Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/781
Karar No: 2020/2221
Karar Tarihi: 10.03.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/781 Esas 2020/2221 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/781 E.  ,  2020/2221 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi


    Dava, yurtdışı borçlanması sonucu bağlanıp bilahare kesilen yaşlılık aylığının 01.01.2006 tarihi itibariyle yeniden bağlanması ve ödenmeyen aylıkların faiziyle tahsili istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili, davalı Kurumca yurtdışı borçlanması sonucu bağlanan yaşlılık aylığının 19.08.2006 tarihinde kesildiğini, davacının yeniden aylık bağlanması için gerekli kesin dönüş şartını 01.01.2006 tarihi itibariyle yerine getirdiğini, bu tarihten itibaren yaşlılık aylığının yeniden bağlanması ile ödenmeyen aylıklardan şimdilik 24000 TL’nin, faiz alacağından ise şimdilik 3000 TL’nin davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı Kurum vekili işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    III-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk Derece Mahkemesince "Mahkememizce Seydişehir Asliye Hukuk Mahkemesi"nin iş mahkemesi sıfatıyla vermiş olduğu 2011/246 Esas - 2017/462 Karar sayılı kararın kesinleşmesi beklenmiştir. Mahkeme kararında Yargıtay bozam ilamı çerçevesinde dosyamızdaki davacının 01/10/1994 ve 19/08/2006 tarihleri arasında Almanya"da çalıştığı ve işsizlik sigortasından para aldığı, yurda kesin dönüş yapmadığı açıkça anlaşıldığından kurumun davalının yaşlılık aylığının 01/10/1994-19/08/2006 dönemini iptal etmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle yapılan ödeme dikkate alındıktan sonra kurum lehine tahsile karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce davalı kuruma yazılan müzekkereye verilen cevapta davacının yaşlılık aylığının yeniden bağlanması ile alakalı tahsis talebinin bulunmadığı bildirilmiştir. Davacının yaşlılık aylığının iptaline ilişkin kurum tarafından yapılan işlem sonucu yeniden yaşlılık aylığı bağlanması konusunda talebinin bulunmaması, ayrıca davada davacının yaşlılık aylığına müstahak olduğunun tespiti açısından da talebin bulunmaması davacının yaşlılık aylığının ilk bağlandığı tarihten itibaren iptaline ilişkin işleme dayalı kurumun alacak talebinin Seydişehir Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından kabul edilmesi karşısında mahkememize açılan davada yaşlılık aylığına müstahak olduğuna ilişkin bir talep de sözkonusu olmadığından davacının tek başına alacak talep eden davasının reddine karar verilmesi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.” gerekçesi ile, “...Davacının davasının REDDİNE,...” karar vermiştir.
    IV-BAM KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesi, “...Somut olayda; Seydişehir ASHM"nin 2007/246 E, 2009/72 K sayılı kararının gerekçesinde " davacının 01.01.2006 tarihinden sonra yurda kesin dönüş yaptığının" belirtilmesi üzerine kararın kesinleşmesi beklenilmeden iş bu davanın açıldığı, davacının 04.09.2006 tarihli dilekçesinin de yeni bir tahsis talebi olarak kabulünün mümkün olmadığı, dava dilekçesinin davanın konusu, olaylar ve talep kısımlarının değerlendirilmesinden de; davacının iş bu dava ile 01.01.2006 tarihinden itibaren hak ettiğini düşündüğü birikmiş yaşlılık aylıklarının yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği, ayrıca 01.01.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine dair bir talebinin olmadığı, kaldı ki Yargıtayca onanarak kesinleşen Seydişehir ASHM"nin 26.09.2017 tarihli ve 2011/246 E., 2017/462 K. sayılı kararı ile; davacının 19.08.2006 tarihine kadar Almanya’da çalıştığı ve işsizlik sigortasından para aldığı tespit edildiğinden mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
    Bu itibarla; davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile “...Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,...” karar vermiştir.
    V-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Davacı vekili, kararın ileri sürülen ve resen dikkate alınacak diğer nedenlerle bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dosya içeriğinden, davacıya yurtdışı borçlanması sonucu 01.10.1994 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı bağlandığı, kesin dönüş şartının olmadığının tespiti üzerine 01.10.1994-19.08.2006 tarihleri arasında ödenen aylıkların yersiz ödeme nedeniyle borç çıkarıldığı, yersiz aylıkların istirdatına ilişkin davada, 01.10.1994-19.08.2006 tarihleri arasında ödenen yaşlılık aylıklarının davacı tarafından Kuruma ödenmesi gerektiğine ilişkin verilen ilk derece mahkemesi kararının Dairemiz onama ilamı ile kesinleştiği, davacı vekilinin eldeki dava ile, kesin dönüş şartının yerine getirildiği 01.01.2006 tarihi itibariyle yaşlılık aylığının yeniden bağlanmasını, ödenmeyen aylıklardan şimdilik 24000 TL’nin, faiz alacağından ise şimdilik 3000 TL’nin davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde, davacının yaşlılık aylığının iptaline ilişkin kurum tarafından yapılan işlem sonucu yeniden yaşlılık aylığı bağlanması konusunda talebinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verdiği, davacının istinaf talebinin ise kararın usul ve yasaya uygun bulunması nedeniyle esastan reddedildiği anlaşılmaktadır.
    Yurtdışında çalışan Türk vatandaşlarının yurtdışında geçen hizmetlerinin borçlandırılarak, ülkemiz sosyal güvenlik mevzuatında malullük, yaşlılık ve ölüm hallerinde Türkiye’de geçmiş hizmet gibi değerlendirilmesini sağlamak amacıyla kabul edilen 3201 sayılı Kanun hükümleri uyarınca borçlandırılan sürelere dayalı olarak hangi şartlarda aylık bağlanacağı anılan Kanunun 6’ıncı maddesinde belirlenmiştir. Bu koşullar,
    a) Yurda kesin dönülmüş olması,
    b) Tahakkuk ettirilen döviz borcunun tamamının ödenmiş olması,
    c)Döviz borcunun tamamının ödenmesinden sonra yazılı istekte bulunulmasıdır.
    Dosya içerisine celp edilen ... Sigorta Mercii kayıtlarına göre, davacının 1972-31.03.2008 tarihleri arasında çalıştığı ve işsizlik yardımı aldığı, 01.04.2008 tarihi itibariyle Almanya’dan emekli aylığı almaya başladığı, bu tarih itibariyle de kesin dönüşün gerçekleştiği sonucuna gidilse de, kesin dönüş tarihinin belirlenmesi yönündeki tereddütün giderilmesi amacıyla celbedilecek son tarihli Alman TR4 hizmet cetveline göre kesin dönüş tarihi saptanmalı ve takip eden aybaşından aylık bağlanması gerekeceği gözetilerek varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi