 E.  ,  2013/11890 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, resepsiyon görevlisi olarak çalışan müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı kurum vekili, husumet itirazında bulunmuş, diğer davalı cevap dilekçesi sunmamış ise de mahkemenin müzekkeresine cevabi yazısında, davacının iş sözleşmesinin ihale makamının tutanağına istinaden 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesine göre feshedildiğini belirtmiştir.
    Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın ve usule aykırı olarak feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile feshin geçersizliğine ve davacının davalı şirkette işe iadesine karar verilmiştir.
    Karar, davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında, iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18. ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    4857 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 1. fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse 4857 sayılı Kanun"un 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir.
    Buna karşılık, 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinde öngörülen, işverenin haklı sebeple derhal feshinde ise yazılı şekil şartı aranmamaktadır.
    Somut olayda, yargılama devam ederken, davacı davalı şirket tarafından 23.11.2012 tarihli yazı ile yeniden işe davet edilmiş ancak davacı bu davete icabet etmemiştir. Davacının, davete rağmen işe başlamayıp davayı sürdürmekle iş güvencesinin mali haklarını elde etmeyi amaçladığı anlaşılmakla, bu sebeple davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
    Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
    1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davanın REDDİNE,
    3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 90,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 21.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.