Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5532
Karar No: 2019/4081
Karar Tarihi: 03.04.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/5532 Esas 2019/4081 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı vekili, davalı ile aralarındaki protokole göre davacı adına tescil edilmek üzere davalı tarafından gayrımenkul alınacağı, bedelinin davacı tarafından ödeneceği, ancak davalının sözleşme hükümlerine uymayarak gayrımenkulü kendi adına kaydettirdiği, daha sonra 1/2 hissesinin davacıya devredildiği, ancak kalan hisse üzerine davalının yiğeni olan diğer davalı tarafından yapılan icra takibi neticesinde haciz konulduğu gerekçesiyle muvazaa nedeniyle icra takibinin iptali ve haczin fekki talebiyle dava açmıştır. Mahkeme, muvazaa nedeninin açıkça sabit olduğuna karar vererek takibin tamamen iptali yerine şahsi alacağa dayalı olarak davacıya icra takibi yetkisi tanınmasına karar vermiştir. Davalı vekili ve davacı vekili kararı temyiz etmiştir. Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu 19, İcra İflas Kanunu 283/1-2.
17. Hukuk Dairesi         2017/5532 E.  ,  2019/4081 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki muvazaa nedeni ile icra takibinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davacı ile davalı borçlu ... ile aralarındaki protokol gereğince yasal şartlar oluştuğunda davacı adına tescil edilmek üzere davalı tarafından gayrımenkul alınacağı, davacı tarafından gayrımenkul bedelinin davalıya ödeneceği,”nin kararlaştırıldığı, davalının sözleşme hükümlerine uymayarak dava konusu gayrımenkulü kendi adına kaydettirdiği, daha sonra 1/2 hissesinin davacıya devredildiği, davalıda kalan 1/2 hissenin de davacıya ait olmasına rağmen söz konusu hisse üzerine davalının yiğeni olan diğer davalı tarafından yapılan icra takibi neticesinde haciz konulduğu beyan edilmiş olup, davalı ... tarafından davalı ... aleyhine yapılan takibin iptaline, davalının tapuda adına kayıtlı hissesine konan haczin de fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davalı ..."in diğer davalı ..."nın öz yeğeni olup, davalıların aralarında danışıklı olarak icra takibi yaptıkları, geliri olmayan davalı ..."in 500.000,00 TL değerinde bonoyu diğer davalıya vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu anlamda muvazaanın açıkça sabit olduğu, kanaati ile İcra İflas Kanunu 283/1-2 maddesinin kıyasen uygulanarak takibin tamamen iptali yerine şahsi alacağa dayalı olarak davacıya icra takibinde 80.000,00 Euro asıl alacak ve işleyecek yasal faizini karşılayacak şekilde icra takip yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını butlan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Bu sebeple kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır.
    Somut olayda davacı vekili, eski eşi olan davalı ...’dan alacaklı olduğu, aralarında 06.07.2001 tarihli protokol düzenlendiği, protokol hükümlerinin davalı ... tarafından yerine getirilmemesi sebebi ile protokle konu gayrımenkul ile ilgili ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/619 E- 2010/23 K numaralı dosyası ile tapu iptali ve tescili, talebin bu yönde kabul edilmemesi halinde 80.000 Euronun ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kendisine ödenmesine karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece tarafların dava tarihinde ve yargılama aşamasında evli olmaları, taraflar arasında düzenlenen protokolün resmi şekilde düzenlenmemiş olduğu, taraflar arasında evlilik birliği devam ettiği sürece mal birliği tasfiyesi niteliğinde davanın kabul edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, söz konusu kararın yargıtay denetiminden geçerek 20.01.2011 tarihinde kesinleştiği, davacı ile davalı ...’ın ... da boşanmış oldukları, söz konusu kararın .... Aile Mahkemesi’nin 2008/768 E sayılı dosya ile
    dava sonucunun Türk Mahkemeleri nezdinde de tanınması talep edilmiş, mahkeme tarafından 2010/376 sayılı karar ile söz konusu karar tanınmıştır. Boşanma dosyası ve tanıma dosyasında davacı lehine herhangi bir alacağa da hükmedilmediği anlaşılmıştır.
    Mahkemece davacının davalıdan kesinleşmiş bir alacağının olmamasına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    2-Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."na geri verilmesine 03/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi