Esas No: 2021/10892
Karar No: 2022/2240
Karar Tarihi: 24.02.2022
Danıştay 6. Daire 2021/10892 Esas 2022/2240 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/10892 E. , 2022/2240 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/10892
Karar No : 2022/2240
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı - ANKARA
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : Ankara İli, Yenimahalle İlçesi, … Mahallesi, … ada …parsel sayılı taşınmazın, imar planında "Temel Eğitim Alanı" olarak ayrılması suretiyle kamulaştırmaksızın mülkiyet hakkının ihlal edildiğinden bahisle uğranıldığı ileri sürülen 440.420,00-TL tazminatın adli yargıda açılan ilk dava tarihi olan 24.07.2012 tarihi itibariyle Anayasanın 46. maddesi gereği kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılan davada; davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 29/06/2016 tarih ve E:2016/1208, K:2016/4668 sayılı kararıyla onanması ve aynı Dairenin 28/12/2016 tarih ve E:2016/13141, K:2016/9577 sayılı kararı ile karar düzeltme taleplerinin reddedilerek kesinleşmesi üzerine, davacı tarafından yapılan bireysel başvuru neticesinde, Anayasa Mahkemesinin 15/11/2018 tarih ve 2016/37323 sayılı kararı ile Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ve ihlal sonuçlarının ortadan kaldırılması için dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi üzerine yeniden yapılan yargılama neticesinde, mahkeme kararının tüm hüküm ve sonuçlarıyla birlikte kaldırılması, davanın 429.590,00-TL'lik kısmının kabulü, artan kısma ilişkin talebin reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 2. fıkrasında: "Temyiz incelemesi sonunda karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise kararın düzeltilerek onanmasına karar verilir." hükmüne yer verilmiştir.
Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tam yargı davaları, adli yargıdaki fiili el atma nedeniyle açılan kamulaştırmasız el atma davalarından farklı olarak; 3194 sayılı Kanun kapsamında açılan davalar olduğundan hükmedilecek faizin; dava açma tarihi itibarıyla talep edilen miktar için dava tarihinden, miktar artırım (ıslah) dilekçesiyle artırılan kısım için ise ıslah tarihinden itibaren hesaplanması gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta; davacının maliki olduğu taşınmazın kamulaştırılmaması nedeniyle tasarruf haklarının kısıtlandığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen 1.000-TL maddi zararın tazmini istemiyle ilk olarak 24.07.2012 tarihinde adli yargıda açılan davanın görev yönünden reddine karar verilmesi üzerine yasal süresi içinde 25.03.2015 tarihinde 440.000,00 TL maddi zararın tazmini istemiyle idari yargıda açılan davada, 429.590,00-TL'lik tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulüne, kalan kısmı yönünden ise davanın reddine karar verildiği, Mahkeme kararına dayanak alınan bilirkişi raporunda, uyuşmazlık konusu taşınmazın değerinin adli yargıda ilk dava açma tarihi (24/07/2012) dikkate alınarak hesaplandığı, İdare Mahkemesince kabulüne karar verilen 429.590,00-TL maddi tazminatın; adli yargıda açılan ilk dava tarihi olan 24/07/2012 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verildiği, anılan karara karşı davalı idare tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, temyize konu İdari Dava Dairesi kararında ise, Mahkeme kararının uygulanması aşamasında taraflarca yapılacak işlemler hakkında açıklama eklenmek suretiyle, davalının istinaf başvurusunun reddine karar verildiği görülmekte ise de, İdari Dava Dairesi kararının hüküm fıkrasında yer alan "... davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun REDDİNE" ifadesinin "davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolunda … İdare Mahkemesi'nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın; uyuşmazlık konusu taşınmazdaki davacı hissesi için tespit edilen değerin karşılığı olan 429.590,00-TL'nin ödenmesine ilişkin kısmına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine, kararın, 429.590,00-TL tazminatın adli yargıda davanın açıldığı 24/07/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine ilişkin kısmına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulüne, kararın bu kısmının kaldırılmasına, kabulüne karar verilen 429.590,00-TL'nin adli yargıda dava dilekçesi ile talep edilen 1.000.00-TL'lik kısmının 24/07/2012 tarihinden itibaren, kalan 428.590,00 TL'lik kısmının ise idari yargı dava tarihi olan (bakılan dava) 25/03/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 24/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
KARŞI OY (X):
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde; "1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay; a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar. b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar. 2. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozar. 3. Kararların kısmen onanması ve kısmen bozulması hâllerinde kesinleşen kısım Danıştay kararında belirtilir. 4. Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50 nci madde hükümleri kıyasen uygulanır. 5. Temyize konu edilen kararı veren ya da karara katılan hâkim aynı davanın temyiz incelemesinde görev alamaz." hükmü, 50. maddesinin 3. fıkrasında ise; "Bölge idare mahkemesi, Danıştayca verilen bozma kararına uyabileceği gibi kararında ısrar da edebilir." hükmü yer almaktadır.
