4. Hukuk Dairesi 2016/7657 E. , 2017/1827 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı...Dizayn ve Tic. A.Ş. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 19/09/2014 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25/01/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı şirket vekili; davacı şirketin reklam alanları tahsis ve kullanılması işi ile iştigal ettiğini, davacı ile dava dışı .... Belediye ... Kulubü Derneği İktisadi İşletmesi arasında reklam sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme kapsamında dönemsel olarak davacıya zaman zaman borçlanıldığını, .... İcra Müdürlüğünün 2014/11702 esas sayılı takip dosyasında davacı şirkete İ.İ.K"nın 89/1. maddesi uyarınca 1. haciz ihbarnamesi gönderildiğini, haciz ihbarnamesine karşı icra dosyasına sunulan 02/07/2014 tarihli dilekçede borcun varlığının kabul edildiğini fakat daha sonra yapılan incelemede takip borçlusunun .... Belediyesi ... Kulübü Derneği olduğunun görüldüğünü, .... Belediyesi ... Kulübü Derneği ile davacı şirketin ticari ilişkisinin bulunmadığını, .... Belediyesi ... Kulübü Derneği ile .... Belediyesi ... Kulübü Derneği İktisadi İşletmesinin ayrı tüzel kişilikler olduğunu, davacının .... Belediyesi ... Kulübü İktisadi İşletmesi ile ticari ilişkisinin bulunduğunu, 11/07/2014 havale tarihli düzeltme beyanını içeren dilekçeye rağmen icra müdürlüğünün kendilerine ödeme muhtırası gönderdiğini, ortada bir yazım hatası olduğunu belirterek, davacı şirketin ... İcra Müdürlüğünün 2014/11702 esas sayılı takip dosyasında gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davalının kötüniyetli olması nedeniyle davacı şirket lehine %20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ise, .... Belediyesi ... Kulübü Derneği ile imzaladığı sporcu sözleşmesi kapsamında ödenmeyen ücret alacaklarının tahsili için icra takibi başlattığını, davacı şirketin dernek ve derneğin iktisadi işletmesinin ayrı tüzel kişilikler olduğu iddiasının hukuki dayanağının olmadığını, derneklerin iktisadi işletmelerinin, ticaret siciline tescil edilen ayrı bir vergi numarası almalarına rağmen bağlı oldukları dernekten ayrı bir tüzel kişiliğe haiz olmadıklarını, tescil ve ilan yapan derneğin bu tescil ile kendisinden bağımsız yeni bir teşekkül ihdas etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davaya konu icra takibinin borçlusu .... Belediyesi ... Kulübü Derneği ile takip dosyasından 89/1. maddesi uyarınca 1. haciz ihbarnamesi tebliğ olunan davacı şirketin itirazına konu .... Belediyesi ... Kulübü İktisadi İşletmesinin farklı tüzel kişilikler olduğu gerekçesi ile istemin kabulüne karar verilmiştir.
T.M.K"nın 56. maddesine göre, "Dernekler, gerçek veya tüzel en az yedi kişinin kazanç paylaşma dışında belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları, tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarıdır"". Madde metninden anlaşılacağı üzere dernekler, bir kişi grubunun belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek veya aralarında ortak olan menfaatleri korumak maksadıyla oluşturdukları tüzel kişilerdir. Fakat şirketlerden farkı, amaçlarının manevi oluşunda görülür. Türk hukukunda iktisadi bir amaç güdecek olan kişi topluluklarının dernek biçiminde kurulması mümkün değildir. Derneklerin, amaçlarını gerçekleştirmek üzere "ticari bir konu ile uğraşmalarına", daha doğru bir ifade ile "ticari işletme işletmelerine" Medeni Kanunda bir engel bulunmamaktadır.
T.T.K"nın 16. maddesine göre, "(1) Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar". Yine T.T.K"nın 40. maddesine göre, "Her tacir, ticari işletmenin açıldığı günden itibaren onbeş gün içinde, ticari işletmesini ve seçtiği ticaret unvanını işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirir."
Belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca, ticaret siciline tescil edilecek olan, derneğin kendisi değil, fakat ticari şekilde işlettiği işletmesidir. Ticari konu, derneğin manevi amacına ulaşmasını sağladığı sürece derneklerin ticari bir konuyla uğraşması yasaklanmamıştır. İşlettiği ticari işletme dolayısıyla tacir sayılan ve işletmesini ticaret siciline tescil ettirmiş olan dernek, ticari işletmesiyle ilgili işlerde Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olur. Dernek iktisadi işletmesinin dernekten ayrı bir tüzel kişiliği bulunmamaktadır. T.T.K"nın 18. maddesi ve Ticaret Sicili Tüzüğü"nün 72, 73 ve 76. maddeleri uyarınca dernek ve vakfa ait ticari işletmelerin ticaret siciline tescil edilmesi gerekmektedir.
Yine Kurumlar Vergisi Kanunu"nun 1. maddesinde ""(1) Aşağıda sayılan kurumların kazançları, kurumlar vergisine tâbidir:... ç) Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler."" denilmek suretiyle dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler kurumlar vergisine tabi tutulmuştur. Bu nedenle dernek ve iktisadi işletmenin farklı vergi numaralarına sahip olması yasal düzenlemeler uyarınca gerekli olup farklı tüzel kişilikleri olduğunun bir göstergesi değildir.
Tüm bu nedenlerle, .... Belediyesi ... Kulübü Derneği İktisadi İşletmesinin, .... Belediyesi ... Kulübü Derneğinden farklı bir tüzel kişiliği bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, mahkemece, davacı şirketin davaya konu haciz ihbarnamesi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi doğru değildir. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yerinde olmamış, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.