Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2019/6700
Karar No: 2022/719
Karar Tarihi: 24.02.2022

Danıştay 3. Daire 2019/6700 Esas 2022/719 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2019/6700 E.  ,  2022/719 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2019/6700
    Karar No : 2022/719

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
    KARŞI TARAF (DAVALI) :... Vergi Dairesi Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu ... Metal İnşaat ve Ahşap Ürünleri Ticaret Limited Şirketi'nden alınamayan kamu alacağının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla düzenlenen ... tarih ve ... ila ... takip numaralı ödeme emirlerinin 2010 ila 2014 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kurumlar vergisi, gelir (stopaj) vergisi, katma değer vergisi, özel usulsüzlük cezası, vergi ziyaı cezası ve fer'ilerinden oluşan kısmının iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emirleri içeriği amme alacağının tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına ödeme emirleri düzenlenerek tebliğ edildiği, borcun ödenmemesi ve ödeme emirlerine karşı dava açılmaması üzerine, şirket adına yapılan malvarlığı araştırması sonucunda borcunu karşılayacak malvarlığına rastlanılmadığından, söz konusu amme alacağının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacı adına dava konusu ödeme emirleri düzenlenmişse de, davalı idarenin savunma dilekçesine ekli belgelerden, asıl amme borçlusu şirket adına kayıtlı 10 adet aracın bulunduğu, 29/03/2013 tarihli haciz tutanağı ile 76.900,00 TL değerinde menkul haczi yapıldığı, davalı idarenin ... tarih ve ... sayılı yazısında, şirket adına kayıtlı araçların vergi borcunu karşılamadığı belirtilmiş ise de, Mahkemelerince verilen ara kararı üzerine asıl borçlu şirketin adına kayıtlı araçlar dışında menkul veya gayrimenkul malvarlığının tespit edilemediğine dair herhangi bir bilginin gönderilmediği, bu durumda, öncelikle haciz konulan araçların ve menkul eşyanın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun gereğince satışı yapılarak kamu alacağının ne kadarlık kısmının karşılandığı ortaya konularak alacağın tamamen veya kısmen tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde, alacağın karşılanmayan kısmı için şirket ortağı adına takibe geçilmesi gerekirken asıl borçlu şirket adına tüm takip yolları tüketilmeksizin davacı adına şirket ortağı sıfatıyla ödeme emri tanzim edilmesinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle ödeme emirlerinin dava konusu edilen kısımları iptal edilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davalı idarenin savunma dilekçesi ekinde gönderilen belgelerden, asıl borçlu şirketin 29/03/2012 tarihinde verdiği mal bildiriminde beyan ettiği adına kayıtlı 10 adet araca haciz konulduğu, mal bildiriminde araçların toplam değerinin 262.000-TL olarak gösterildiği, ayrıca tahmini değeri yaklaşık olarak 76.000-TL olan menkul mala ve ... Bankası hesabında bulunan 53.433-TL'ye haciz uygulandığı, şirketin başka bir mal varlığına rastlanmadığı, davalı idarenin 2013 yılında düzenlediği haciz bildirilerinde borç tutarının yaklaşık 18 milyon TL olduğu görüldüğünden, şirketin tespit edilen mal varlığının borcu karşılamaya yetmeyeceğinin anlaşıldığı, dava konusu ödeme emirleri içeriği borçların vadesinin 2012 yılı ve sonraki yıllara rastladığı ve dava konusu ödeme emirlerinin ise tahsil zamanaşımı süresi içinde davacıya 2017 yılında tebliğ edildiği, 19/12/2011 tarihinden itibaren asıl borçlu şirkete ortak olan davacı, şirketten tahsil edilemeyen vergi borçlarından 6183 sayılı Yasa'nın 35. maddesi uyarınca sorumlu olduğundan, asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılan 2009 ila 2014 yıllarına ilişkin vergi ve ceza borçlarının, şirket ortağı sıfatıyla davacıdan tahsili için düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra dava reddedilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Dava konusu ödeme emri içeriği borçların 6183 sayılı Yasa gereği öncelikle asıl borçlu şirketten aranılması gerektiği, buna göre asıl amme borçlusu adına kayıtlı olduğu tespit edilen 10 adet aracın satışından elde edilen gelir ile bankada bulunan mevduatlarının vergi borcuna sayılarak, halen vergi borcu kalması halinde işlemlere devam edilmesi gerektiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Davacı şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından 6183 sayılı Yasa’nın 35. maddesi uyarınca sorumlu olan davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin
    reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Davacı adına, ... Metal İnşaat ve Ahşap Ürünleri Ticaret Limited Şirketi'nden alınamayan 2010 ila 2014 yıllarına ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla ... tarih ve ... ila ... takip numaralı ödeme emirlerinin düzenlendiği, dosya kapsamına alınan davalı idareye ait ... tarih ... sayılı yazıda, ödeme emirleri içeriğinde şirketin elektronik ortamda kanuni süresinde ve süresinden sonra verilen beyannamelere ilişkin tahakkukların ve şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporlarına istinaden yapılan tarhiyat ve kesilen özel usulsüzlük cezalarının yer aldığının bildirildiği, davalı idarece dava dosyasına gönderilen bilgi ve belgelerin tetkikinden değinilen tarhiyat ve özel usulsüzlük cezalarının, ... tarih ... ve ..., ... tarih ... ve ... ile ... tarih ... ve ... sayılı asıl amme borçlusu şirketin alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiği yolunda saptamaları içeren vergi inceleme raporlarına dayanılarak 2010 ve 2011 yıllarının muhtelif dönemleri için yapılan tarhiyat ve kesilen özel usulsüzlük cezalarından oluştuğu, ... tarih ve ... ila ... , ... ila ... sayılı 2 no'lu ihbarnamelere konu Vergi Mahkemesi kararlarında ... tarih ... ve ... sayılı vergi inceleme raporlarının değerlendirilerek hüküm kurulduğu, ... tarih ve ... ile ... sayılı vergi inceleme raporlarına dayanılarak düzenlenen 07/07/2014 tarihli ihbarnamelerin ... tarihinde, ... tarih ... ile ... sayılı vergi inceleme raporlarına dayanılarak düzenlenen 19/09/2012 tarihli ihbarnamelerin ise 12/11/2012 tarihinde asıl amme borçlusu şirkete tebliğ edildiği, davacının ise 19/12/2011 tarihli Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilen 09/12/2011 tasdik tarihli hisse devir sözleşmesi ile şirkete ortak olduğu anlaşılmaktadır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un limited şirket ortaklarının limited şirketlerin amme borçlarından sorumluluğuna ilişkin 35. maddesinin 1. fıkrasında, limited şirket ortaklarının şirketten tahsil edilemeyen veya edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında sorumlu oldukları; 2. fıkrasında, payını devreden ve devralan şahısların devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacakları; 3. fıkrasında, amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahısların amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacakları hükme bağlanmıştır.
    Öte yandan, 30/06/2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 1 No'lu Tahsilat Genel Tebliği'nin "Limited Şirketlerin Amme Borçları" Başlıklı bölümünün 7. maddesinde ödeme emri düzenlenmeden önce hisse devrinin söz konusu olduğu hallerde, devralan şahsın devir tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş şirket borçlarından sorumlu tutulacağı tutarın tespit edileceği düzenlenmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Temyiz istemine konu yapılan Vergi Dava Dairesi kararının; ödeme emirlerinin, dava konusu edilen bölümünün, davacının ortak olduğu 09/12/2011 tarihinden sonraki dönemlere ait kamu alacaklarından kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Dairemizce de uygun görülmüştür.
    Mükellefler tarafından belli dönemlerde beyan edilen matrah üzerinden hesaplanarak veya idarece bulunan matrah veya matrah farkından dolayı re'sen veya ikmalen tarh edilen verginin tahakkuk etmesi ile doğan vergi, vergiyi doğuran olayların gerçekleştiği döneme ait olsa da ancak tahakkuk etmekle 6183 sayılı Kanun uyarınca ödeme emri ile takip ve tahsil edilecek hale gelmektedir.
    Yukarıda değinilen yasal düzenlemede yer alan "devir öncesine ait amme alacakları" kavramı devirden önce tahakkuk etmiş ancak vadesinde ödenmemiş amme alacaklarına ilişkindir.
    Buna göre, limited şirket ortaklarının, payı devreden ve devralan şahısların devir öncesine ait kamu alacaklarının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacakları hususu 6183 sayılı Kanunun 5766 sayılı Kanunla değişik 35. maddesi hükmü gereği olmakla birlikte, 09/12/2011 tasdik tarihli hisse devir sözleşmesi ile şirkete ortak davacı adına bu tarihten öncesine ait amme alacaklarının doğduğu zamanın, davacının şirket ortaklığı sıfatını kazandığı 09/12/2011 tarihinden sonrasına rastlaması sebebiyle, davacının belirtilen borçlardan sorumlu tutulmasında hukuka uygunluk görülmediğinden Vergi Dava Dairesi kararının, ödeme emrinin davaya konu edilen kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kısmen reddine,
    2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; ödeme emirlerinin, dava konusu edilen bölümünün, davacının ortak olduğu 09/12/2011 tarihinden sonraki dönemlere ait kamu alacaklarından kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
    3. Temyiz isteminin kısmen kabulüne,
    4. Kararın; ödeme emirlerinin, dava konusu edilen bölümünün, davacının ortak olduğu 09/12/2011 tarihinden önceki dönemlere ait kamu alacaklarından kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrası hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
    5. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca ... TL maktu harç alınmasına, 24/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

