1. Hukuk Dairesi 2016/9211 E. , 2019/5385 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil- tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 22.10.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili Avukat ve diğerleri gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, hile ve gabin hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, mirasçılar arasında yaşanan tartışmalar neticesinde psikolojisinin bozulduğunu, annesine kendisini emniyet müdür muavini olarak tanıtan, daha sonra da kendisinin de tanıştığı davalı ..."ün mesleki itibarını kullanarak güvenini kazandığını, davalı ..."ün ..."daki dairesini satması ve ..."dan ev alması için kendisini ikna ettiğini, bu suretle maliki olduğu 1821 parsel sayılı taşınmazdaki 5 nolu bağımsız bölümün yeğeni olan diğer davalı ..."e bedelsiz olarak temlikini sağladığını, bir süre sonra davalı ..."ü çalıştığı işyerinin patronu ile tanıştırdığını, patronunun kuşkulanarak ... emniyeti ile irtibat kurması neticesinde böyle bir şahsın kadrolarında olmadığının ortaya çıktığını ve şahsın yakalandığını, suçunu kabul eden davalı ... hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nca soruşturma başlatıldığını, yapılan işlemin muvazaalı olduğunu, her iki davalının hile ve gabin yolu ile iradesini fesada uğrattıklarını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline olmadığı takdirde dava konusu taşınmazın satış tarihindeki değerinin davalılardan tazminine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., davalı ..."ün babasının arkadaşı olduğunu, taşınmazı yatırım amaçlı aldıklarını, 40.000,00 TL satış bedelini alan davacının aynı gün satış bedelinden 21.000,00 TL"sini, dava dışı Gonca adına kayıtlı aracı satın alarak ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı ..."ün, emniyet görevlisi olduğu telkiniyle davacı üzerinde güven sağladıktan sonra dava konusu taşınmazın satışına aracılık ederek, taşınmazın diğer davalı ..."e 40.000,00 TL bedelle satılmasını sağladığı, satış bedelini elden ve nakit olarak davalı ..."den aldığı, yine davacıya ..."dan satın almasına aracılık ettiği aracın bedeli olarak 21.000,00 TL"yi araç sahibine verdiği, daire bedelinden kalan kısmı davacıya vermediği, davalı ..."ün hileli davranışlarla davacıyı dolandırdığının ceza mahkemesi kararıyla sabit olduğu, kayıt maliki davalı ..."in iyiniyetli 3. kişi olduğu gerekçesiyle, tapu iptali ve tescil talebinin reddine, dava konusu taşınmazın satış tarihindeki değeri olan 54.049,00 TL"den davacıya verilen 21.000,00 TL düşüldükten sonra kalan 33.049,00 TL tazminatın davalı ..."ten tahsiline karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı ...’ın maliki olduğu 1821 parseldeki 5 nolu bağımsız bölümü, 10.06.2009 tarihinde davalı ...’ya satış suretiyle temlik ettiği, davacı ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine eldeki davadaki iddialarla 08.07.2009 tarihinde şikayette bulunması üzerine yapılan yargılama sonucunda ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14.03.2011 tarih, 2010/169 Esas, 2011/76 Karar sayılı kararı ile sanık ...’nin hileli davranışları ile katılanı (eldeki dosyadaki davacı) aldatıp, katılan zararına, diğer sanık ...’ya yarar sağladığı gerekçesiyle dolandırıcılık suçundan 20.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanık ...’nın diğer sanık ... ile birlikte hareket ettiğine dair delil bulunmadığından beraatine ilişkin verilen kararın sanık ... tarafından temyizi üzerine, hükmün Yargıtay 23. Ceza Dairesi’nin 28.04.2015 tarih, 2015/439 Esas, 2015/954 karar sayılı ilamı ile onanarak aynı tarihte kesinleştiği, 24.05.2017 tarihli ek karar ile dolandırıcılık suçunun uzlaşma kapsamına alınması ve tarafların uzlaşmaları nedeniyle açılan kamu davasının düşürülmesine karar verildiği, ek kararın itiraz edilmeden 07.07.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki; kendisini resmi görevli olarak tanıtan davalı ...’nin davacıyı hileli hareketlerle kandırıp çekişme konusu 1821 parsel sayılı taşınmazdaki 5 nolu bağımsız bölümün diğer davalı ...’e devrini sağladığı derecattan geçerek kesinleşen ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14.03.2011 tarih, 2010/169 Esas, 2011/76 Karar sayılı kararı ile sabittir.
Hal böyle olunca, tapu iptal ve tescil isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.