10. Hukuk Dairesi 2011/10636 E. , 2012/4150 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, tedavisinde kullanılan ilaçlı stent için fatura ile ödediği miktarın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere ve özellikle; Mahkemelerin görevi ve yargı yolu "yasa" ile belirlenmiş olup, kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her safhasında mahkemece resen nazara alınır (HMK 1. madde). Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının, tedavisinin yapıldığı 30.12.2009 – 05.01.2010 tarihleri arası dönemde ve halen memur olarak kamu çalışanı olduğu; kalp rahatsızlığı nedeniyle .... Hastanesinde yapılan tedavisinde kullanılıp, dava konusu edilen ilaç kaplı stent bedelinin davacı tarafından ödenerek satın alındığı anlaşılmıştır.
5434 sayılı Yasanın sağlık yardımlarına ilişkin hükümleri 5510 sayılı Yasanın 106/8 maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak, 5510 sayılı Yasa"nın geçici 4. maddesinde, bu Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı taktirde; iştirakçi iken bu Yasa"nın yürürlüğe girdiği tarih itibariyle bu Yasa"nın 4. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu Yasa"nın yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Yasa hükümlerine tabi olarak çalışmış olup bu Yasa"nın 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında bu Yasayla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Yasa hükümlerine göre işlem yapılacağı belirtilmiştir.
Yine, 5510 sayılı Yasanın genel sağlık sigortası geçiş hükümlerinin düzenlendiği geçici 12. maddesinde “Bu Kanunun uygulamasında sağlık hizmeti sunucularının sigortalılık kontrolü ve diğer provizyon işlemlerini elektronik ortamda yapmaya başlaması için gerekli altyapının kurulmasına kadar, sağlık bilgilerinin yazılı olarak tutulmasına başlanır ve sağlık belgesinin veya sağlık karnesinin Kurumca verilmesine devam edilir.
Kamu idarelerinin sağlık hizmetlerinin sağlanmasına ilişkin görevleri, yürürlükten kaldırılan kanunlardaki hak ve yükümlülükler çerçevesinde ilgili kayıt ve işlemler Kurum tarafından devralınan tarihe kadar devam eder.
Kişilerin yürürlükten kaldırılan kanun hükümleri gereğince hak ettikleri sağlık hizmetleri, bu Kanun hükümleri gereğince kapsama alınmamış ise tedavi tamamlanıncaya kadar yürürlükten kaldırılan kanun hükümlerine göre Kurumca sağlanmaya devam edilir.…
211 sayılı ...İç Hizmet Kanununun, bu Kanuna aykırı hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl süreyle uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yasa koyucu, kamu çalışanlarının 5510 sayılı Yasanın genel sağlık sigortası kapsamına alınması yönünden bir devir süreci öngörmüştür. 31.12.2009 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Kamu Personelinin Sağlık Hizmetlerinin ....Devrine İlişkin Tebliğ; yine, 09.10.2010 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Türk Silahlı Kuvvetlerinde Görev Yapan Askeri Ve Sivil Personelin Genel Sağlık Sigortası Kapsamına Alınması Hakkındaki Tebliğ hükümleri gözetildiğinde, (5510 sayılı Yasanın geçici 12. maddesinin dokuzuncu fıkrası kapsamına girenler hariç) kamu personelinin 15.01.2010 tarihinden itibaren; Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan (ilgili tebliğin 5. maddesinde belirtilenler hariç) asker ve sivil personel ile bunların bakmakla yükümlü oldukları kişilerin 15.10.2010 tarihinden itibaren....devredildikleri ve 5510 sayılı Yasa hükümlerine göre genel sağlık sigortalısı sayılacağı belirtilmiştir. Devir öncesinde kamu çalışanı olup, aktif çalışması devam edenler ile bunların bakmakla yükümlü oldukları kişilerin sağlık yardımlarının, devir öncesi dönem için, yürürlükten kaldırılan kanun hükümlerine göre çalıştıkları Kurum tarafından karşılanırken, devir sonrasında ... tarafından karşılanacağı; pasif sigortalılar ile bunların hak sahiplerinin sağlık yardımlarının ise... tarafından karşılandığı gözetildiğinde, devir hükümlerinin, aktif kamu çalışanlarını kapsadığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gözetildiğinde... iştirakçileri açısından görevli mahkemenin belirlenmesinde, tedavinin başladığı tarih esas alınarak; pasif sigortalılar için tedavisi 5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden önce başlayan sigortalılar ile bunların hak sahipleri yönünden idari yargının, tedavisi anılan tarihten sonra başlayanlar yönünden adli yargının (iş mahkemelerinin) görevli olduğu; aktif olarak çalışmasına devam edenler yönünden ise, sağlık sigortası açısından... devir tarihlerine göre, .... görev yapan asker ve sivil personel ile bunların bakmakla yükümlü oldukları kişilerden tedavisi 15.10.2010 tarihinden, diğer kamu görevlileri ile bunların bakmakla yükümlü oldukları kişiler yönünden tedavisi 15.01.2010 tarihinden önce başlayan sigortalılar ile bunların bakmakla yükümlü oldukları kişiler yönünden idari yargının, tedavisi anılan devir tarihlerinden sonra başlayanlar yönünden adli yargının (İş Mahkemelerinin) görevli olduğu sonucuna varılmaktadır.
Somut olayda; memur olarak aktif kamu çalışanı olan davacının, davaya konu tedavisinin, sağlık sigortası açısından ... devredildiği 15.01.2010 tarihinden önce başladığı gözetildiğinde; uyuşmazlığın çözümünün idari yargının görev alanına girdiği gözetilerek, davanın, görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esastan reddine karar verilmiş olması isabetsiz ise de; davanın reddine ilişkin hükmün, mahkemenin görevsizliği nedeniyle redde ilişkin olduğu hususunun, hükmün infazında gözetilmesinin mümkün bulunmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 06.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.