    (X)-KARŞI OY :
    Asıl borçlu ... Metal İnşaat ve Ahşap Ürünleri Ticaret Limited Şirketi hakkında yapılan mal varlığı araştırması sonucunda şirketin 29/03/2012 tarihinde vermiş olduğu mal bildiriminde beyan ettiği 10 adet şirket adına kayıtlı araca haciz konulduğu, mal bildiriminde araçların toplam değerinin 262.000-TL olarak gösterildiği, ayrıca tahmini değeri yaklaşık olarak 76.000-TL olan şirkete ait menkul mala ve ... Bankasında şirket adına olan hesapta bulunan 53.433-TL'ye haciz uygulanmasına karşın, şirketin başka bir mal varlığına rastlanmadığı ve davalı idarenin 2013 yılında düzenlediği haciz bildirilerinde borç tutarının yaklaşık 18 milyon TL olduğu görüldüğünden şirket mal varlığının vergi borcunu karşılamayacağından bahisle davacı adına ortak sıfatıyla ödeme emri düzenlenmiş ise de; tahsilat işlemlerine devam edilerek vergi borcunu karşılayıp karşılamadığının belirlenmesi ve kamu alacağının şirketten tahsil edilebilmesi için tüm takip yollarının tüketilmesi gerekirken, bu yollar tüketilmeden davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uygunluk bulunmadığından Vergi Dava Dairesi kararının; dava konusu ödeme emirleri içeriği amme alacağının 09/12/2011 tarihinden sonraki döneme ilişkin şirket vergi borçlarından kaynaklanan kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği oyuyla Karara katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi