Sahte fatura düzenlemek ve kullanmak - Defter ve belge ibraz etmeme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/12782 Esas 2019/6954 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/12782
Karar No: 2019/6954
Karar Tarihi: 03.10.2019

Sahte fatura düzenlemek ve kullanmak - Defter ve belge ibraz etmeme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/12782 Esas 2019/6954 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın 2010 ve 2011 yıllarında sahte fatura düzenlediği ve kullanmak suçlamasıyla açılan davada, mahkeme eksik araştırma ve inceleme yaparak karar vermiş, bu nedenle karar bozulmuştur. İlk olarak, sanığın adına atılı imzaların kendisine ait olup olmadığının uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması gerektiği, ayrıca defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunun oluşabilmesi için belgelerin varlığının usulüne uygun olarak araştırılması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, sanığın zincirleme suç hükmü uygulanmamış, sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlarının ayrı ayrı değerlendirilmediği, takdiri indirim uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadığı ve TCK'nin 53. maddesi uygulamasının yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Detaylı açıklamalar:
- Sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçu için TCK'nin 43. maddesindeki zincirleme suç hükmü uygulanmamıştır.
- Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu için belgelerin varlığı usulüne uygun olarak araştırılıp, bulunup bulunmadığı değerlendirilmemiştir.
- Sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
- TCK'nin 62. maddesi gereğince takdiri indirim u
11. Ceza Dairesi         2016/12782 E.  ,  2019/6954 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte fatura düzenlemek ve kullanmak, Defter ve belge ibraz etmeme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- Sanık hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği ve kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın suçlamaları kabul etmeyerek suça konu şirket ile ilgisinin olmadığını, şirketi kendisinin kurmadığını, şirket kuracak birikimi ve gücünün olmadığını, hurdacılık yaptığını beyan etmesi karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından; sanık adına atılı imzaların bulunduğu işe başlama bildirimi, yoklama fişleri, matbaa basım bilgi formları ve şirketin kuruluşuna dair tüm belgeler celp edilip, sanığa gösterilerek söz konusu belgelerdeki yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması; kabul etmediği takdirde yazı ve imza örnekleri temin edilerek, anılan belgelerde yer alan yazı ve imzaların sanığa aidiyeti hususunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınmasından sonra, toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi,
    2- Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunun oluşabilmesi için,"..varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olan" defter ve belgelerin, saklama zorunluluğu olan 5 yıllık süre içerisinde usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen vergi incelemesi için yetkili memura ibraz edilmemesinin gerektiği, dava dosyası içerisinde bulunan vergi suçu raporu ve eklerinde, suçun esasını oluşturan ve ibrazı istenen 2010 takvim yılına ilişkin yasal defter ve belgelerin varlığının sabit olduğunu gösteren noter tasdik kayıtları ile diğer belgelerin basım bilgilerine ilişkin herhangi bir tespitin bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanığın mükellefi olduğu şirket adına 2010 takvim yılına ait yasal defter ve belgelerin varlığını gösteren noter tasdik kayıtları ile matbaa basım bilgi formlarının bulunup bulunmadığı usulünce araştırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile mahkumiyet hükmü kurulması,
    3- Kabule göre de;
    a) Aynı takvim yılı içerisinde birden fazla sahte fatura düzenlediği kabul olunan sanık hakkında TCK"nin 43. maddesindeki zincirleme suç hükmü uygulanmayarak eksik ceza tayini,
    b) Sanık hakkında "2010-2011 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak ve düzenlemek" suçlarından kamu davası açıldığı ve hükmün gerekçesinde sanığın 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura kullandığı ve düzenlediğinin kabul edildiği belirtilmesine rağmen, sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu, bu suçların birbirine dönüşmeyeceği ve her bir suç yönünden ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması,
    c) Sanığın lehe hükümlerin uygulanmasına ilişkin talebine rağmen, TCK"nin 62. maddesi gereğince takdiri indirim uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
    d) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza miktarları itibariyle sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 03.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.