16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4903 Karar No: 2019/649 Karar Tarihi: 07.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4903 Esas 2019/649 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Suçlaması \"silahlı terör örgütüne üye olma\" olan sanık, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9-6, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunda bulunmuş ancak başvurusu esastan reddedilmiştir. Sanığın çocuğunu örgüte müzahir dershaneye göndermek örgütsel bir eylem sayılmamıştır. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının, TCK'nın 53. maddesine göre infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemler kanuna uygun olarak yapılmış, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği sonucuna varılmıştır. Temyiz davası esastan reddedilerek hüküm onanmıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9-6, 63.
16. Ceza Dairesi 2018/4903 E. , 2019/649 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 3/1 maddesi yollamasıyla TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1,TCK"nın 53, 58/9-6, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın çocuğunu örgüte müzahir dershaneye göndermesinin örgütsel bir eylem olarak değerlendirilemeyeceği kabul olunarak yapılan değerlendirme sonucunda; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1 maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 07.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.