11. Ceza Dairesi Esas No: 2019/1833 Karar No: 2019/6963 Karar Tarihi: 03.10.2019
Sahte fatura düzenlemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/1833 Esas 2019/6963 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, bir kişi 2007 yılında sahte fatura düzenlemek suçundan mahkum edilmiştir. Ancak bu hüküm, Anayasa Mahkemesinin 2015 yılında verdiği bir iptal kararı nedeniyle değerlendirilmiştir. Verilen hükümde bir isabetsizlik görülmediği için, bu kişinin temyiz nedenleri reddedilmiş ve hüküm onanmıştır. Eş zamanlı olarak, aynı suçlamadan yargılanan başka bir kişi hakkındaki mahkumiyet hükmü ise, eksik araştırma nedeniyle bozulmuştur. Bu kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi ile 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi açıkça belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2019/1833 E. , 2019/6963 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenlemek HÜKÜM : ... hakkında: Beraat ... hakkında: Mahkumiyet
I- Sanık ... hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde: 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Toplanan deliller gerekçeli kararda incelenip, sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı artırıcı ve azaltıcı nedenlerin nitelik ile derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz nedenlerinin reddiyle hükmün ONANMASINA, II- Sanık ... hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen mahkumiyet, sanık ... hakkında ise, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik sanık ... müdafii ile katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesine gelince; 1- Sanıklar ... ve ..."nin ortağı oldukları şirketin adına 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasının yargılaması sırasında, sanıkların suçlamayı kabul etmeyerek şirketin gerçek sahibinin ... isimli şahıs olup, sahte fatura düzenlemediklerini savunmaları ve sanık ...‘nin sadece 13.04.2007 ve 19.11.2007 tarihleri arasında şirketi temsil yetkisinin bulunduğunun anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, fatura sayısı ve tutarları dikkate alınarak sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan mükelleflerden kanaat oluşturacak sayıdakiler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediği, kullanan mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığı araştırılıp, düzenlendiğinin ve açıldığının tespiti halinde, karşıt inceleme raporları ve dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerden kanaat oluşturacak sayıdakiler CMK‘nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılıp tanık sıfatıyla dinlenerek, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının ve sanıkları ve savunmada adı geçen ... isimli şahsı tanıyıp tanımadıklarının sorulması; ..."nın açık kimlik ve adres bilgileri tespit edilerek tanık olarak ifadesine başvurulması; anılan dönemlerde vekaletname ile şirketin adına hareket eden kişi veya kişilerin olup olmadığının etraflıca araştırılması, gerektiğinde suça konu faturalar temin edilmek suretiyle faturalar üzerinde yer alan yazı ve imzaların sanıklara ve ... isimli şahsa aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre toplanan deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hükümler kurulması, 2- Kabule göre de; Sanık ... yönünden, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.