Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8798
Karar No: 2019/5391
Karar Tarihi: 22.10.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/8798 Esas 2019/5391 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, mirasbırakanın ölümünden 17 gün önce taşınmazı muvazaalı olarak davalıya sattığını ve ehliyetinin olmadığını ileri sürerek tapu iptaline ve ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı ise satışın gerçek olduğunu belirtmiş ve davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, iddiaların kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, mahkemenin kısa kararda ecrimisile ilişkin herhangi bir hüküm kurmamasına rağmen gerekçeli kararda reddine karar vererek çelişki yarattığı gözlemlenmiştir. Bu nedenle, kararın bozulması ve yeniden değerlendirilmesi gerektiği hükmedilmiştir. HUMK 376, 388, 389; HMK 186, 294/4, 297 maddeleri kararda yer almaktadır.
1. Hukuk Dairesi         2016/8798 E.  ,  2019/5391 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-ECRİMİSİL



    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 22.10.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:


    -KARAR-

    Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali-tescil ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakanları ...ın davaya konu 119 parsel sayılı taşınmazdaki 13 numaralı dairesini ölümünden 17 gün önce vekili aracılığıyla davalıya sattığını, işlem tarihinde mirasbırakanın hukuki ehliyeti bulunmadığı gibi işlemin mirastan mal kaçırma amacıyla muvazaalı biçimde yapıldığını ileri sürerek tapu iptali-tescile ve ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, satışın gerçek olduğunu, taşınmazı bedeli karşılığında aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, ileri sürülen iddiaların kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki; tarafların tüm delilleri toplanıp tetkik edildikten ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun(HUMK) 376. (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun(HMK) 186.) maddesine göre son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin HUMK"nın 388. (HMK"nın 297.) maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu HUMK"nın 389. (HMK"nın 297.) maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.
    Ne var ki, uygulamada HUMK"nın 381. maddesinin son fıkrasının (HMK"nın 294/4. maddesi) getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
    İşte bu gibi hallerde HUMK"nın 389. (HMK"nın 297.) maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren, tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur.
    Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa"nın 141. maddesi ve usül kanunlarının yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca, anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
    Somut olayda, mahkemece; ecrimisil isteği yönünden kısa kararda herhangi bir hüküm kurulmadığı halde, gerekçeli kararda ecrimisil isteğinin reddine karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır.
    Hal böyle olunca, 10.04.1992 günlü ve 1992/7 esas-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır.
    Davacıların açıklanan nedenden ötürü yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK"nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi