16. Hukuk Dairesi 2020/2050 E. , 2020/6028 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... ve diğerleri tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "muris İsmail terekesine göre 3. kişi konumunda bulunan ... "ye pay devri geçersiz olduğu gibi, ayrıca adı geçenin taşınmaz üzerinde zilyetliği de bulunmadığından, sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı belirtilerek, İsmail eşi ..."ın diğer mirasçı davalı ..."ye yaptığı satış geçerli olduğu halde bunun dikkate alınmamasının; öte yandan diğer mirasçılar ..., ..., ... ve ..."in miras paylarını davalı ...’a devredip devretmedikleri saptanmadan ve taşınmaz üzerindeki muhdesatın kim tarafından yapıldığı, buna göre 3402 sayılı Yasa’nın 19. maddesinin uygulanma olanağı bulunup bulunmadığı da araştırılmadan karar verilmesinin isabetsizliğine" değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 130 ada 62 parsel sayılı taşınmazın isim ve payları belirtilerek ... mirasçıları adına (pay devirleri de gözetilmek suretiyle) tapuya tesciline, muhdesat bakımından beyanlar hanesinde şerh verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hükmün, davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 21.11.2019 tarih 2016/16012-2019/7590 Esas, Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş ve bu kez onama ilamına karşı davalılar vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalılar vekilinin taşınmazın mülkiyetine yönelik karar düzeltme talepleri yerinde değildir. Ancak hükmüne uyulan bozma ilamında; "dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların kim tarafından meydana getirildiği belirlenerek, muhdesatların ortak mirasbırakan dışındaki kişiler tarafından meydana getirildiğinin anlaşılması halinde, muhdesatların niteliğinin belirlenerek meydana getiren kişilere ait olduğunun 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 19. maddesi hükmü uyarınca tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmesi" gereğine değinilmiş olup, Mahkemece, anılan kanun maddesinde, miras bırakan ve paydaşları dışındaki kişiler tarafından meydana getirilmesi halinde muhdesat olarak gösterilebileceği, mirasçılar arasında iştirak halinde mülkiyet bulunması nedeniyle “iştirak halinin” kanun maddesinde belirtilen “paydaş” tanımına girmeyeceği, taşınmaz üzerindeki muhdesatların taşınmaza davacılarla birlikte iştirak halinde malik olan davalı tarafça meydana getirildiği gerekçesiyle, muhdesatların beyanlar hanesinde gösterilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de kanun hükmünün yanlış yorumlanmasına dayalı olarak verilen bu kararda isabet bulunmamaktadır.
3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 19/2. maddesi uyarınca, taşınmaz üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise; bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın veya kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceği hükme bağlanmış olup, malikler arasında elbirliği (iştirak hali) ya da paylı mülkiyet noktasında ayırım yapılmamıştır. Dairemizin yerleşik uygulamaları da bu yönde olup, taksime konu edilmemiş diğer bir anlatımla tüm mirasçıların elbirliği ile mülkiyetinde olan taşınmazlarda, muris dışında mirasçılardan biri ya da birkaçı tarafından meydana getirilen muhdesatın anılan madde uyarınca beyanlar hanesinde gösterilmesi gerekir. Kaldı ki; eldeki davanın aktarılan dava niteliğinde olduğu gözetildiğinde, bu hususta talep olmasa dahi 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 30/2. maddesi gereğince Mahkemenin re"sen hareket ederek taşınmazın malikini belirlemekle yükümlü olduğu gibi muhdesatların beyanlar hanesinde gösterilmesinde de aynı yükümlülüğünün bulunduğu açıktır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, tespit tarihi itibariyle taşınmaz üzerinde bulunan ve davalı tarafça meydana getirilen havuz ve meyve ağaçlarının beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmesi gerekirken, hükmüne uyulan bozma ilamına ve bozma ilamının atıf yaptığı 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 19. maddesinin yanlış anlam atfedilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerektiği halde sehven onanmış olduğu anlaşılmakla, davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 21.11.2019 tarih 2016/16012-2019/7590 Esas, Karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılmasına ve hükmün yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 17.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.