Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14069
Karar No: 2019/5810
Karar Tarihi: 25.09.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/14069 Esas 2019/5810 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, köydeki bir parsellikte yer alan ve müşterek miras olarak kaydedilen bir mülkiyette ev, dam ve samanlık yapmış ve davayı açarak yapıların tescil edilmesi, tapuya kaydedilmesi ve davalıların müştereken ve müteselsilen maddi tazminat ödemesi talebinde bulunmuştur. Davacının talepleri kabul edilmiş, ancak davalılar temyiz etmiştir. Temyiz incelemesi sonucu, malzeme sahibinin tescil talebinde bulunabilmesi için öncelikli koşul olan iyi niyet koşulunun gerçekleşmediği belirlenmiştir. Dolayısıyla, davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda, taşınmaz mülkiyet hakkına dair Türk Medeni Kanunu'nun 724. maddesi ve iyi niyet kavramı açıklayıcı bir şekilde ele alınmıştır.
14. Hukuk Dairesi         2016/14069 E.  ,  2019/5810 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18/06/2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _ K A R A R _

    Davacı vekili, tarafların müşterek murisi olan ... adına kayıtlı ... Köyü 2065 parsel sayılı taşınmazın üzerinde bulunan ev, dam ve samanlığın murisin muvafakatı ile davacı tarafından yapıldığını davalıların bu durumu bilmelerine rağmen davacıyı tahliye etmek istemelerinin kötüniyetli olduğunu belirterek taşınmaz üzerindeki ev, dam ve samanlığın davacı adına tespiti ile 2065 parselin tamamının, olmadığı takdirde yargılama süreci içerisinde belirlenecek ayrılabilir kısmının davacı adına tapuya tescilini, bu da olmadığı takdirde davacı tarafından inşa edilen ev dam ve samanlığın değerinin fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000,00TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar vekili, 2065 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapıyı müvekkillerinin bildiğini ve kabul ettiğini, davacıyı tahliye etme gibi bir niyet girişimlerinin olmadığını, dava konusu evin tarafların muris anneleri ..."ın sağlığında davacı tarafça yapıldığını, ancak davalıların dava konusu evin yapılmasına murisin rızasının olmadığını bildiklerini, TMK"nin 723. ve 724. maddelerinde aranan şartların oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne, 2065 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir.
    Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzi niteliğinde yapı yapması halinde malzeme sahibinin iyi niyetli olması yanında diğer bazı koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir.
    TMK"nin 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir.
    Malzeme sahibinin TMK"nin 724. maddesine dayanarak tescil talebinde bulunabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır;
    Birinci koşul, malzeme sahibinin iyi niyetli olmasıdır.
    TMK"nin 724. maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşınmaz mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyi niyettir. Öngörülen iyi niyetin TMK"nin 3. maddesinde hükme esas bağlanan sübjektif iyi niyet olduğunda da kuşku yoktur. Bu kural, malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder.
    Malzeme sahibinin tescil istemi ile açtığı davada iyi niyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re"sen araştırılmalıdır. Ne var ki 14/02/1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadi Birleştirme kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötü niyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir. (Sübjektif koşul).
    İyi niyet koşulunun gerçekleşmediği durumlarda diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına gerek bulunmamaktadır.
    Somut olaya gelince; davacının dava konusu taşınmaz üzerine ev, dam ve samanlık yaptığı konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Ne var ki, davacı bu yapıları tarafların ortak murisinin muvafakatı ile yaptığını ileri sürmüş ise de, taşınmazın tapusunun ileride kendisine devredileceği ileri sürmediği gibi, yapıların iyi niyetli olarak yapıldığı da kanıtlanamamıştır. İyi niyet unsurunun gerçekleştiğinden söz edilemeyeceğine göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/09/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi