Esas No: 2021/4913
Karar No: 2022/689
Karar Tarihi: 24.02.2022
Danıştay 13. Daire 2021/4913 Esas 2022/689 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2021/4913 E. , 2022/689 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/4913
Karar No:2022/689
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Altın ve Döviz Yetkili Müessesesi A.Ş.
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: A Grubu Yetkili Müessese olarak döviz alım satımı konusunda faaliyet göstermekte olan davacı şirket tarafından, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No:2018-32/45) uyarınca 6 yeni şube açma izni verilmesi talebiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; ...tarih ve E....sayılı Mali Sektörle İlişkiler ve Kambiyo Genel Müdürlüğü işlemi ile davacı şirketin A grubu yetkili müessese olarak faaliyet göstermesinin uygun bulunduğu, davacı şirket tarafından 04/01/2019 tarihli dilekçe ile 4, 24/01/2019 tarihli iki farklı dilekçe ile de 2 adet olmak üzere toplamda 6 şubeye ilişkin olarak talep edilen şube açma izninin zımnen reddi üzerine bakılan davanın açıldığı,
Mahkemenin 02/06/2020 tarihli ara kararı ile davacıya "şube açma izni" verilip verilmediği, verilmiş ise davacı tarafından "şube faaliyet izni" için başvuru yapılıp yapılmadığının sorulduğu, davalı idarece ara kararına verilen ...tarih ve E....sayılı cevabi yazıda, davacıya henüz şube açma izni verilmediği, değerlendirmelerin devam ettiği, dolayısıyla davacının şube faaliyet izin başvurusunda bulunmasının da mümkün olmadığının bildirildiği,
2018/32-45 sayılı Tebliğ kapsamında A grubu yetkili müesseselerin şube açmalarına müsaade edildiği, davacının da bu kapsamda yetkili müessese olduğu, Tebliğ'in 11. maddesinde "şube açma izni"nin, 12. maddesinde ise "şube faaliyet izni"nin düzenlendiği, A grubu yetkili müessese olan bir şirketin "şube faaliyet izin" başvurusunda bulunabilmesi için öncelikle "şube açma izni"nin kabul görmesi gerektiği, olayda davacı şirket tarafından bu kapsamda 6 yeni şube açma izni başvurusunda bulunulduğu, Tebliğ'e göre başvuruya eklenmesi gerekli olan şube açılışı hakkında alınan şirket yönetim kurulu kararlarının da davalı idareye sunulduğu, sistem üzerinden yaptığı başvurusunda eksiklik bulunmadığına kanaat getirilen davacıdan evraklarını fiziken göndermesinin talep edildiği, hatta Tebliğ'in 12. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendine göre ödenmiş sermayeye her bir şube için 2 milyon TL ilave edilebileceğine ilişkin durumu belgelemesinin de talep edildiği anlaşılmakla birlikte, hem dava konusu işlemden hem de ara kararına verilen cevabi yazıdan, davacı şirketin başvurusuna ilişkin değerlendirmelerin hâlen neticelendirilmediği ve bu neticelendirilmeyişin de hukukî bir zemine oturtulamadığı, Tebliğ'in 11. maddesi kapsamında "şube açma izni" başvurularının ne kadar bir süre içerisinde değerlendirileceğine ilişkin açık bir ibare yer almamasının, bu doğrultudaki başvuruların süresiz olarak bekletilebileceği şeklinde kabulüne hukuk devleti ilkesi gereğince imkân olmaması karşısında, davacının şube açma izni başvurusu hakkında bir değerlendirme yapmak suretiyle işlem tesis edilmesi gerekliyken zımnen reddinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Diğer yandan, kararın, davacıya doğrudan şube açma izni verilmesini gerektirmediği, ancak davacının talebinin makul bir süre içerisinde değerlendirilerek bir işlem tesisini iktiza ettiğinin izahtan vareste olduğu belirtilmiştir.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi ...İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 2018/32-45 sayılı Tebliğ ile yetkili müesseselerin daha kurumsal bir yapıya dönüştürülmesi, mali alt yapı ve güvenilirliklerinin artırılması, daha denetlenebilir ve düzenli bir sistemin kurulması, faaliyet konuları ile sermaye büyüklüklerine göre ayrıştırılması, finansal kuruluşlara ilişkin ulusal ve uluslararası mevzuata uyum sağlanmasının hedeflendiği, ayrıca yetkili müessese sayısının piyasa ihtiyacı üzerinde artışının engellenmesinin de amaçlandığı, sistem üzerinden evrakların eksiksiz olduğunun başvuru sahibine bildirilmesi ve evrakların fiziksel olarak gönderilmesinin talep edilmesinin başvurunun kabul edileceği anlamına gelmediği, Tebliğ'in 11. maddesi uyarınca yetkili müesseselerce şube açma izni ve akabinde şube faaliyet izni verilmesi hususundaki yetkinin Bakanlık uhdesinde olduğu, Tebliğ'in 30. maddesi uyarınca söz konusu başvuruların ekonominin genel durumu ve diğer gelişmeler göz önünde bulundurularak değerlendirildiği ve değerlendirme süresiyle ilgili Bakanlığı kısıtlayıcı herhangi bir kural bulunmadığı, davacının başvurusunun titizlikle incelendiği, değerlendirme sürecinin devam ettiği, idarenin nihai kararını açıklamış olmasının yargı yoluna gidebilmenin ön şartı olduğu, ancak kesinleşmiş ve yürütülmesi gereken işlemlere karşı dava açabilmenin mümkün olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKÎ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın .... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 24/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.