17. Hukuk Dairesi 2018/3869 E. , 2019/4094 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıya zorunlu trafik sigortalı aracın müvekkilinin sürücüsü olduğu motorsiklete tam kusurlu olarak çarpması sonucu müvekkilinin geçici ve sürekli işgöremezliğe uğradığını, davalının davadan önce yaptığı 14.082,00 TL ödemenin yetersiz olduğunu, müvekkilinin kaza tarihinde ve halen bir şirkette şoför/sevkiyat görevlisi olarak çalışmakta olup kaza tarihi itibariyle aylık net 850,00 TL maaş ile çalıştığını beyanla, belirsiz alacak olarak 3.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle geçici ve sürekli işgöremezlik talebini 100.220,98 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davacının 100.220,98 TL"lik sakatlık tazminatının kısmi ödeme tarihi olan 16.04.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Dosya içerisinde tarafların kusur durumlarını gösteren birbiriyle çelişkili raporlar bulunmaktadır.
Kaza tespit tutanağında davacıya tali, davalı sigortalı araca ise asli kusur verilmiştir. Mahkemece makine mühendisinden alınan rapora göre, davalı sigortalı araç arkadan çarpması sonucunda kazanın meydana gelmesinden dolayı tam kusurlu bulunmuştur. Ceza dosyasında ise ATK’dan alınan kusur raporuna göre ihtimalli olarak; davalı sigortalı araç sürücüsünün önünde seyir halinde bulunan davacının kullandığı motosiklete arkadan çarpması sonucunda meydana gelmişse davalı sigortalı araç sürücü tam kusurlu, yoksa kavşak mahallinde sola manevra yapan davacı motosiklet sürücüsüne, sol arkasından gelen otomobilin çarpması sonucunda ise davalı sigortalı araç sürücüsü tali, davacı asli kusurlu olacağı rapor edilmiş, olay yeri cd incelemesine göre mahkemece davalı sigortalı araç sürücüsü tam kusurlu kabul edilerek karar verilmiştir. Ceza mahkemesinin kararı, Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin temyiz incelemesi neticesinde; sağ önünde seyreden katılanların bulunduğu motosikletin kavşağa girmek üzere kontrolsüzce sola manevra yaptığı sırada sol arkasından gelen otomobilin seyir şeridine girerek önünü kapatması üzerine, fren tedbirlerine başvurmasına rağmen duramayarak kazanın meydana geldiği, bu nedenle sanığın tali kusurlu kabul edilmesi gerektiğinden karar bozulmuştur.
Buna göre; Mahkemece; aynı kazaya ilişkin aldırılan bilirkişi raporları arasındaki kusur dağılımına ilişkin çelişki giderilmesi için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek uzman bilirkişi kurulundan Yargıtay 12. Ceza Dairesinin bozma ilamı da dikkate alınarak, kusur dağılımına ilişkin, çelişkilerin giderilmesi yönünde denetime elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
3-Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 12.7.2018 tarihli yazısından, davacı kaza tarihleri arasında istirahat raporuna istinaden 691,81 TL geçici iş göremezlik ödeneği ödendiği anlaşılmaktadır. Buna göre davacı için hesaplanan geçici iş göremezlik zararından SGK tarafından yapılan ödemenin düşülmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur.
4-Davacının gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde aylık net 850,00 TL gelir aldığını beyan etmiş, çalıştığını iddia ettiğ... Sarayı San. ve Tic.Ltd.Şti’nin 15.4.2014 tarihli davacı tarafından getirilen belgede “firmalarında şoför olarak çalışan davacının 11.9.2010 tarihinde net 1.500,00 TL maaş almakta olup maaşında hiçbir kesinti ve haciz bulunmamakta” olduğunu belirtmiştir. Hükme esas alınan 23.10.2014 tarihli hesap bilirkişi raporunda da 1.150,00 TL aylık gelire göre hesaplama yapıldığı görülmüştür.
Böyle bir davada gerçek zararın belirlenmesi için, davacının gelirinin net ve ispata yarar somut delilerle ortaya konulması gerekmektedir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece, SGK’dan kaza tarihinden geçmiş aylara doğru istenecek hizmet dökümü ile çalıştığı işyerinden davacının gelir durumuna ilişkin belgelerin getirtilerek belirlenecek gelir durumuna ve davacının kendi beyanında ifade ettiği üzere 850,00 TL gelirinin olduğu da gözönüne alınarak hesaplama yapılması için dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor alınması ve ondan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 04/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.