3. Ceza Dairesi 2019/298 E. , 2019/15042 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanıkların üzerlerine atılı kasten yaralama suçu yönünden; oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, sabit kabul edilen eylemlerinin, sistematik ve süreklilik arz edecek biçimde olmadığı anlaşıldığından, suçun kasten yaralama olarak vasıflandırılmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
1)Sanıklar ..., ... ve... hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... müdafii, sanıklar... ve ... ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a)Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, sanıkların aşamalarda alınan savunmalarında üzerlerine atılı suçu inkar ettikleri, mağdur polis memurlarının beyanları arasında çelişkiler bulunduğu anlaşılmakla, taraf ve tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeye çalışılarak, sanıkların hangi mağdurlara karşı, hangi söz ve eylemlerle üzerlerine atılı suçu işledikleri yeterince tartışılıp açıklanmadan, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
b)Sanıkların eylemlerini birden fazla kişi ile birlikte gerçekleştirdiklerinin kabulü karşısında, haklarında 5237 sayılı TCK"nin 265/3. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii, sanıklar... ve ... ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan,
hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2)Sanıklar ... ve ... hakkında katılan ..."e karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... ve müdafii, sanık ...... müdafii ve katılan ... vekili ile yine sanıklar ..., ..., ... ve... hakkında katılan ..."e karşı kasten yaralama suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a)Sanıklara isnat edilen 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-d-e, 87/1-d-son maddelerinde öngörülen cezanın alt sınırının 5 yıl hapis cezası olması nedeniyle, savunmalarının yargılamayı yapan mahkemece bizzat alınması gerektiği gözetilmeyerek 5271 sayılı CMK"nin 196/2. maddesine muhalefet edilmesi,
b)Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, sanıkların aşamalarda alınan savunmalarında üzerlerine atılı suçu inkar ettikleri, katılan ... ve arkadaşları ...ile ..."in aşamalarda alınan beyanları ve teşhislerinin hem kendi içinde hem de birbirleri ile çelişkiler içerdiği, olayın karakol içinde ve dışındaki aşamalarına hangi sanıkların katıldığı, hangi sanığın, katılana karşı eylemini ne şekilde gerçekleştirdiğine dair taraf ve tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeye çalışılmadan, olayın bir kısmına ilişkin görüntüler içeren CD duruşmada, katılan ve olaya karışan arkadaşları ile birlikte izlenerek, yaralama eyleminin hangi aşamada kimler tarafından gerçekleştirildiği yeterince tartışılıp açıklanmadan, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
c)Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas - 2017/247 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanıklara ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 86/3-e ve 87/1-son maddelerinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine aykırı davranılması,
d)Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafii, sanık ... ... müdafii ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.07.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.