Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13959
Karar No: 2020/6010
Karar Tarihi: 17.12.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/13959 Esas 2020/6010 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2016/13959 E.  ,  2020/6010 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    ...

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

    Kadastro sonucu, ...,... Köyü çalışma alanında bulunan 926 parsel sayılı 4600 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, mera vasfıyla sınırlandırılmak suretiyle; 1066 parsel sayılı 6300 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı, irsen intikal, taksim, satış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına; 2840, 6064, 6085, 7892 ve 7971 parsel sayılı sırasıyla ...,... ve 1972 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduklarından söz edilerek malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları tarafından Hazine, Yazla Köyü Tüzel Kişiliği, ... ve arkadaşlarına karşı miras yoluyla gelen hakka dayanılarak açılan müdahalenin meni ve tescil davası, çekişmeli taşınmazlar hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesi’ne aktarılmıştır. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 14.07.1993 tarih, 1990/14042 Esas 1993/7439 Karar sayılı ilamı ile; “Aktarılan müdahalenin meni ve tescil davasına konu olan 926 ve 1066 parsel sayılı taşınmazların tutanaklarının getirtilmemesinin ve bu parseller hakkında hüküm kurulmamasının isabetsizliğine" değinilerek sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur. Bozma sonrası yapılan yargılama sırasında, itirazı Kadastro Komisyonunca reddedilen davacı ... ve arkadaşları tarafından, miras yoluyla gelen hakka dayanılarak 926 ve 1066 parseller hakkında açılan tespite itiraz davası ile davacı ... tarafından, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak 926 parsel hakkında açılan tespite itiraz davası, Asliye Hukuk Mahkemesinden aktarılan dava ile birleştirilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı ... ve arkadaşları tarafından açılan davanın kabulüne, çekişmeli 926 (yeni 180 ada 240), 1066 (yeni 180 ada 62), 2840 (yeni 106 ada 127), 6064 (yeni 128 ada 351), 6085 (yeni 128 ada 355), 7892 (yeni 192 ada 7) ve 7971 (yeni 198 ada 46) parsel sayılı taşınmazların davacılar murisi ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline, 7892 (yeni 192 ada 7) parsel üzerinde bulunan bir adet kerpiç ev, iki adet depo, bir adet ahırın ve 7971 (yeni 198 ada 46) parsel üzerinde bulunan deponun davalı ...’a ait olduğunun 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19/2. maddesi gereğince tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine, ayrıca çekişmeli taşınmazların uygulama tutanaklarının tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili, davacı-davalı ... ve davalı ... ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dava konusu 1066 parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan temyiz incelenmesinde; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tespit tarihinden sonra açılan davanın kadastro tespitine itiraz niteliğinde olduğunun anlaşılmış olmasına göre, davacı-davalı ...’ın yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle, bu parsel hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
    2- Dava konusu 6064 ve 6085 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava konusu taşınmazların evveliyatının davacıların murisi ...’a ait olduğu davacılar ve davalı ... arasında uyuşmazlık konusu değildir. Mahkemece mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve davacı tanığının beyanlarından, davacıların murisi olan ..."ın mirasçıları arasında taksim yapılmadığı, dava konusu taşınmazların 1960 yılında mirasçılardan ... tarafından davalı ...’e satılıp zilyetliğinin devredildiği ve bundan sonra da davalı ... tarafından kullanıldığı anlaşılmış olup, aleyhlerine verilen kararın davalı ... mirasçıları tarafından temyiz edilmediği, taşınmazların özel mülkiyete konu yerlerden olup devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden de bulunmadığı anlaşıldığına göre davalı Hazine vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
    3- Dava konusu 926 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu taşınmaz hakkında, aktarılan dava tarihinden evvel mera vasfıyla kadastro tutanağı düzenlenmiş olup, davacı ... mirasçıları ile davacı ..., yasal süresi içerisinde bu taşınmaz hakkında dava açmışlardır. Tespitten sonra açılan el atmanın önlenmesi ve tescile ilişkin dava da tespite itiraz niteliğindedir. Bilindiği üzere, meraların mülkiyet hakkı Hazineye, kullanım hakkı ise ilgili köy ya da belediye tüzel kişiliğine aittir. Bu nedenle, mera vasfıyla sınırlandırılan taşınmazlar hakkında açılacak davalarda husumetin, Hazine"nin yanında ilgili Köy ya da Belediye Tüzel Kişiliğine de yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda dava, Hazine ve Yazla Köyü Tüzel Kişiliği hasım gösterilerek açılmış, karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun hükümleri uyarınca tüzel kişiliği kalkan köy yerine ... davaya dahil edilmiş ise de, Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığının da ilgili kamu tüzel kişisi olarak davada taraf olması gerektiği mahkemece gözden kaçırılmıştır. Bu nedenle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacı tarafa, davasını Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı"na da yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkilinin sağlanması halinde, anılan Büyükşehir Belediyesinden savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bu husus gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekili ve davacı-davalı ...’ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
    4- Dava konusu 2840, 7892 ve 7971 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak; aktarılan davanın davalıları olup, aynı zamanda dava konusu 2840 parsel sayılı taşınmaz tutanağının edinme sebebinde hak sahibi olduğu belirtilen ve yargılama sırasında 22.08.2007 tarihinde öldüğü nüfus kaydından anlaşılan ...’ın mirasçıları ile dava konusu 7892 ve 7971 parsel sayılı taşınmaz tutanaklarının edinme sebebinde hak sahibi olduğu belirtilen ve yargılama sırasında 26.04.2003 tarihinde öldüğü nüfus kaydından anlaşılan ...’ın mirasçılarının tamamının davada yer alması sağlanmaksızın yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmuştur. Taraf teşkilinin sağlanması yargılamanın her aşamasında re"sen göz önünde bulundurulması gereken dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilmesi hukuken mümkün değildir.
    Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacı tarafa, dava konusu 2840 parsel sayılı taşınmaz için davalı ...’ın davada taraf olmayan mirasçıları ...,... ile tespit edilecek ... mirasçılarına ve ... mirasçılarına; dava konusu 7892 ve 7971 parsel sayılı taşınmazlar için davalı ...’ın davada taraf olmayan ve kendisinden sonra ölen oğlu ...’ın mirasçıları ..., ..., ...’e davasını yöneltmek suretiyle taraf teşkilini sağlamak üzere süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde, anılan mirasçılardan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdikleri takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bu husus gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekili, davalı ... mirasçısı ... vekili ve davalı ... mirasçısı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi