
Esas No: 2018/565
Karar No: 2022/656
Karar Tarihi: 24.02.2022
Danıştay 13. Daire 2018/565 Esas 2022/656 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2018/565 E. , 2022/656 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/565
Karar No:2022/656
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Kurulu
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Meyda Yayın Hizmetleri A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait "..." logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 25/07/2015 tarihinde saat 18:58'de yayınlanan ''... " adlı programda yer alan haber ve görüntüler nedeniyle 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinin ihlâl edildiğinden bahisle davacı şirkete aynı Kanunun 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca uyarı yaptırımı uygulanmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı yazı ile bildirilen ... tarih ve ... sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; dava konusu programın haber programı olduğu, haberde yer alan ifade ve görüntülerin, ülke gündeminde yer alan terör olaylarının yoğunlaştığı bir dönemde gizlilik kararı alınmayan savcılık soruşturma dosyasında mevcut ifade tutanaklarına dayanılarak MOBESE görüntüleri eşliğinde verildiği, davacının cevap ve düzeltme hakkını kullanabileceği, haberde yer alan ifadelerin ifade ve basın özgürlüğü sınırları içerisinde toplumun haber alma hakkı çerçevesinde haber niteliğinde değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu programda kullanılan ifadelerin ifade ve basın özgürlüğü sınırları içerisinde kalmadığı, haberin devletin resmi kayıtları olan MOBESE görüntülerine ve şüpheli ifade tutanaklarında bulunan beyanlara dayalı olarak görünen gerçekliğe uygun bir şekilde yapılmasının yargıya intikal etmiş bir konu hakkında kişinin suçluymuş gibi gösterilmesine cevaz vermeyeceği, haberin şüpheli ifade tutanaklarına dayandırılmasının yargılama sürecine açık müdahale niteliği taşıdığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, dava konusu haberin konusunun millî güvenlikle alâkalı olmasından dolayı kamuoyuna aktarılmasının kamunun menfaatine olduğu, basının sorumluluğunun görünen gerçeği araştırmakla sınırlı olduğu, kesinleşen bir merci kararının beklenmesinden sonra yapılan bir haberin güncelliğini kaybedeceği, haber hakkında yargı mercilerince gizlilik kararı verilmediği, haberin yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkilemediği, benzer haberlere yönelik yaptırım uygulanmayarak eşitlik ilkesine aykırı davranıldığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Davacı şirkete ait "..." logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 25/07/2015 tarihinde yayınlanan "..." adlı programda; şahsı hakkında kullanılan ifadeler nedeniyle ... Milletvekili ... tarafından davalı idareye şikayet dilekçesi verildiği, şikayet dilekçesi üzerine yapılan inceleme neticesinde; programda "Şu anda da ekranlara geliyor mühimmat ciddi anlamda bir mühimmatın olduğunu söylemiştik. Onları saymakta fayda var: 3 roketatar, 4 adet M-16 otomatik tüfek, 25 el bombası, 2 bin mermi. Yani ... milletvekilinin aracı olarak taşıdığı PKK'nın bir şekilde aracılığını yaptığı, mühimmat taşıyarak aracılığını yaptığı o malzemeler, o mühimmat şu anda ekranlara geliyor." şeklindeki ifadelerin maksadını aşar nitelikte olduğu, silahların milletvekilinin aracında bulunduğu algısını oluşturabileceği, dolayısıyla da doğrudan suçlayıcı unsurlar taşıdığı ve PKK terör örgütünün kuryeliğini yapmanın ciddi bir suç teşkil etmesine rağmen bu suçun sabit olmaması gerekçesiyle 6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde ifade edilen, "Suçlu olduğu yargı kararı ile kesinleşmedikçe hiç kimse suçlu ilan edilemez veya suçluymuş gibi gösterilemez; yargıya intikal eden konularda yargılama süresince, haber niteliği dışında yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkiler nitelikte olamaz" hükmünün ihlal edildiğinden bahisle Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun ... tarih ve ... sayılı toplantısında alınan ... sayılı kararla, davacı kuruluşun uyarılmasına karar verildiği, söz konusu kararın iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa'nın "Suç ve cezalara ilişkin esaslar" başlıklı 38. maddesinde, suçluluğu hükmen sabit olana kadar kimsenin suçlu sayılamayacağı kurala bağlanmıştır.
6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde, yayın hizmetlerinin, suçlu olduğu yargı kararı ile kesinleşmedikçe hiç kimse suçlu ilân edilemeyeceği veya suçluymuş gibi gösterilemeyeceği, yargıya intikal eden konularda yargılama süresince, haber niteliği dışında yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkiler nitelikte olamayacağı; işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükteki hâli olan 32. maddesinin ikinci fıkrasında, 8'inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanunun diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcılarının uyarılacağı kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Aktarılan mevzuat hükümlerinin incelenmesinden, hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunmadıkça hiç kimsenin suçlu olarak ilan edilemeyeceği, radyo ve televizyon yayınlarında suçluymuş gibi gösterilemeyeceği; bu kapsamda, adlî olaylara ilişkin haberlerin veriliş şekilleri ile habere yönelik değerlendirmelerde objektif sınırların aşılmaması ve masumiyet karinesini ihlal edecek uygulamalardan kaçınılması gerektiği anlaşılmaktadır.
Dosyada bulunan deşifre metnin ve CD görüntülerinin incelenmesi sonucunda; davacı şirkete ait televizyon kanalında, 25/07/2015 tarihinde yayınlanan programda sunucunun haberi sunum esnasında "Şu anda da ekranlara geliyor mühimmat, ciddi anlamda bir mühimmatın olduğunu söylemiştik. Onları saymakta fayda var: üç roketatar, dört adet M-16 otomatik tüfek, yirmi beş adet el bombası, iki bin mermi. Yani ... milletvekilinin aracı olarak taşıdığı, PKK'nın bir şekilde aracılığını yaptığı, mühimmat taşıyarak aracılığını yaptığı o malzemeler. O mühimmat şu anda ekranlara geliyor." ifadelerinin kullanıldığı, programın devamında her ne kadar "...'nin adının karıştığı olay" ifadesi kullanılsa ve savcılık soruşturma dosyasında mevcut ifade tutanakları okunmuş olsa dahi görünen gerçeğin sınırlarının aşıldığı, sunucunun ekrana yansıtılan görüntüler ve okunan ifade tutanaklarına yönelik haberi seyircilere özetlerken kullandığı ifadelerin mühimmatın kişinin aracında yakalanmamasına rağmen bu şekilde bir algı oluşturabilecek nitelikte olduğu, kesinleşmiş bir yargı kararı olmamasına rağmen terör örgütüne silah sağlama suçunun kişi tarafından işlendiğine yönelik kesin ve suçlayıcı ifadeler kullanıldığı görülmüştür.
Bu itibarla, uyuşmazlığa konu yayında, suçlu olduğu yargı kararıyla kesinleşmeyen bir kişinin suçu işlediğine yönelik kesin ifadeler ile suçluymuş gibi gösterildiği anlaşıldığından, 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinde yer alan yayın ilkesinin ihlâl edildiği gerekçesiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesine, 24/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.