14. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/3937 Karar No: 2021/2653 Karar Tarihi: 12.04.2021
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/3937 Esas 2021/2653 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2018/3937 E. , 2021/2653 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, 04/04/2006 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; talebin kabulüne dair verilen 02/06/2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir. Davacı ..., kendi adına asaleten çocukları ... ve ... adına velayeten 31.01.2006 tarihinde vefat eden murisleri ...’in mirasının kayıtsız şartsız reddinin tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile ...’in mirasının kayıtsız şartsız reddedildiğinin tesciline karar verilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanununun 11. maddesi ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin (1). fıkra hükmü; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” şeklindedir. 1086 sayılı HUMK’nın 437. maddesini yeniden düzenleyen 5236 sayılı Kanunun 16. maddesinin öncesindeki hali "Sulh mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresi sekiz gündür. Bu süre ilamın usulen taraflardan herbirine tebliği ile işlemeye başlar…" şeklindedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin iş bu davada yerel mahkemenin görevinin; isteğin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatının bulunup bulunmadığının tespiti ile süresinde başvuru ve usulüne uygun bir talep bulunduğu takdirde TMK. 609. maddede gösterilen usulde işlem yapmaktan ibarettir. Bilindiği üzere, mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin beyan; bozucu yenilik doğurucu niteliktedir. Bu beyan, Sulh Mahkemesine ulaşmakla sonuç doğurur. Somut olayda, davacı ... kendi adına asaleten küçük çocukları ... ve ... adına velayeten ... 3. Noterliğinden 23/03/2006 tarih ve 10100 yevmiye numaraları "mirasın reddi davası açma" yetkisini de içeren vekaletname ile Av. ...’ı vekil tayin etmiş, vekil 04.04.2006 tarihinde iş bu davayı açmış, 02.06.2006 tarihli davanın kabulü kararını da 06.07.2006 tarihinde mahkeme kaleminde tebliğ almıştır. ... ve ... 23.07.2018 tarihinde hükmü temyiz etmişlerdir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, gerekçeli kararın vekile tebliğ tarihi olan 06.07.2006 tarihinden itibaren yasada öngörülen yasal temyiz süresi geçtikten sonra hüküm temyiz edildiğinden temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklandığı üzere davacılar ... ve ... vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 12.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.