5. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/25020 Karar No: 2016/3190 Karar Tarihi: 23.02.2016
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2015/25020 Esas 2016/3190 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2015/25020 E. , 2016/3190 K. "İçtihat Metni"
TARİHİ : 23/06/2015 NUMARASI : 2014/257-2015/277
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R -
Dava ve birleştirilen dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-) Yapılan incelemede, dava konusu 154 ada 41 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı, imar uygulaması sonucu 14.09.2012 tarihinde kapatılarak, davacının yeni oluşan 1780 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 31123/6940716 oranında paydaş yapıldığı anlaşılmıştır. Mahallinde yeniden keşif yapılarak, yeni oluşan parsele davalı idarece el atılıp atılmadığı tespit edilerek, el atma yok ise, bu parselin kamuya özgülenip özgülenmediği, özgülenmiş ise ne olarak özgülendiği belirlendikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 2-) Dava konusu taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanunu"nun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir. Bilirkişi raporlarında bu yönteme uyulmadan değer biçilmiştir. Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkân tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 23/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.