16. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/3214 Karar No: 2020/6076 Karar Tarihi: 17.12.2020
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/3214 Esas 2020/6076 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı taraf, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve adına tescili istemiyle açılan davanın reddedilmesi üzerine temyiz etti. Yüksek Mahkeme, kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini belirtti. Ancak mahkemenin, işin esasına girerek red kararı vermesi yanlış olduğu için, kararın gerekçesi düzeltildi ve sonuç olarak hüküm onandı. 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesi, \"kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren hak düşürücü süre\" hakkında bilgi vermektedir.
16. Hukuk Dairesi 2020/3214 E. , 2020/6076 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ...,... Köyü çalışma alanında bulunan 1045 parsel sayılı 135.762,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kamu orta malı mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 11.03.2020 tarih 2016/14330-2020/1220 Esas, Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiş ve iş bu onama ilamına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı tarafın sair itirazları yerinde değildir. Ancak, davanın kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak açıldığı ve çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin 1983 yılında yapılıp, davacının da müdahil olarak yer aldığı Kadastro Mahkemesinin 23.12.1993 tarih 1992/184 Esas, 1993/310 Karar sayılı ilamının Dairemizce onaylanması suretiyle 29.07.1994 tarihinde hükmen kesinleştiği buna göre kadastro tespitinin kesinleştiği 29.07.1994 tarihinden, eldeki davanın açıldığı 22.07.2013 tarihine kadar 3402 sayılı Yasa"nın 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığından, Mahkemece, hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilmek suretiyle red kararı verilmiş olması isabetsiz olup, Dairemizce, gerekçenin bu şekilde düzeltilerek sonucu itibariyle doğru olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekirken, yalnızca onama kararı verildiği anlaşılmakla davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulüne ve Dairemizin 11.03.2020 tarih 2016/14330-2020/1220 Esas ve Karar sayılı onama kararı kaldırılarak gerekçenin açıklanan şekilde düzeltilmesi suretiyle sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, 17.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.