11. Hukuk Dairesi 2016/11244 E. , 2018/1729 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/03/2016 tarih ve 2015/285-2016/141 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yararına verilen 16/04/1992 tarih, ....000.000.000 TL tutarlı teminat mektubunun nakde çevrilerek irat kaydına karar verilmesi üzerine ihtirazi kayıtla 09/01/1998 tarihinde ödenmek zorunda kalınan 78.460.351,000 TL"lik faizin tahsilatı sonrası mektubun paraya çevrilmesinin yerinde olmadığının anlaşıldığı, ödenen tutar mahkeme kararı üzerine yasal faizi ile geri ödenmişse de müvekkili banka tarafından, ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/84 E. 2011/76 K sayılı kararına uygun olarak faizin ticari temerrüt faizi olarak ödenmesi gerektiğini, ancak kurumun yasal faiz uyguladıklarını, davalı kurumca 01/06/2015 tarihli yazılarında belirtilen 35 günlük yasal faiz tutarı olarak belirtilen 1.636,70 TL"nin müvekkili banka hesaplarına aktarıldığını, bu ödeme sonrası istemleri olan 29.778,78 TL"sinden geriye 28.142,08 TL kaldığını ileri sürerek 28.142,08 TL müvekkili banka faiz alacağının dava tarihinden itibaren işletilecek 3095 sayılı Yasa"nın .../.... maddesi uyarınca işleyen faizi ve BSMV"si ile davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Ege Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü vekili ve ... vekili; teminat mektubunda banka ile muhatap arasında bir ticari iş ilişkisinden bahsedilmeyeceği, bu nedenle teminat mektubundan kaynaklanan alacağa ticari temerrüt faizinin uygulanmasının yanlış olacağı, davacı tarafa ifa edilecek herhangi bir borcu kalmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; ... Bankası tarafından verilen ....000.000.000 TL"lik süresiz kesin teminat mektubunun hazineye irad kaydına karar verilmesine dayalı olarak teminat mektubunun nakde çevrilmesiyle birlikte 78.460.357.000 TL yasal faizinin de ödenmesinin talep edildiği, davacı bankanın ihtirazi kayıtla bu faizi ödediği, ancak ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/84 esas sayılı dava sonucu verilen ve kesinleşen 16/03/2011 tarih, 2011/76 sayılı kararla istirdat talebinin kabulü ile 171.827,40 TL"lik reeskont faizin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verildiği, ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı doğrultusunda talep edilen faiz tutarının 257.271,41 TL olduğu, bu talebe karşılık davalı Bakanlık tarafından yasal faiz işletildiği, %5 BSMV"nin de dahil edilmediği 227.492,63 TL"lik ödeme yapıldığı, davacı tarafından talep edilen tutar ile davalı tarafından yapılan ödeme arasında 29.778,78 TL"lik faiz farkının bulunduğu, adi kanuni faiz oranına göre hesap yapılarak 1.636,70 TL"lik faiz mahsup edildiğinde 28.142,08 TL"lik davacı alacağının bulunduğu, davacı bankanın alacağı ticari işletmesiyle ilgili olduğundan ihtilaf konusu işin de ticari iş olması nedeniyle 3095 sayılı Kanun"un ticari işlerde faize ilişkin kurallarına tabi olacağı ve davalı idareden ticari işlerde uygulanacak faiz oranı olan avans faizi üzerinden faiz talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile 28.142,08 TL"nin 3095 sayılı Yasa"nın .../.... maddesi gereğince işletilecek avans faizi ve BSMV"si ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, davacının ilama dayalı faiz alacağının temerrüt nedeniyle ticari faiz ile faizlendirilip ödenmesi gerekirken adi kanuni faiz oranları üzerinden hesap yapılarak eksik ödeme yapılması nedeniyle açılmış faiz alacağı farkına ilişkindir.
Taraflar arasındaki ilişki, davalıların davacı bankadan aldığı teminat mektubunu nakde çevirip haksız yere faiz tahsil etmesiyle başlamış, davacı davalılar aleyhine ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davayı kazanmış ve mahkemece “faize yönelik davanın kabulü ile 171.827,40 TL"nin davalılardan tahsiline” karar verilmiş, işbu karar da 04.04.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı, davalılara gönderdiği 02.07.2013 tarihli yazısında, 03.07.2013 tarihi itibariyle alacağının 257.271,41TL olduğunu, ödemenin bu tarihi aşması halinde hergün ticari faiz oranı üzerinden işleyecek faiz ve BSMV tutarının da ödenmesi gerektiğini ifade etmiştir. Her nekadar söz konusu yazıda davacıda bir tablo halinde alacaklı olduğu kalemleri, faiz ve BSMV tutarını göstermiş ise de, asıl alacağı olan tutara hangi tarihten itibaren ve hangi oranlarda faiz işleterek 257.271,41 TL alacaklı olduğu sonucuna vardığı anlaşılamamıştır. Davalılar ise cevaben gönderdikleri yazılarda, hüküm altına alınan bedellere yasal faiz işletilmesi gerektiğini savunmuş ve ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinde verilen kararın tarihini (16.03.2011) esas alarak yasal faiz oranları üzerinden hesap yaparak davacıya 227.492,63 TL ve 1.636,70 TL ödeme yapmıştır. Dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporunda, davacının talebi olan 257.271,41 TL"den davalılar tarafından yapılan ödemeler düşüldüğünde davacının 28.142,08 TL alacaklı olduğu sonucuna varılmış, mahkemece de işbu rapor hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, bilirkişi raporunda davacının talep ettiği alacak tutarına nasıl ulaştığı, fazi başlangıç tarihi olarak hangi tarihin esas alındığı ve hangi tarihe kadar hangi faiz oranları üzerinden hesap yapıldığını denetime elverişli şekilde yansıtılmamış, davacının 02.07.2013 tarihli yazısında bulunan hesap tablosunun doğruluğu tartışılmaksızın rapora alınmış, yine davacının yaptığı hesabı aynen alarak davalılar tarafından yapılan ödemeleri de mahsup ederek davacının 28.142,08 TL alacaklı olduğuna kanaat getirilmiştir. Bu durumda, açık, anlaşılır ve denetime elverişli hesap yapılarak davacının alacağının tespiti yapılmadığından bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru olmamıştır. O halde, mahkemece öncelikle davacının talep ettiği alacak tutarına nasıl ulaştığı, faiz başlangıcı için hangi tarihi esas aldığı ve hangi tarihe kadar hangi oran üzerinde faiz talep ettiği ile davalıların hangi faiz oranları üzerinden hangi tarih aralıklarını esas alarak hesaplama yaptığı denetime elverecek şekilde açıklattırılıp, Dairemizin 2008/4042 esas 2009/7977 karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere davacının davalı lehine teminat mektubu düzenlemiş olduğu ve yaptığı ticari nitelikteki iş nedeniyle ticari temerrüt faizi isteyebileceği de gözetilerek denetime elverişli yeni bir bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
...- Bozma sebep ve şekline göre, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 07/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.