Anılan hüküm ile yargılamanın hızlı ve etkin bir şekilde yapılabilmesi bakımından usul ekonomisi gözetilerek, temyiz incelemesi sonucu yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa, kararın Danıştay tarafından düzeltilerek onanması imkanı getirilmiş ve esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılması amaçlanmıştır. Öte yandan; Danıştayca verilen bozma kararları üzerine, bölge idare mahkemelerinin, bozma kararında yazılı esaslara uygun olarak karar verme ya da ilk kararlarında ısrar etme imkanları bulunmaktadır.
Temyiz incelemesinde; incelemeye tabi karardaki gerekçenin değiştirilmesi veya maddi hata ve yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin tamamlanması mümkün olmakla birlikte, hükmün sonuç ve kapsamını değiştirecek şekilde hukuki değerlendirme ve tartışma gerektiren konularda düzeltme yapılması mümkün değildir.
Dosyanın incelenmesinden; İdare Mahkemesince kabulüne karar verilen 429.590,00-TL'nin adli yargıda açılan ilk dava tarihi olan 24/07/2012 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verildiği, anılan karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, İdari Dava Dairesince, davanın kabulüne ilişkin kısmı yönünden istinaf başvurusunun reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bakılan davanın temyiz incelemesinde; kararın hüküm fıkrasında, 2577 sayılı Kanunun 49/1. maddesi kapsamında düzeltme yapılmasının mümkün olmaması karşısında, yasal faizin başlatılacağı tarihin maddi hata ya da düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık olarak kabul edilmesi suretiyle, İdari Dava Dairesi kararının düzeltilerek onanması usul hükümlerine aykırılık oluşturduğu gibi, hükmün sonucunu değiştirecek şekilde düzeltme yapılması, İdari Dava Dairesine Kanun hükmü ile tanınan ısrar edilebilme imkanını da ortadan kaldırmaktadır.
Bu durumda; temyize konu İdari Dava Dairesi kararının düzeltilerek onanan kısmının, maddi hata ya da düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık kapsamında değerlendirilemeyeceği, öte yandan, temyiz isteminin, yasal faizin başlangıç tarihine yönelik kısmı yönünden de reddedilerek kararın aynen onanması gerektiği düşüncesiyle, temyize konu İdari Dava Dairesi kararının tazminat miktarına uygulanacak faizin başlangıç tarihinin düzeltilerek onanmasına ilişkin çoğunluk kararına katılmıyorum.
KARŞI OY (XX):
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde, "Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
...
b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
Bakılan dava, ilk olarak 24.07.2012 tarihinde adli yargıda açılan davanın görev yönünden reddine karar verilmesi üzerine yasal süresi içinde 25.03.2015 tarihinde 440.000,00 TL maddi zararın tazmini istemiyle idari yargıda açılan davada, … İdare Mahkeme'sinin … tarihli E:…, K:… sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği; bu kararın Danıştay Altıncı Dairesi'nin 29.06.2016 tarih ve E:2016/1208, K:2016/4668 sayılı kararı ile onandığı ve karar düzeltme aşamasından da geçerek kesinleşmesi üzerine davacı tarafından Anayasa Mahkemesi'ne … numaralı bireysel başvuru yapıldığı, Anayasa Mahkemesinin 15.11.2018 tarihli kararı ile davacının mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda İdare Mahkemesince … tarihli E:…, K:… sayılı ilk Mahkeme kararının tüm hüküm ve sonuçları ile kaldırılarak davanın kabulü yolunda verilen … İdare Mahkemesince … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair temyize konu İdari Dava Dairesi kararının verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, bakılan dava, ilk davanın devamı niteliğinde olup yeni bir dava olmadığı ve esasen ilk dava tarihi itibariyle kanun yoluna ilişkin düzenlemeler dikkate alınması gerektiğinden, Mahkeme kararının istinaf kanun yoluna tabi olmadan, doğrudan temyiz yolu açık olmak üzere Dairemize gönderilmesi gerektiğinden, temyiz isteminin kabulü ile İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşüncesiyle çoğunluğun kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.