13. Ceza Dairesi 2019/2506 E. , 2019/9260 K.
"İçtihat Metni"KANUN YARARINA BOZMA
Nitelikli hırsızlık ve nitelikli işyeri dokunulmazlığını ihlâl suçlarından sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b, 143 ve 116/4. maddeleri uyarınca 3 yıl 6 ay ve 1 yıl hapis cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin...3. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2013 tarihli ve 2012/655 esas, 2013/504 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 18/04/2019 gün ve 94660652-105-09-1655-2015-Kyb sayılı yazısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 03/05/2019 gün ve 2019/44741 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Dosya kapsamına göre; 19/10/2010 tarihinde müştekinin kollukta alınan ifadesinde, işyerinin kapısını zorlayarak açan şahıslardan şikayetçi olması ve aynı tarihli olay yeri inceleme raporunda iş yerinin kapısında sert bir cisimle zorlama neticesinde oluştuğu düşünülen zedelenmenin tespit edilmesi karşısında, mala zarar verme suçu yönünden sanıklar hakkında kamu davası açılmamış ise de; mahkemesince Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunarak neticesine göre mahallinde her zaman karar verilebileceği gözetilerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre,
1-Sanığın 19/10/2010 tarihli nitelikli hırsızlık ve nitelikli işyeri dokunulmazlığını ihlal eylemleri nedeniyle kurulan mahkumiyet kararının süre yönünden reddedilmesi sebebiyle temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği, inceleme konusu olayda sanıkla birlikte aynı suçu işleyen diğer suça sürüklenen çocuklar Tugay Dağ, Nihat Yasin Derin ve sanık Ali Bekdemir haklarında verilen mahkumiyet kararının Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 11/04/2017 tarihli ve 2015/14730 esas ve 2017/3924 karar sayılı ilâmında yer alan, "...dosya içeriğine göre, devriye görevi yapan polislerin katılanın işyerinin kapısının açık olduğunu saat 06.00 sıralarında fark etmeleri üzerine olaya el koydukları, olay yeri inceleme raporunda katılanın işyerini 18.30"da kapattığını beyan ettiğinin bildirildiği, UYAP sisteminden yapılan incelemede gecenin 06.14 ile 19.26 saatleri arasında olduğu anlaşılmakla, katılanın işyerini saat kaçta kapattığına ilişkin beyanı tespit edilip eylemin gece işlendiğine dair delillerin neler olduğu da karar yerinde gösterilmeden, hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK"nın 143. maddesi, işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümde ise aynı kanunun 116/4 ile uygulama yapılması, 09.06.2011 tarihli CD inceleme ve tespit tutanağı içeriğine göre, suçu işleyen "şahısların yüz hatları, vücut yapıları, hal ve hareketlerinden" ..., Tugay Dağ, Nihat Yasin Derin ve kimliği tespit edilemeyen dördüncü bir şahıs olduğu belirtildiği, kamera görüntülerinde, suça sürüklenen çocuk Nihat Yasin Derin"in yüzü açık olarak seçilmekle birlikte, diğer faillerin kim olduklarının kesin olarak anlaşılamaması karşısında, maddi gerçeğin kesin olarak belirlenmesi amacıyla; kamera görüntüleri ile sanıklara ait resimlerin bilirkişiye tevdi ile görüntülerde gerekli iyileştirme yapılmasından sonra görüntülerdeki şahısların
./.
Tugay ya da Ali olup olmadığının tespiti ile olay yerinde ele geçen parmak izlerinin Tugay ya da Ali"ye ait olup olmadıklarının araştırılması, sonucuna göre hukuki durumlarının tayini gerektiğinin gözetilmemesi..." gerekçeleriyle bozulması üzerine, sanığın eyleminin gece sayılan zaman diliminde işlendiğine ilişkin kanıtların neler olduğu açıklanıp tartışılmadan, gece vakti hırsızlık sebebiyle cezasında arttırım yapılmasında ve sanığın kamera görüntülerinde tam olarak teşhis edilememesi nedeniyle kamera görüntüleri ile sanığa ait resimlerinin bilirkişiye tevdii ile görüntülerde gerekli iyileştirme yapılmasından sonra şahsın sanık ... Daşdağ olup olmadığının tam olarak tespiti yapıldıktan sonra karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinde,
2-Sanık hakkında geceleyin iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 116/4. maddesi gereğince tayin olunan cezadan ayırıca anılan Kanun’un 143. maddesi gereğince arttırım yapılamayacağının gözetilmemesinde,
3-İş yeri kamera kaydı görüntülerinin yapılan incelemesinde, suça konu eylemin dört kişi tarafından gerçekleştirildiğinin tespit edilmiş olması karşısında; sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 119/1-c maddesinin uygulanmasını gerektiğinin gözetilmemesinde, isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre; 19/10/2010 tarihinde müştekinin kollukta alınan ifadesinde, işyerinin kapısını zorlayarak açan şahıslardan şikayetçi olması ve aynı tarihli olay yeri inceleme raporunda iş yerinin kapısında sert bir cisimle zorlama neticesinde oluştuğu düşünülen zedelenmenin tespit edilmesi karşısında, mala zarar verme suçu yönünden sanıklar hakkında kamu davası açılmamış ise de; mahkemesince Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunarak neticesine göre mahallinde her zaman karar verilebileceği gözetilerek yapılan incelemede,
Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbar yazısı incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmüş olduğundan KABULÜ ile hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlâl suçlarından sanık ... hakkında...3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 07/11/2013 tarihli ve 2012/655 esas, 2013/504 sayılı kararı ile verilen hükümlerin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 29/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.