3. Hukuk Dairesi 2017/12480 E. , 2019/6225 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalıdan 01.07.2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile 10 yıl süreli işyeri kiraladığını, 10 yıllık kira bedelini elden nakit olarak davalıya ödediğini, paranın ödendiği kira sözleşmesine yazıldığı halde davalı tarafından kira borcunu ödemediğinden bahisle aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra takibine ilişkin olarak 2007 yılının Haziran ayına ait kira bedelini ödemediğini kabul edip diğer kısma itiraz ettiğini, itirazın kaldırılması amacıyla davalı tarafça kira bedelinin tahsili ve tahliye talepli olarak İcra Hukuk Mahkemesine dava açıldığını, kira alacağı talebinden feragat edip sadece mecurdan tahliye talebinde bulunduğundan mahkemece tahliye kararı verildiğini; kira sözleşmesinin hususi şartlar bölümünün 5. maddesi ile; kiraya veren herhangi bir şekilde kiracıyı mecurdan çıkaracak veya tahliye edecek olursa, tüm kira paralarını ödemeyi taahhüt ettiğinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 5.000 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; dosyaya sunulan kira sözleşmesinin aralarında yapılan kira sözleşmesi olmadığını, kira sözleşmesinin içeriğini ve imzasını kabul etmediğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi incelemesinde kira sözleşmesinde bulunan imzanın davalının eli ürünü olduğu sabit olduğundan, davacının talebi doğrultusunda davanın kabulüne 5.000 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Somut olayda; taraflar arasında kira sözleşmesinin bulunduğu tartışmasız olup, uyuşmazlık konusu, davacı tarafça dosyaya sunulan 01.07.2007 tarihli kira sözleşmesinin içeriği ve davalı tarafça imzalanıp imzalanmadığı hususudur.
Uyuşmazlık konusu kira sözleşmesinin; işyeri kirasına ilişkin olduğu, 01.07.2007 tarihli olup taraflar arasında imzalandığı,10 yıl süreli ve aylık kira bedelinin 250 TL olduğu görülmüş, hususi şartlar bölümünün 1. maddesinde ise; "söz konusu mecurun kirası 10 yıllık peşin olarak ..."a elden ödenmiştir. 5. maddesinde; Kiraya veren herhangi bir şekilde kiracıyı mecurdan çıkaracak veya tahliye edecek olursa tüm kira paralarını (10 yıllık kira bedeli olan 30.000 TL) ödemeyi şimdiden kabul ve taahhüt eder" şeklinde yazıldığı anlaşılmıştır.
TMK"nun 6"ncı maddesi hükmü uyarınca," kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." Buna göre, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkaran kimsenin, iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir.
Bundan ayrı, HMK"nun 266 ncı maddesi hükmüne göre;" çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınması zorunludur."
Yine aynı yasanın 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır. Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Somut uyuşmazlıkta; imza incelemesi yönünden davacıdan dayanağı belge aslı temin edilerek davalının imza örnekleri de mahkemece tesbit edilip çeşitli kuruluşlardan da davalının imza örneklerini içerir evrak asıllarının celp edildiği, toplanan imza örneklerine göre davacının dayanağı belge altındaki imzanın davalının eli ürünü mahsülü olup olmadığı hususunda İzmir Kriminal Polis Labaratuvarı Müdürlüğü bünyesindeki grafoloji ve sahtecilik uzmanı bilirkişiye inceleme yaptırıldığı, bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde tanzim edilen raporda;belge altındaki ... adına atılı bulunan imzanın davalı ... eli mahsulü olduğu kanaatine varıldığının bildirildiği; davalının, rapora itiraz ederek Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını istediği mahkemece alınan raporun hüküm kurmaya yeterli olduğu kanaati ile bu talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemeye sunulan adi yazılı belgenin imza incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna, davalı tarafın süresinde itiraz etmiş olması karşısında; mahkemece, Adli Tıp Kurumundan denetime ve hüküm kurmaya elverişli bir rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Bu itibarla; yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde; mahkemece, davalının rapora karşı itirazları nedeniyle Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi"ne adı yazılı belgedeki imzanın davalının eli ürünü olup olmadığına ilişkin yeniden inceleme yaptırılarak taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp sonucuna göre yargılama yapılarak, uygun bir karar verilmesi gerekirken, itiraza uğrayan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK" un 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.07.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.Başkan