22. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/29184 Karar No: 2020/2568 Karar Tarihi: 13.02.2020
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/29184 Esas 2020/2568 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2016/29184 E. , 2020/2568 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı, kıdem ve kötüniyet tazminatı ile ücret ve yıllık ücretli izin alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı, açılan davayı kabul etmedikleri yönünde beyanda bulunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir. Temyiz: Karar, davacı vekili ve davalı taraflarca temyiz edilmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre; davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kıdem tazminatı hesaplanırken kıdem tazminatı tavanının aşılıp aşılmadığı noktasında toplanmaktadır. Somut olayda; mahkemece, kıdem tazminatının hüküm altına alınması yerinde ise de, fesih tarihindeki kıdem tazminatı tavanına dikkat edilmeksizin yapılan hesaplamaya itibar edilerek karar verilmesi hatalıdır. Hal böyle olunca, feshin gerçekleştiği 03.05.2012 tarihindeki kıdem tazminatı tavanı olan 2.917,27 TL aylık ücret nazara alınıp kıdem tazminatı hesaplanarak sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. 3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesinde düzenlenen “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır. Somut olayda, davacının, dava dilekçesinde 2011-2012 yılları için toplam 45 gün yıllık iznini kullanmadığını belirtmiş olmasına rağmen hesaplamalar 18 yıl ve 348 gün yıllık izin süresinden 300 izin kullanımına göre 48 gün üzerinden yapılmış olup davacının talebi aşılmıştır. Bu hususun gözetilmemesi hatalıdır. Yıllık ücretli izin alacağının taleple bağlı kalınarak 2011 yılı sonuna kadar yıllık izin formları da değerlendirilerek hesaplanması gerekmektedir. 4-Diğer yandan, ücret alacağına gerek dava dilekçesinde gerekse ıslah dilekçesinde yasal faiz talep edilmesine rağmen mevduat faizi yürütülmesi de diğer bir bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 13.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.