Esas No: 2018/514
Karar No: 2022/1116
Karar Tarihi: 24.02.2022
Danıştay 4. Daire 2018/514 Esas 2022/1116 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/514 E. , 2022/1116 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/514
Karar No : 2022/1116
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Şirketi
VEKİLİ : Av. ….
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin, 2012 ve 2013 yılı hesaplarının kurumlar vergisi, geçici vergi ve katma değer vergisi yönünden incelenmesi sonucu tanzim olunan … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporları ile, … Tic. San. Ltd. şirketine 2007 yılı içerisinde yapmış olduğu menkul mal satışından kaynaklı alacağının tahsiline yönelik olarak açtığı dava sonucunda, Mahkeme kararı ile lehine doğan ve adı geçen firmadan tahsil edilen faizi beyan dışı bıraktığından bahisle davacı adına vergi ziyaı cezalı olarak re'sen tarh ettirilen 2012 yılı kurumlar vergisi, geçici vergi, 2012/11 dönemi katma değer vergisi ve 2013/8 dönemi katma değer vergisini ihtiva eden ihbarnamelerin iptali ile 2013 yılına ilişkin olarak beyan edilen 397.463,75 TL tutarlı temerrüt faizi üzerinden hesaplanarak ödenen kurumlar vergisinin iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararda; asıl alacağın vadesinden altı sene sonra mahkeme kararına istinaden davacı şirkete ödenen faizin alacak bedelinde meydana gelen değer kaybının tazminatı niteliğinde olduğu, ödenen faizin, nakdi sermaye veya kamu tüzel kişilerince senede bağlanmış faiz olmadığından ortada kanunun aradığı anlamda bir menkul sermaye iradı bulunmadığı, menkul sermaye iradı sayılmayan temerrüt faizi üzerinden tarh edilen kurum geçici vergisi, kurumlar vergisi ve katma değer vergisinde hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davalı idarece ticari kazanç olarak matraha dahil edilmesi gerektiği iddia edilen temerrüt faizi, davacının ticari faaliyeti kapsamında yapmış olduğu emtia satışından kaynaklanmakta ise de, gerçekte, davacının 2007 yılında tahsil etmesi gereken alacağını zamanında tahsil edememesi, bu sebeple nakdinden bir süre için yoksun kalması nedeniyle uğradığı zararın telafisine yönelik olarak, adli yargı yerince, davacı lehine hükmedilmiş bir tazminat niteliğinde olup, davacı açısından ticari faaliyet kapsamında elde edilen bir gelir/kazanç unsuru ve ticari faaliyet çerçevesinde yapılan teslime karşılık tahsil edilmiş tutar olarak kabul edilemeyeceği, ticari faaliyetten kaynaklanmayan söz konusu faiz gelirinin, ticari kazanç ve ticari faaliyet kapsamında yapılan teslime ilişkin olduğundan bahisle, kurumlar vergisi, geçici vergi ve katma değer vergisi matrahlarına dahil edilmesi suretiyle yapılan dava konusu cezalı tarhiyatlarda, bu gerekçeyle, yasal isabet görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf isteminin yukarıda belirtilen gerekçe ile reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 2012 hesap dönemi içerisinde beyan edilmesi gereken temerrüt faizinin beyan edilmediği, vergi ziyaına sebebiyet verildiği, mükellef kurum tarafından kazanılan dava sonucunda elde edilen alacak tutarının beyannameye dahil edilmediği, elde edilen temerrüt faizi için KDV hesaplanmadığından yapılan incelemeler sonucunda tesis edilen işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ….. Vergi Dava Dairesinin …. tarih ve E:…., K:…. sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 24/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.