23. Hukuk Dairesi 2015/5963 E. , 2017/9 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı yüklenici ... .... Ltd. Şti. arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye göre yükleniciye düşen ... numaralı dairenin, yüklenici tarafından ........1999 tarihinde davalıya satıldığını, davalının o tarihten itibaren daireyi fiilen teslim alarak kullanmaya başladığını, davalının müvekkili aleyhine açtığı tapu iptal ve tescil davası sonucunda da bu dairenin davalı adına tesciline karar verildiğini, müvekkilinin, ........1999 tarihinden 2012 yılı sonuna kadar dairenin emlak vergisi ile daireye ait bakım onarım bedelleri ve kıdem tazminatı bedellerini ödediğini, toplam ....212,65 TL olduğunu ileri sürerek, ....212,65 TL"nin her bir ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu ... numaralı daireyi yükleniciden 1999 yılında satın aldığını ve fiilen kullanmaya başladığını, dairenin ancak, müvekkilinin davacıya açtığı tapu iptal ve tescil davasının kabulü sonunda müvekkili adına tescil edilebildiğini, müvekkilince daireye ilişkin tüm emlak vergileri ve giderlerin ödendiğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceği, alacağın sebepsiz zenginleşme iddiasından kaynaklanması nedeniyle zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca ilk yapılan paylaşımda ...,...,...,... ve ... numaralı daireleri aldığı, daha sonra diğer daireleri devrettiği, kendi adına ... numaralı dairenin kaldığı, ... numaralı dairenin mahkeme kararına kadar davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, davacının farklı zamanlarda ... ve ... numaralı daireler için büyük onarım gideri, kıdem tazminatı olmak üzere toplam ....871,00 TL apartman yönetiminin hesabına yatırdığı, tanık olarak dinlenen yöneticinin beyanına, yönetim defter ve kayıtlarına göre davacının ... numaralı daire için yatırdığı giderlerin ....935,50 TL"sinin ... numaralı daire aidatlarından mahsup edildiği, yine ... numaralı dairenin ....249,81 TL olan emlak vergilerinin davacı tarafından ödendiği, bu dairenin davalıya ait olduğu, bu nedenle davacının davalıdan ....185,31 TL alacağı olduğu gerekçesiyle, davanın ....185,31 TL"lik kısmının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı ve davalı vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
...) 6100 sayılı HMK"nın 297/...-c maddesinde hükmün gerekçe bölümünün, .... fıkrada ise hükmün sonuç bölümünün kapsayacağı hususlar düzenlenmiştir. Anılan 297/...-c maddesinde, hükmün, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği öngörülmüştür. HMK"nın 297/.... maddesinde, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu öngörülmüştür. Kararın hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, arasında çelişki bulunmaması gerekmektedir.
Öte yandan, tarafların tüm delilleri toplanıp, inceledikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HMK"nın 298/.... (HUMK"nın 388.) maddesi uyarınca kararı, gerekçesi ile birlikte yazması ve hüküm sonucunu HMK"nın 294/.... (HUMK"nın 389.) maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır. Ne var ki, uygulamada HMK"nın 294/.... (HUMK"nın 381/son) maddesi hükmüne dayanılarak zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucu tutanağa geçirilip, tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
İşte bu gibi hallerde, HMK"nın 294/.... (HUMK"nın 389.) maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara uygun olarak gerekçeli kararın yazılması zorunludur. Esasen, kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan el çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak bulunmamaktadır. HMK"nın 298/.... maddesi uyarınca, gerekçeli karar tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili ya da farklı olması, yargılamanın aleniyetine, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa"nın 141. maddesi ile HMK"nın ve HUMK"nın yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca, anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksi düşünce ve uygulama yargının, yargıcın ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile bağdaşmaz. Kısa ve gerekçeli karar arasında farklılık ve çelişki yaratılması halinde, ....04.1992 gün ve 1991/... Esas, 1992/... Karar sayılı ... İçtihatları Birleştirme kararı çerçevesinde, mahkemece, kısa karar ile bağlı kalınmadan, yeni bir kısa ve buna uygun gerekçeli karar verilmelidir.
Mahkemece, kısa kararın birinci bendi ile, "Davacının ....249,81 TL emlak vergisi nedeniyle ....935,50 TL büyük onarım ve kıdem tazminatı nedeniyle olmak üzere toplam ....185,31 TL"lik davasının kabulüne, fazla istemin reddine," karar verilmiş olmasına rağmen, hükmün gerekçe bölümünde, ....185,31 TL alacağa dava tarihinden tahsil tarihine kadar yasal faiz uygulanması gerektiği hususunun bilirkişi raporunda belirtildiği, raporun usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesine yer verilerek, hükmün .... bendinde " davacının ( ... numaralı daire için ) ....249,81 TL emlak vergisi nedeniyle, ( ... numaralı daire için ) ....935,50 TL büyük onarım ve kıdem tazminatı ( aidat ) nedeniyle olmak üzere toplam ....185,31 TL"lik davasının kabulü ile ....07.2013 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine" karar verilmiştir.
Bu durumda mahkemece, kısa kararda, hüküm altına alınan alacağın faizi ile ilgili bir hüküm kurulmamış iken, gerekçeli kararda faiz uygulanması gerektiği yönündeki gerekçesine yer verilmesi, hüküm fıkrasında da davacının alacağının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar, kısa karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturacak şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
...) Bozma nedenine göre, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re"sen BOZULMASINA, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ....01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.