Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/14507
Karar No: 2012/4145

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/14507 Esas 2012/4145 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2011/14507 E.  ,  2012/4145 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
    Davacı, kalp rahatsızlığı nedeniyle tedavisinde kullanılan ilaçlı stent için fatura ile ödediği 3325,00 TL’nin çalıştığı Kurum ve ... Başkanlığı olan davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde karar vermiştir.
    Hükmün, davalılardan .... Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1- Mahkemelerin görevi ve yargı yolu "yasa" ile belirlenmiş olup, kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her safhasında mahkemece resen nazara alınır.(HMK 1. madde)
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının, tedavisinin başladığı 09.10.2008 tarihinde ve halen (657 sayılı Yasaya tabi ilçe seçik kurulu müdürü olarak) kamu çalışanı olduğu; kalp rahatsızlığı nedeniyle...yapılan tedavisinde kullanılıp, dava konusu edilen ilaç kaplı stent bedelinin davacı tarafından ödenerek satın alındığı anlaşılmıştır.
    5434 sayılı Yasanın sağlık yardımlarına ilişkin hükümleri 5510 sayılı Yasanın 106/8 maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak, 5510 sayılı Yasa"nın geçici 4. maddesinde, bu Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı taktirde; iştirakçi iken bu Yasa"nın yürürlüğe girdiği tarih itibariyle bu Yasa"nın 4. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu Yasa"nın yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Yasa hükümlerine tabi olarak çalışmış olup bu Yasa"nın 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında bu Yasayla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Yasa hükümlerine göre işlem yapılacağı belirtilmiştir.
    Yine, 5510 sayılı Yasanın genel sağlık sigortası geçiş hükümlerinin düzenlendiği geçici 12. maddesinde, “Bu Kanunun uygulamasında sağlık hizmeti sunucularının sigortalılık kontrolü ve diğer provizyon işlemlerini elektronik ortamda
    yapmaya başlaması için gerekli altyapının kurulmasına kadar, sağlık bilgilerinin yazılı olarak tutulmasına başlanır ve sağlık belgesinin veya sağlık karnesinin Kurumca verilmesine devam edilir.
    Kamu idarelerinin sağlık hizmetlerinin sağlanmasına ilişkin görevleri, yürürlükten kaldırılan kanunlardaki hak ve yükümlülükler çerçevesinde ilgili kayıt ve işlemler Kurum tarafından devralınan tarihe kadar devam eder.
    Kişilerin yürürlükten kaldırılan kanun hükümleri gereğince hak ettikleri sağlık hizmetleri, bu Kanun hükümleri gereğince kapsama alınmamış ise tedavi tamamlanıncaya kadar yürürlükten kaldırılan kanun hükümlerine göre Kurumca sağlanmaya devam edilir.…
    211 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun, bu Kanuna aykırı hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl süreyle uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Yasa koyucu, kamu çalışanlarının 5510 sayılı Yasanın genel sağlık sigortası kapsamına alınması yönünden bir devir süreci öngörmüştür. 31.12.2009 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Kamu Personelinin Sağlık Hizmetlerinin .... Devrine İlişkin Tebliğ; yine, 09.10.2010 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Türk Silahlı Kuvvetlerinde Görev Yapan Askeri Ve Sivil Personelin Genel Sağlık Sigortası Kapsamına Alınması Hakkındaki Tebliğ hükümleri gözetildiğinde, (5510 sayılı Yasanın geçici 12. maddesinin dokuzuncu fıkrası kapsamına girenler hariç) kamu personelinin 15.01.2010 tarihinden itibaren; Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan (ilgili tebliğin 5. maddesinde belirtilenler hariç) asker ve sivil personel ile bunların bakmakla yükümlü oldukları kişilerin 15.10.2010 tarihinden itibaren ...’na devredildikleri ve 5510 sayılı Yasa hükümlerine göre genel sağlık sigortalısı sayılacağı belirtilmiştir. Devir öncesinde kamu çalışanı olup, aktif çalışması devam edenler ile bunların bakmakta yükümlü oldukları kişilerin sağlık yardımlarının, devir öncesi dönem için, yürürlükten kaldırılan kanun hükümlerine göre çalıştıkları Kurum tarafından karşılanırken; devir sonrasında ... tarafından karşılanacağı; pasif sigortalılar ile bunların hak sahiplerinin sağlık yardımlarının ise.... tarafından karşılandığı gözetildiğinde, devir hükümlerinin, aktif kamu çalışanlarını kapsadığı anlaşılmaktadır.
    Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gözetildiğinde; .... iştirakçileri açısından görevli mahkemenin belirlenmesinde, tedavinin başladığı tarih esas alınarak; pasif sigortalılar için tedavisi 5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden önce başlayan sigortalılar ile bunların hak sahipleri yönünden idari yargının, tedavisi anılan tarihten sonra başlayanlar yönünden adli yargının (iş mahkemelerinin) görevli olduğu; aktif olarak çalışmasına devam edenler yönünden ise, sağlık sigortası açısından ...’na devir tarihlerine göre,...görev yapan asker ve sivil personel ile bunların bakmakla yükümlü oldukları kişilerden tedavisi 15.10.2010 tarihinden, diğer kamu görevlileri
    ile bunların bakmakla yükümlü oldukları kişiler yönünden tedavisi 15.01.2010 tarihinden önce başlayan sigortalılar ile bunların bakmakla yükümlü oldukları kişiler yönünden idari yargının, tedavisi anılan devir tarihlerinden sonra başlayanlar yönünden adli yargının (iş mahkemelerinin) görevli olduğu sonucuna varılmaktadır.
    Somut olaya gelince; memur olarak aktif kamu çalışanı olan davacının, davaya konu tedavisinin, sağlık sigortası açısından ...’na devredildiği 15.01.2010 tarihinden önce, 09.10.2008 tarihinde başladığı gözetildiğinde, uyuşmazlığın çözümünün idari yargının görev alanına girdiği gözetilerek, davanın, görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırıdır.
    2- Davacının husumet yönelttiği ....hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmemiş olması, usul ve yasaya olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalılardan ... Başkanlığı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi