Esas No: 2020/6156
Karar No: 2022/1211
Karar Tarihi: 25.02.2022
Danıştay 8. Daire 2020/6156 Esas 2022/1211 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2020/6156 E. , 2022/1211 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/6156
Karar No : 2022/1211
DAVACI : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …
VEKİLİ : Av. …
2- … Kurumu
DAVALILAR YANINDA MÜDAHİL : … Birliği
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU :
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına İlişkin Tebliğ'in "A.1. Amaç" başlıklı maddesinin 1. fıkrasının, 2. fıkrasının ikinci cümlesinin, "A.5 Kapsama Giren Teminat Türleri" başlıklı maddesinin (a) bendinin "Değer kaybının tespiti bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır." şeklindeki son cümlesinin, (b) bendinin son cümlesinin, (c) bendinin birinci cümlesinde yer alan "bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek teminattır" ibaresinin, (c) bendinin ikinci cümlesinin ve son cümlesinin tamamının, (ç) bendinin ilk cümlesinde yer alan "bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır" ibaresinin, "A.6 Teminat Dışında Kalan Haller" başlıklı maddesinin (a), (b), (c), (d), (i), (j), (k), (l), (n) ve (o) bentlerinin, "B.2 Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi" başlıklı maddesinin 2.1. fıkrasının birinci bendinin "Sigortacının kendisine iletilen belgelere haklı olarak itiraz etmesi veya kendisinin hak sahibinden ya da başka bir kurumdan haklı olarak yeni bir belge talep etmesi halinde söz konusu süre yeni talep edilen sigortacının merkez veya şubelerinden birine iletilmesinden sonra başlar" şeklindeki ikinci cümlesinin, 2.4. fıkrasının birinci bendinin "Sigortalı, sigortacının göstereceği avukata gereken vekaletnameyi vermek zorundadır" şeklindeki ikinci cümlesinin, "B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı" başlıklı maddesinin 3. fıkrasının; (b) bendinde yer alan "veya trafik kurallarının ihlali" ibaresi ile (c) bendinde yer alan "belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar" ibaresinin, "EK:1 Değer Kaybı Hesaplaması" başlıklı bölümünün; 1. Formül adı altında getirilen düzenlemenin (araçta yapılan işlemler, kaynaklı ana parçalarda değişim, kaynaklı ana parçalarda düzeltme, yukarıdaki listelerde yer almayan diğer parçalar, A-B-C boya uygulanan aksam), "2. Teminat Dışı Kalan Haller" başlıklı kısmının 2, 4. ve 6. maddelerinin, "EK:2 Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1, 3, 4, 5, 6, 7, 9. ve 10. maddelerinin, "Ek:3 Sürekli Sakatlık Tazminatı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1, 3, 4, 5, 6, 7. ve 8. maddelerinin iptali istenilmiştir.
DAVACININ İDDİALARI :
Davacı tarafından, dava konusu Tebliğ'in "A.1 Amaç" başlıklı maddesinin 1. fıkrasında, "2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen" ibaresine yer verildiği, ancak bu Kanun ile motorlu araç işletenlere yüklenen hukuki sorumluluklara aykırı düzenlemeler yapıldığı, davalı idarenin, sigorta teminatı kapsamına giren tazminatların hesaplama yöntemlerine müdahale ettiği, söz konusu tazminatların hesaplanma yöntemlerini belirleme konusunda idarenin yetkisinin bulunmadığı, sigorta teminatı dışında kalan hallerin, 2918 sayılı Kanun'un 92, 102, 103, 104, 105. ve 107. maddelerinde on bir adetle sınırlı olarak sayıldığı, dava konusu Tebliğ'de ise Kanun'a açıkça aykırı olarak, fazladan on adet yeni teminat dışı hal belirlendiği; 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesinde, sadece resmi ve özel hastanelerde yapılan sağlık hizmet giderlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu'nun sorumlu olduğunun belirtildiği, bunun dışındaki, tüm diğer sair harcamalardan sigorta şirketinin sorumluluğunun devam edeceği, dava konusu Tebliğ'de ise, örneğin hastane dışında yapılan protez organ bedellerinin SGK'ya yüklendiği, bakıcı giderlerinin, sağlık giderleri teminatı kapsamında olduğu, sürekli sakatlık teminatı ile ilgisinin bulunmadığı, dava konusu Tebliğ'de ise, bakıcı giderlerinin sürekli sakatlık teminatı içine alınması suretiyle sürekli sakatlık teminatı ve bakıcı giderinin tek bir teminata indirgendiği, Tebliğ'in, "B.2 Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi" başlıklı maddesinin 2.1. fıkrasının birinci bendinin ikinci cümlesinin, sigorta şirketlerinin kötüye kullanabileceği bir düzenleme olduğu, Tebliğ'de, mevzuatta belirtilen yasal sınırın üzerinde alkol almanın rücu için yeterli görüldüğü, sınırın üzerinde alkol alınmış olsa bile, alkolün kazanın oluşumuna etkisinin olmadığı durumların söz konusu olduğu, bu nedenle, güvenli sürme yeteneklerinin kaybedilmiş olması şartının da aranması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVALILARIN SAVUNMASI :
Davalılardan Başbakanlık (Cumhurbaşkanlığı) tarafından; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 93. maddesinde, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatlarının Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilerek Resmî Gazete'de yayımlanacağı düzenlemesine yer verildiği, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 11. maddesinde de sigorta sözleşmelerinin ana muhtevasının, müsteşarlıkça onaylanan ve sigorta şirketlerince aynı şekilde uygulanacak olan genel şartlara uygun olarak düzenleneceğinin hükme bağlandığı, Kanun'un verdiği yetki çerçevesinde düzenlenen dava konusu Tebliğ hükümlerinin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuş olup, diğer davalı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların bozulması halinde ısrar olanağı bulunmadığından, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararının gerekçesi doğrultusunda, bozulan kısımların yeniden esastan incelenmesi ve bozulan kısım hakkında kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : ...
DÜŞÜNCESİ : Dava; 14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına İlişkin Tebliğ'in "A.1. Amaç" başlıklı maddesinin 1. fıkrasının, 2. fıkrasının ikinci cümlesinin, "A.5 Kapsama Giren Teminat Türleri" başlıklı maddesinin; (a) bendinin "Değer kaybının tespiti bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır." şeklindeki son cümlesinin, (b) bendinin son cümlesinin, (c) bendinin birinci cümlesinde yer alan "bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek teminattır" ibaresinin, (c) bendinin ikinci cümlesinin ve son cümlesinin tamamının, (ç) bendinin ilk cümlesinde yer alan "bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır" ibaresinin, "A.6 Teminat Dışında Kalan Haller" başlıklı maddesinin (a), (b), (c), (d), (i), (j), (k), (l), (n) ve (o) bentlerinin, "B.2 Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi" başlıklı maddesinin 2.1. fıkrasının birinci bendinin "Sigortacının kendisine iletilen belgelere haklı olarak itiraz etmesi veya kendisinin hak sahibinden yada başka bir kurumdan haklı olarak yeni bir belge talep etmesi halinde söz konusu süre yeni talep edilen sigortacının merkez veya şubelerinden birine iletilmesinden sonra başlar" şeklindeki ikinci cümlesinin, 2.4. fıkrasının birinci bendinin "Sigortalı, sigortacının göstereceği avukata gereken vekaletnameyi vermek zorundadır" şeklindeki ikinci cümlesinin, "B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı" başlıklı maddesinin 3. fıkrasının; (b) bendinde yer alan "veya trafik kurallarının ihlali" ibaresi ile (c) bendinde yer alan "belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar" ibaresinin, "EK:1 Değer Kaybı Hesaplaması" başlıklı bölümünün; 1. Formül adı altında getirilen düzenlemenin (araçta yapılan işlemler, kaynaklı ana parçalarda değişim, kaynaklı ana parçalarda düzeltme, yukarıdaki listelerde yer almayan diğer parçalar, A-B-C boya uygulanan aksam), "2. Teminat Dışı Kalan Haller" başlıklı kısmının 2., 4. ve 6. maddelerinin, "EK:2 Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1., 3., 4., 5., 6., 7., 9. ve 10. maddelerinin, "Ek:3 Sürekli Sakatlık Tazminatı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1., 3., 4., 5., 6., 7. ve 8. maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay Onbeşinci Dairesinin 27/06/2018 tarih ve E:2015/5277, K:2018/6090 sayılı kararıyla; dava konusu Tebliğ'in "A.1 Amaç" başlıklı maddesinin 2. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan, "Bu Genel Şartlar ve ..." ibaresinin, "B.2. Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi" başlıklı maddesinin 2.4. fıkrasının birinci bendinin “Sigortalı, sigortacının göstereceği avukata gereken vekaletnameyi vermek zorundadır.” şeklindeki ikinci cümlesinin, "B.4 Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı" başlıklı maddesinin 3. fıkrasının (b) bendinde yer alan, "veya trafik kurallarının ihlali sonucu meydana gelmişse" ibaresinin ve "Ek 1. Değer Kaybı Hesaplaması" başlıklı bölümünün " 2.Teminat Dışında Kalan Haller" başlıklı kısmının 2., 4. ve 6. maddelerinin iptaline, diğer kısımlar yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Anılan kararın taraflarca temyiz edilmesi sonucunda, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16/03/2020 tarih ve E:2018/2764, K:2020/730 sayılı kararıyla; Danıştay Onbeşinci Daire kararının; dava konusu Tebliğ'in "A.1 Amaç" başlıklı maddesinin 2. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan, "Bu Genel Şartlar ve ..." ibaresinin iptaline, söz konusu maddenin diğer kısımları yönünden davanın reddine ve "B.2. Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi" başlıklı maddesinin 2.4. fıkrasının birinci bendinin “Sigortalı, sigortacının göstereceği avukata gereken vekaletnameyi vermek zorundadır.” şeklindeki ikinci cümlesinin, "B.4 Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı" başlıklı maddesinin 3. fıkrasının (b) bendinde yer alan, "veya trafik kurallarının ihlali sonucu meydana gelmişse" ibaresinin ve "Ek 1. Değer Kaybı Hesaplaması" başlıklı bölümünün "2.Teminat Dışında Kalan Haller" başlıklı kısmının 2, 4. ve 6. maddelerinin iptaline ilişkin hüküm fıkrasının onanmasına; kararının, "A.5 Kapsama Giren Teminat Türleri" başlıklı maddesinin; (a) bendinin "Değer kaybının tespiti bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır." şeklindeki son cümlesi, (b) bendinin son cümlesi, (c) bendinin birinci cümlesinde yer alan "bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek teminattır" ibaresi, (c) bendinin ikinci ve son cümlesinin tamamı, (ç) bendinin ilk cümlesinde yer alan "bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır" ibaresi, "A.6 Teminat Dışında Kalan Haller" başlıklı maddesinin (a), (b), (c), (d), (i), (j), (k), (l), (n) ve (o) bentleri, "B.2 Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi" başlıklı maddesinin 2.1. fıkrasının birinci bendinin "Sigortacının kendisine iletilen belgelere haklı olarak itiraz etmesi veya kendisinin hak sahibinden ya da başka bir kurumdan haklı olarak yeni bir belge talep etmesi halinde söz konusu süre yeni talep edilen sigortacının merkez veya şubelerinden birine iletilmesinden sonra başlar" şeklindeki ikinci cümlesi, "EK:1 Değer Kaybı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1. Formül adı altında getirilen düzenlemenin (araçta yapılan işlemler, kaynaklı ana parçalarda değişim, kaynaklı ana parçalarda düzeltme, yukarıdaki listelerde yer almayan diğer parçalar, A-B-C boya uygulanan aksam), "EK:2 Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1, 3, 4, 5, 6, 7, 9. ve 10. maddeleri, "EK:3 Sürekli Sakatlık Tazminatı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1, 3, 4, 5, 6, 7. ve 8. maddelerine ilişkin olarak herhangi bir gerekçeye yer verilmeksizin ret hükmü kurulduğu, "B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı" başlıklı maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde yer alan "belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar" ibaresi yönünden ise hüküm kurulmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararına uyularak, Danıştay Onbeşinci Dairesinin 27/06/2018 tarih ve E:2015/5277, K:2018/6090 sayılı kararının kesinleşen hüküm kısmı hariç olmak üzere bozulan kısmı ile ilgili olarak işin esası incelendi.
Dava konusu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'na ilişkin Tebliğ'in iptali istenilen, "EK:1 Değer Kaybı Hesaplaması" başlıklı bölümünün; 1. Formül adı altında getirilen düzenlemenin (araçta yapılan işlemler, kaynaklı ana parçalarda değişim, kaynaklı ana parçalarda düzeltme, yukarıdaki listelerde yer almayan diğer parçalar, A-B-C boya uygulanan aksam), "EK:2 Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1, 3, 4, 5, 6, 7, 9. ve 10. maddelerinin, "Ek:3 Sürekli Sakatlık Tazminatı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1, 3, 4, 5, 6, 7. ve 8. maddelerinin, 20/03/2020 tarih ve 31074 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar'la değiştirilmiş olduğu anlaşıldığından bu istemlere yönelik karar verilmesine gerek görülmemiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 93. maddesinde, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatlarının Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilerek Resmi Gazete'de yayımlanacağı düzenlemesine yer verilmiş, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 11. maddesinde de sigorta sözleşmelerinin ana muhtevasının, müsteşarlıkça onaylanan ve sigorta şirketlerince aynı şekilde uygulanacak olan genel şartlara uygun olarak düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
Yine 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85. maddesinde; "Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu.", 86. maddesinde; "İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebileceği", 90. maddesinde; "Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanacağı", 91. maddesinde; "İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunlu" olduğu, 92. maddesinde; "a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,, b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler, c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler, e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler." zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında tutulmuştur.
Aynı Kanun'un 111. maddesinde ise; "Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir." hükmü düzenlenmiş, 6704 sayılı Kanun ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 90. maddesinde yapılan değişiklikle zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olduğu, söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanacağı hükme bağlanarak zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların hesaplanma usul ve esasları konusunda davalı idarenin yetkili olduğu belirtilmiş, 92. maddede yapılan değişiklikle de maddede sayılan sigorta kapsamı dışında sayılan hususlara ek olarak; hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat taleplerinin ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan taleplerin zorunlu mali sorumluluk sigortası dışında kaldığı vurgulanmıştır.
Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 4477 sayılı Kanun'la taraf olduğumuz, Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 1. maddesinde; ''1. Âkit Tarafların her biri, işbu sözleşmenin kendisi bakımından yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç altı ay içinde, kendi toprakları üzerinde herhangi bir motorlu taşıtın zarar verdiği kimselerin haklarının, işbu sözleşmenin ek hükümlerine (Ek:1) uygun zorunlu bir sigorta sisteminin kurulması yoluyla teminat altına alınmasını taahhüt eder. 2. Bununla birlikte, her Âkit Taraf, zarar gören kişiler lehine teminatı artırıcı hükümler kabuletme hakkını saklı tutar." düzenlemesine; 2. maddesinde ise, "1. Kendisi tarafından tehlikesiz sayılan bazı motorlu taşıtları zorunlu sigortadan muaf tutma; 2. Millî veya yabancı kamu mercilerine veya hükümetlerarası kuruluşlara ait motorlu taşıtları zorunlu sigortadan muaf tutma; 3. Sigortanın yapılabileceği asgarî tutarı belirleme; hakkını saklı tutar. Bu son halde, ek hükümlerin uygulanması bu suretle belirlenmiş tutarlarla kısıtlanabilecektir.'' hükmüne yer verilmiştir.
Yine Sözleşme'nin 5. maddesinde; ''Bir motorlu taşıtın neden olduğu zararın tazmini zorunlu trafik sigortasıyla birlikte sosyal güvenlik mevzuatını da ilgilendiriyor ise, zarar gören kişinin hakları ve bu iki sisteme ilişkin düzenlemeler yerel yasalar çerçevesinde kararlaştırılacaktır.'', 6. maddesinde; ''1. Her Âkit Taraf yerel yasaları, ek hükümlerin dördüncü maddesinin ikinci paragrafında belirtilen normal sigortanın dışında tutma olanağını tanıyorsa, kendi topraklarında hız, mukavemet veya maharet yarış veya yarışmaları düzenlenmesini idarî izne tabi tutmayı taahhüt eder. Bu izin ancak, ek hükümlerle uyumlu özel bir sigortanın, yarışma düzenleyen kişi ve kuruluşların bu hükümlerin üçüncü maddesinde belirtilen malî sorumluluklarını teminat altına alması halinde geçerlidir., 2. Bununla birlikte, geçen paragrafta belirtilen yarış veya yarışmalara katılan araçlarda bulunanların zararlarının tazmini bu sigortanın dışında tutulabilir.'', 9. maddesinde ise; ''1.Her Âkit Taraf, sigorta zorunluluğuna uyulmadığı veya sorumlunun saptanamadığı veya ek hükümlerin üçüncü maddesinin birinci paragrafının ilk cümlesinde öngörülen muafiyet hallerinde meydana gelen zararla ilgili malî sorumluluk nedeniyle zarar gören kişilere tazminat verilebilmesi için bir garanti fonu kurmayı veya eşdeğerde düzenlemeler yapmayı taahhüt eder. Tazminat hakkının tanınma şartlarını ve kapsamını ilgili Âkit Taraf tayin eder. 2. Her Âkit Tarafın yurttaşları, bir önceki paragrafta öngörülmüş hakkı bir başka Âkit ülkede o devletin yurttaşları ile aynı ölçüde ileri sürme hakkına sahip olacaklardır.", 10. maddesinde; ''1. Âkit Taraflar, yerel yasalarında, motorlu taşıtın sigorta ettirilmesinden kimlerin sorumlu olduğunu tespit etmeyi ve bu konuda tüm uygun önlemleri almayı taahhüt ederler. Âkit Taraflar, gerektiğinde ve ek hükümlerden doğan vecibelere uyulmasını sağlamak amacıyla bu önlemleri cezai ve idari yaptırımlara bağlayabilirler. 2. Âkit Taraflar, ek hükümlerin uygulanmasını sağlamak amacıyla, sigortacılara ve gerektiğinde Garanti Fonu ve Büroya ilişkin onaylama, onayın son bulması veya geri alınması hususları ile bu kuruluşların denetimi konusunda yerel mevzuatlarında gerekli hükümlere yer vermeyi taahhüt ederler.''
hükümleri yer almaktadır.
Yukarıda metnine yer verilen hükümler değerlendirildiğinde, karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarının düzenlenmesi konusunda Başbakanlık Hazine (son düzenleme ile Hazine ve Maliye Bakanlığı) Müsteşarlığı'nın yetkili olduğu açıktır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 91. maddesinde yer alan; "İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur." hükmü uyarınca karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacının sorumluluğu işletenin sorumluluğu ile aynı içeriğe sahiptir. Bu nedenle işletenin sorumluluğuna dahil olmayan bir zarar için zorunlu trafik sigortasının da teminat sunması beklenemez.
Öte yandan, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında karşılanması gereken zararlar sigortalı tarafından ödenmesi gerekli sigorta primi tutarına doğrudan etki edeceğinden sigorta sisteminin taraflar üzerindeki yükünün makul seviyede tutulması ve objektif kurallara bağlanması zorunlu sigorta sisteminin sürdürülebilirliği ve uygulama birliği sağlanması açısından zorunludur.
Bu durumda; dava konusu Tebliğin "A.5. Kapsama Giren Teminat Türleri" başlıklı maddesinin (a) bendinin "Değer kaybının tespiti bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır" şeklindeki son cümlesinin, (c) bendinin birinci cümlesinde yer alan "bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek teminattır" ibaresi ile ikinci ve son cümlesinin tamamının, (ç) bendinin ilk cümlesinde yer alan "bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır" ibaresinin, "A.6. Teminat Dışında Kalan Haller" başlıklı maddesinin a, b, c, d, i, j, k, l, n ve o bentlerinin, Kanun'un verdiği yetkiye uygun olarak düzenlendiği, üst normlara ve hukuka aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır.
Dava konusu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'na ilişkin Tebliğ'in iptali istenilen, "B.2. Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi" başlıklı maddesinin 2.1. fıkrasının birinci bendinin "Sigortacının kendisine iletilen belgelere haklı olarak itiraz etmesi veya kendisinin hak sahibinden ya da başka bir kurumdan haklı olarak yeni bir belge talep etmesi halinde söz konusu süre yeni talep edilen belgenin sigortacının merkez veya şubelerinden birine iletilmesinden sonra başlar." şeklindeki ikinci cümlesi yönünden;
Tebliğ'in "B.2. Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi" başlıklı maddesinin 2.1. fıkrasının ilk paragrafında; "Sigortacı; hak sahibinin, kaza veya zararın tespit edilebilmesi için bu genel şart ekinde yer alan gerekli tüm belgeleri sigortacının merkez veya şubelerinden birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde tazminatı hak sahibine öder. Sigortacının kendisine iletilen belgelere haklı olarak itiraz etmesi veya kendisinin hak sahibinden ya da başka bir kurumdan haklı olarak yeni bir belge talep etmesi halinde söz konusu süre yeni talep edilen belgenin sigortacının merkez veya şubelerinden birine iletilmesinden sonra baslar. Sigortacı hak sahibinden münhasıran hak sahibinin tazminat hakkını etkileyen bilgi ve belgeleri talep edebilir." hükmüne yer verilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 99. maddesinde; sigortacıların, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorunda oldukları düzenlenmiş olup; maddede belirtildiği üzere sigortacının hak sahibine ödeme yapması gereken sekiz iş günlük sürenin başlaması, genel şart ekinde yer alan gerekli belgelerin sigortacıya iletilmiş olması ön koşuluna bağlanmıştır.
Bu halde eksik, yanlış belge ile başvuru yapılması veya ödeme yapılabilmesi için genel şart ekinde yer alan başka bir belgeye ihtiyaç duyulması halinde sekiz iş günlük sürenin bu belgelerin tamamlanmasından sonra başlayacağına ilişkin dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
Öte yandan iptali istenilen "B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı" başlıklı maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde yer alan "...belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar" ibaresi yönünden; zararı doğuran eylemin hangi hallerde gerçekleşmiş olması durumunda sigortacının sigortalıya rücu hakkının doğacağını belirten düzenlemede, mevzuatta belirlenen düzeyin üstünde alkol alan veya mevzuata göre hiç alkol almaması gereken sürücülerin mevzuata aykırı bu durumunun tespiti halinde, sürücünün zarara sebep olduğu olayda alkolün etkisinin olup olmadığının ayrıca tespitine gerek olmadığından düzenlemede hukuka aykırı bir durum bulunmamaktadır.
Karayolları Trafik Kanunu'nun "Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi" başlıklı 98. maddesinde; "Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır. (Ek cümle: 4/4/2015-6645/60 md.) Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.
Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve Güvence Hesabınca tahsil edilen katkı paylarının % 15’ini aşmamak üzere, münhasıran bu teminatın karşılığı olarak Hazine Müsteşarlığınca sigortacılık ilkeleri çerçevesinde maktu veya nispi olarak belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14. maddesinde düzenlenen durumlar için Güvence Hesabı tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılır. Söz konusu tutar, ilgili sigorta şirketleri için sigortacılık ilkelerine göre ayrı ayrı belirlenebilir. Aktarım ile sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabı'nın bu teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erer. Cumhurbaşkanı söz konusu tutarı % 50’sine kadar artırmaya veya azaltmaya yetkilidir.
Bu madde çerçevesinde sigorta şirketleri ve Güvence Hesabı tarafından ödenecek meblağın süresinde ödenmemesi halinde 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanun'un 89. maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.
Sigorta şirketleri ve Güvence Hesabından Sosyal Güvenlik Kurumu'na aktarılacak meblağın belirlenmesi ve ödenmesi ile sağlık hizmetleri için teminat sağlanan sigortaların tespiti ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirlenir. Trafik kazası sebebiyle Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurumlarınca gerçekleştirilen tedavi giderleri bakımından, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Sağlık Bakanlığına yapılacak ödemeye ilişkin usul ve esaslar Sosyal Güvenlik Kurumu ve Sağlık Bakanlığı tarafından ayrıca belirlenir." hükmü karşısında; dava konusu Tebliğ'in "A.5. Kapsama Giren Teminat Türleri" başlıklı maddesinin (b) bendinin, "Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir." hükmünü içeren son cümlesinde, kanunda öngörülen "sigorta şirketinin ve Güvence Hesabı sorumluluğu"nu ortadan kaldırarak bütün sorumluluğu Sosyal Güvenlik Kurumuna yükleyecek şekilde düzenlenmiş olması karşısında kanuna uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına İlişkin Tebliğ'in iptali istenilen, "EK:1 Değer Kaybı Hesaplaması" başlıklı bölümünün; 1. Formül adı altında getirilen düzenlemenin (araçta yapılan işlemler, kaynaklı ana parçalarda değişim, kaynaklı ana parçalarda düzeltme, yukarıdaki listelerde yer almayan diğer parçalar, A-B-C boya uygulanan aksam), "EK:2 Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1, 3, 4, 5, 6, 7, 9. ve 10. maddelerinin, "Ek:3 Sürekli Sakatlık Tazminatı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1, 3, 4, 5, 6, 7. ve 8. maddelerinin, 20/03/2020 tarih ve 31074 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar'la değiştirilmiş olduğu anlaşıldığından bu istemlere yönelik karar verilmesine yer olmadığına; "A.5. Kapsama Giren Teminat Türleri" başlıklı maddesinin (a) bendinin "Değer kaybının tespiti bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır " şeklindeki son cümlesinin, (c) bendinin birinci cümlesinde yer alan "bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek teminattır" ibaresinin, ikinci ve son cümlesinin tamamının, (ç) bendinin ilk cümlesinde yer alan "bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır" ibaresinin, "A.6. Teminat Dışında Kalan Haller" başlıklı maddesinin a, b, c, d, i, j, k, l, n ve o bentlerinin, "B.2. Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi" başlıklı maddesinin 2.1 fıkrasının birinci bendinin "Sigortacının kendisine iletilen belgelere haklı olarak itiraz etmesi veya kendisinin hak sahibinden ya da başka bir kurumdan haklı olarak yeni bir belge talep etmesi halinde söz konusu süre yeni talep edilen belgenin sigortacının merkez veya şubelerinden birine iletilmesinden sonra başlar." şeklindeki ikinci cümlesi ve "B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı" başlıklı maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde yer alan "... belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar" ibaresi yönünden davanın reddine, "A.5. Kapsama Giren Teminat Türleri" başlıklı maddesinin (b) bendinin, "Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir." hükmünü içeren son cümlesinin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 27/06/2018 tarih ve E:2015/5277, K:2018/6090 sayılı kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16/03/2020 tarih ve E:2018/2764, K:2020/730 sayılı kararıyla kısmen onanması kısmen bozulması üzerine, bozulan kısım hakkında Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ SÜREÇ :
Dava; 14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına İlişkin Tebliğ'in "A.1. Amaç" başlıklı maddesinin 1. fıkrasının, 2. fıkrasının ikinci cümlesinin, "A.5 Kapsama Giren Teminat Türleri" başlıklı maddesinin; (a) bendinin "Değer kaybının tespiti bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır." şeklindeki son cümlesinin, (b) bendinin son cümlesinin, (c) bendinin birinci cümlesinde yer alan "bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek teminattır" ibaresinin, (c) bendinin ikinci cümlesinin ve son cümlesinin tamamının, (ç) bendinin ilk cümlesinde yer alan "bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır" ibaresinin, "A.6 Teminat Dışında Kalan Haller" başlıklı maddesinin (a), (b), (c), (d), (i), (j), (k), (l), (n) ve (o) bentlerinin, "B.2 Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi" başlıklı maddesinin 2.1. fıkrasının birinci bendinin "Sigortacının kendisine iletilen belgelere haklı olarak itiraz etmesi veya kendisinin hak sahibinden yada başka bir kurumdan haklı olarak yeni bir belge talep etmesi halinde söz konusu süre yeni talep edilen sigortacının merkez veya şubelerinden birine iletilmesinden sonra başlar" şeklindeki ikinci cümlesinin, 2.4. fıkrasının birinci bendinin "Sigortalı, sigortacının göstereceği avukata gereken vekaletnameyi vermek zorundadır" şeklindeki ikinci cümlesinin, "B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı" başlıklı maddesinin 3. fıkrasının; (b) bendinde yer alan "veya trafik kurallarının ihlali" ibaresi ile (c) bendinde yer alan "belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar" ibaresinin, "EK1. Değer Kaybı Hesaplaması" başlıklı bölümünün; 1. Formül adı altında getirilen düzenlemenin (araçta yapılan işlemler, kaynaklı ana parçalarda değişim, kaynaklı ana parçalarda düzeltme, yukarıdaki listelerde yer almayan diğer parçalar, A-B-C boya uygulanan aksam), "2. Teminat Dışı Kalan Haller" başlıklı kısmının 2, 4. ve 6. maddelerinin, "EK:2 Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1, 3, 4, 5, 6, 7, 9. ve 10. maddelerinin, "Ek:3 Sürekli Sakatlık Tazminatı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1, 3, 4, 5, 6, 7. ve 8. maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesince dava konusu Tebliğ'in "A.1 Amaç" başlıklı maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan; "Bu Genel Şartlar ve ..." ibaresinin, "B.2. Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi" başlıklı maddesinin 2.4. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan; “Sigortalı, sigortacının göstereceği avukata gereken vekaletnameyi vermek zorundadır.” ibaresinin, "B.4 Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı" başlıklı maddesinin (b) bendinde yer alan; "veya trafik kurallarının ihlali sonucu meydana gelmiş ise" ibaresinin ve "Ek 1. Değer Kaybı Hesaplaması" bölümünün "2.Teminat Dışında Kalan Haller" başlıklı kısmının 2, 4. ve 6. bentlerinin iptaline, dava konusu edilen diğer kısımları yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca Daire kararının iptale ilişkin kısmının onanmasına; "A.5. Kapsama Giren Teminat Türleri" başlıklı maddesinin (a) bendinin "Değer kaybının tespiti bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır." şeklindeki son cümlesi, (b) bendinin son cümlesi, (c) bendinin birinci cümlesinde yer alan "bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek teminattır" ibaresi, (c) bendinin ikinci cümlesi ve son cümlesinin tamamı, (ç) bendinin ilk cümlesinde yer alan "bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır" ibaresi, "A.6 Teminat Dışında Kalan Haller" başlıklı maddesinin (a), (b), (c), (d), (i), (j), (k), (l), (n) ve (o) bentleri, "B.2 Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi" başlıklı maddesinin 2.1. fıkrasının birinci bendinin "Sigortacının kendisine iletilen belgelere haklı olarak itiraz etmesi veya kendisinin hak sahibinden yada başka bir kurumdan haklı olarak yeni bir belge talep etmesi halinde söz konusu süre yeni talep edilen sigortacının merkez veya şubelerinden birine iletilmesinden sonra başlar" şeklindeki ikinci cümlesi, "EK:1 Değer Kaybı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1. Formül adı altında getirilen düzenleme (araçta yapılan işlemler, kaynaklı ana parçalarda değişim, kaynaklı ana parçalarda düzeltme, yukarıdaki listelerde yer almayan diğer parçalar, A-B-C boya uygulanan aksam), "EK:2 Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1, 3, 4, 5, 6, 7, 9. ve 10. maddeleri, "Ek:3 Sürekli Sakatlık Tazminatı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1, 3, 4, 5, 6, 7. ve 8. maddelerine ilişkin ret hükmünün gerekçesiz olduğu; "B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı" başlıklı maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde yer alan "belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar" ibaresi yönünden hüküm kurulmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, bozma kararı göz önünde bulundurularak bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
18/10/2019 tarih ve 30922 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 47 sayılı Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin Geçici 2. maddesinin 4. fıkrasında "Kapatılan Sigortacılık Genel Müdürlüğü ve Sigorta Denetleme Kurulu Başkanlığının iş ve işlemleriyle ilgili olarak açılmış ve açılacak olan adli ve idari davalar ile tahkim yargılaması ve icra işlemlerinde Kurum taraf sıfatını kazanır ve dava dosyaları ve icra takiplerine ilişkin dosyalar Kuruma devredilir." hükmüne yer verildiğinden, Hazine ve Maliye Bakanlığı yerine Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun davalı sıfatıyla taraf olduğu görülerek esasın incelenmesine geçildi.
ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 93. maddesinde, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatlarının Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilerek Resmi Gazete'de yayımlanacağı düzenlemesine yer verilmiş, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 11. maddesinde de, sigorta sözleşmelerinin ana muhtevasının, müsteşarlıkça onaylanan ve sigorta şirketlerince aynı şekilde uygulanacak olan genel şartlara uygun olarak düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
2918 sayılı Kanun'un "İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu" başlıklı 85. maddesinde; "Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar." hükmüne, "İşletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin, sorumluluktan kurtulması veya sorumluluğun azaltılması" başlıklı 86. maddesinde; "İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun'un "Maddi ve manevi tazminat" başlıklı 90. maddesinde (dava konusu düzenleme tarihindeki haliyle); "Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır." hükmüne, "Mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu" başlıklı 91. maddesinde; "İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur." hükmüne; "Zorunlu mali sorumluluk sigortası dışında kalan hususlar" başlıklı 92. maddesinde; "Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar. a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler, b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler, c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler, e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler." hükmüne yer verilmiştir.
Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 4477 sayılı Kanun'la taraf olduğumuz, Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 1. maddesinde; ''1. Âkit Tarafların her biri, işbu sözleşmenin kendisi bakımından yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç altı ay içinde, kendi toprakları üzerinde herhangi bir motorlu taşıtın zarar verdiği kimselerin haklarının, işbu sözleşmenin ek hükümlerine (Ek:1) uygun zorunlu bir sigorta sisteminin kurulması yoluyla teminat altına alınmasını taahhüt eder. 2. Bununla birlikte, her Âkit Taraf, zarar gören kişiler lehine teminatı artırıcı hükümler kabuletme hakkını saklı tutar." düzenlemesine; 2. maddesinde ise, "1. Kendisi tarafından tehlikesiz sayılan bazı motorlu taşıtları zorunlu sigortadan muaf tutma; 2. Millî veya yabancı kamu mercilerine veya hükümetlerarası kuruluşlara ait motorlu taşıtları zorunlu sigortadan muaf tutma; 3. Sigortanın yapılabileceği asgarî tutarı belirleme; hakkını saklı tutar. Bu son halde, ek hükümlerin uygulanması bu suretle belirlenmiş tutarlarla kısıtlanabilecektir.'' hükmüne yer verilmiştir.
Yine Sözleşme'nin 5. maddesinde; ''Bir motorlu taşıtın neden olduğu zararın tazmini zorunlu trafik sigortasıyla birlikte sosyal güvenlik mevzuatını da ilgilendiriyor ise, zarar gören kişinin hakları ve bu iki sisteme ilişkin düzenlemeler yerel yasalar çerçevesinde kararlaştırılacaktır.'' düzenlemesi, 6. maddesinde; ''1. Her Âkit Taraf yerel yasaları, ek hükümlerin dördüncü maddesinin ikinci paragrafında belirtilen normal sigortanın dışında tutma olanağını tanıyorsa, kendi topraklarında hız, mukavemet veya maharet yarış veya yarışmaları düzenlenmesini idarî izne tabi tutmayı taahhüt eder. Bu izin ancak, ek hükümlerle uyumlu özel bir sigortanın, yarışma düzenleyen kişi ve kuruluşların bu hükümlerin üçüncü maddesinde belirtilen malî sorumluluklarını teminat altına alması halinde geçerlidir. 2. Bununla birlikte, geçen paragrafta belirtilen yarış veya yarışmalara katılan araçlarda bulunanların zararlarının tazmini bu sigortanın dışında tutulabilir.'' düzenlemesi, 9. maddesinde; ''1. Her Âkit Taraf, sigorta zorunluluğuna uyulmadığı veya sorumlunun saptanamadığı veya ek hükümlerin üçüncü maddesinin birinci paragrafının ilk cümlesinde öngörülen muafiyet hallerinde meydana gelen zararla ilgili malî sorumluluk nedeniyle zarar gören kişilere tazminat verilebilmesi için bir garanti fonu kurmayı veya eşdeğerde düzenlemeler yapmayı taahhüt eder. Tazminat hakkının tanınma şartlarını ve kapsamını ilgili Âkit Taraf tayin eder. 2. Her Âkit Tarafın yurttaşları, bir önceki paragrafta öngörülmüş hakkı bir başka Âkit ülkede o devletin yurttaşları ile aynı ölçüde ileri sürme hakkına sahip olacaklardır.", düzenlemesi, 10. maddesinde ise; ''1. Âkit Taraflar, yerel yasalarında, motorlu taşıtın sigorta ettirilmesinden kimlerin sorumlu olduğunu tespit etmeyi ve bu konuda tüm uygun önlemleri almayı taahhüt ederler. Âkit Taraflar, gerektiğinde ve ek hükümlerden doğan vecibelere uyulmasını sağlamak amacıyla bu önlemleri cezai ve idari yaptırımlara bağlayabilirler. 2. Âkit Taraflar, ek hükümlerin uygulanmasını sağlamak amacıyla, sigortacılara ve gerektiğinde Garanti Fonu ve Büroya ilişkin onaylama, onayın son bulması veya geri alınması hususları ile bu kuruluşların denetimi konusunda yerel mevzuatlarında gerekli hükümlere yer vermeyi taahhüt ederler.''
düzenlemesi yer almaktadır.
Dava konusu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'na ilişkin Tebliğ'in "A.5 Kapsama Giren Teminat Türleri" başlıklı maddesinin (b) bendinin son cümlesi yönünden yapılan inceleme:
Tebliğ'in A.5. maddesinin (b) bendinde, "Sağlık Giderleri Teminatı: Üçüncü kişinin trafik kazası dolayısıyla bedenen eski haline dönmesini teminen protez organ bedelleri de dahil olmak üzere yapılan tüm tedavi giderlerini içeren teminattır. Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi hükmü gereğince sona ermiştir." düzenlemesine yer verilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 2011 yılında değişiklik yapılmadan önceki haliyle “Tedavi giderlerinin ödenmesi" başlıklı 98. maddesinde; “Motorlu araçların sebep oldukları kazalarda yaralanan kimselerin ilk yardım, muayene ve kontrol veya bu yaralanmadan ötürü ayakta, klinikte hastanede ve diğer yerlerdeki tedavi giderleri ile tedavinin gerektirdiği diğer giderleri aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasını yapan sigortacı başvurma tarihinden itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları kapsamında öder.” hükmü yer almıştır.
6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 59. maddesi ile 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesi, “Sağlık Hizmetleri Bedellerinin Ödenmesi” başlığı altında yeniden düzenlenmiş ve “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır.(Ek cümle: 4/4/2015-6645/60 md.) Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler,
protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.
Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve Güvence Hesabınca tahsil edilen katkı paylarının % 15’ini aşmamak üzere, münhasıran bu teminatın karşılığı olarak Hazine Müsteşarlığınca sigortacılık ilkeleri çerçevesinde maktu veya nispi olarak belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14 üncü maddesinde düzenlenen durumlar için Güvence Hesabı tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılır. Söz konusu tutar, ilgili sigorta şirketleri için sigortacılık ilkelerine göre ayrı ayrı belirlenebilir. Aktarım ile sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erer. Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu söz konusu tutarı % 50’sine kadar artırmaya veya azaltmaya yetkilidir. Bu madde çerçevesinde sigorta şirketleri ve Güvence Hesabı tarafından ödenecek meblağın süresinde ödenmemesi halinde 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. Sigorta şirketleri ve Güvence Hesabından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılacak meblağın belirlenmesi ve ödenmesi ile sağlık hizmetleri için teminat sağlanan sigortaların tespiti ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirlenir. Trafik kazası sebebiyle Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurumlarınca gerçekleştirilen tedavi giderleri bakımından, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Sağlık Bakanlığına yapılacak ödemeye ilişkin usul ve esaslar Sosyal Güvenlik Kurumu ve Sağlık Bakanlığı tarafından ayrıca belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
6111 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesinde ise; "Bu Kanun'un yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun'un 59'uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20'sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabı'nın yükümlülüklerinin sona ereceği" düzenlemesine yer verilmiştir.
Anılan değişiklikle trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda, sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu sona erdirilerek, sağlık hizmet bedellerinin ödenmesinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması öngörülmüştür.
Bu durumda, Tebliğ'in A.5 maddesinin (b) bendinin son cümlesinde yer alan dava konusu düzenlemede üst hukuk normlarına ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu Tebliğ'in "A.6 Teminat Dışında Kalan Haller" başlıklı maddesinin (a), (b), (c), (d), (i), (j), (k), (l), (n) ve (o) bentleri yönünden yapılan inceleme:
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 92. maddesinde sayılan zorunlu mali sorumluluk sigortası dışında kalan hususlara (İşletenin bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler, eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, Kanun'un 105. maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler, motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, manevi tazminata ilişkin talepler); 26/04/2016 tarih ve 29695 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6704 sayılı Kanun ile ,
"g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler." eklenmiştir.
Öte yandan; Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih ve E:2019/40, K:2020/40 sayılı kararı ile 2918 sayılı Kanun'un 90. maddesinin 1. cümlesinde yer alan “...ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi, 2. cümlesinde yer alan “...ve genel şartlarda...” ibaresi ve 92. maddesinin (i) bendinin iptaline, Kanun’un 90. maddesinin 1. cümlesinin “...bu Kanun…” ve “…öngörülen usul ve esaslara tabidir.” ibareleri ile 92. maddenin (g) ve (h) bentleri, 93. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları,…” ibaresinin, 97. maddesinin birinci cümlesinin ve 99. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “...zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri,...” ibaresinin iptaline ilişkin itirazın reddine karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi'nce verilen kısmi iptal kararı sonrasında 2918 sayılı Kanun'un 09/06/2021 tarih ve 7327 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle değişik 92. maddesinin son hali ise; "Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar. "a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler, b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler, c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler, e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler. g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri, h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri, i) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihli ve E.:2019/40; K.:2020/40 sayılı kararı ile), j) Destekten yoksun kalan hak sahibinin, destek şahsının kusuruna denk gelen tazminat talepleri, k) Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi dolaylı zararlar, l) Hasar sebebiyle trafikten çekme veya hurdaya çıkarılma işlemi görmüş araçların değer kaybı tazminatı talepleri, m) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki terör eylemlerinde ve bu eylemlerden doğan sabotajda kullanılan araçların neden olduğu ve sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri ile aracın terör eylemlerinde kullanıldığını veya kullanılacağını bilerek binen kişilerin ve terör ve sabotaj eyleminde yer alan kişilerin uğradıkları zararlara ilişkin talepler." şeklindedir.
Tebliğin A.6. maddesinin (a) bendinde; işletilme halinde olmayan araçların sebep olacağı zararların zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında kaldığı belirtilmiştir.
2918 sayılı Kanun'un 91. maddesindeki, “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” ifadesi ile karayolları motorlu araçlar malî sorumluluk sigortası işletenin Kanun’un 85/1. maddesinden kaynaklanan sorumluluğunu poliçe teminatı kapsamında karşılamak amacıyla yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır.
Anılan Kanun'un 85/1. maddesinde yer alan; "Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni bu zarardan sorumlu olur." hükmü ile Kanun; zarara, motorlu aracın işletilmesinin sebep olması hâlinde, işleten hakkında tehlike sorumluluğunu öngörmüştür. Bu hükme göre, sorumluluk, motorlu taşıt aracının işletilmesine bağlanmıştır. Bu itibarla, zorunlu malî sorumluluk sigortasının sorumluluğu motorlu aracın işletilmesi ile meydana gelen zararlar ile sınırlı tutulmuştur.
Bu haliyle, dava konusu Tebliğ ile işletilme halinde olmayan araçların sebep olacağı zararların teminat dışında bırakılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Tebliğ'in A.6. maddesinin (b) bendinde; hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında kaldığı belirtilmiştir.
Bu itibarla zarar gören kişi, kendi kusurlu davranışı sebebiyle uğradığı zarar nedeniyle sigorta şirketinden tazminat talebinde bulunamayacaktır.
Zorunlu mali sorumluluk sigortasının amacı motorlu taşıtın işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilerin uğradıkları destekten yoksun kalma zararının, bedensel zararın ve eşya zararının tazmininin teminat altına alınmasıdır. Hak sahibinin kendi kusurlu davranışı sebebiyle uğradığı zarara kendisinin katlanması gerekeceği kuşkusuzdur. Dolayısıyla kişinin kendi kusuru sebebiyle uğradığı zararın sigorta kapsamı dışında tutulmasının Kanun'da öngörülen sorumluluğun çerçevesi dışına çıkmadığı anlaşılmaktadır.
Bu haliyle, dava konusu Tebliğ hükmünde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Tebliğ'in A.6. maddesinin (c) bendinde, ilgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat taleplerinin zorunlu mali sorumluluk sigortasının kapsamında olmadığı belirtilmiştir.
Yukarıda da değinildiği üzere zorunlu mali sorumluluk sigortasının amacı işletenin Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen hukuki sorumluluğunu güvence altına almaktır. Dolayısıyla bu hukuki sorumluluğunu sigorta ettirmekle yükümlü olan işletenin sigortalı konumunda olduğu, sigortalının sorumluluk riskinin ise Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen hukuki sorumluluk kapsamında gerçekleşmesi olası risklerle sınırlı olduğu anlaşılmaktadır.
Kural uyarınca sigortalının sorumluluk riski kapsamında değerlendirilemeyecek risklerden doğan tazminat taleplerinden dolayı zorunlu mali sorumluluk sigortasına dayanılarak sigorta şirketinden talepte bulunulamayacaktır. Mali sorumluluk sigortasının sigortalının kanundan doğan hukuki sorumluluğunu teminat altına almak amacıyla zorunlu kılındığı dikkate alındığında, sigortalının hukuki sorumluluğu kapsamında olmayan tazminat taleplerinden dolayı sigorta şirketinin de sorumlu tutulamamasının işin niteliği gereği olduğu anlaşılmaktadır.
Bu bağlamda esasen sigortalıdan talepte bulunması mümkün olmayan ilgililerin, sigorta şirketinden de talepte bulunamamasına yönelik düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Tebliğ'in A.6. maddesinin (d) bendi uyarınca; destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri sigorta teminatı kapsamı dışındadır.
2918 sayılı Kanun'un anılan 91. maddesinde yer alan hüküm uyarınca zorunlu trafik sigortasında sigortacının sorumluluğu işletenin sorumluluğu ile aynı içeriğe sahiptir. Bu nedenle işletenin sorumluluğuna dahil olmayan bir hasar için zorunlu trafik sigortasının teminat sunması beklenemez. Bununla birlikte hak sahibinin kendi kusurlu davranışı sebebiyle uğradığı zarara kendisinin katlanması gerekeceği kuşkusuzdur.
Kaldı ki, 2918 sayılı Kanun'un 92. maddesinde yapılan ve yukarıda yer verilen değişiklikler de aynı yönde olup söz konusu değişikliklerle hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin, ilgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat taleplerinin, destekten yoksun kalan hak sahibinin, destek şahsının kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin zorunlu mali sorumluluk sigortası dışında kaldığı vurgulanmıştır.
Bu durumda, dava konusu düzenlemede üst normlara ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Tebliğ'in A.6. maddesinin (i) bendinde; 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nda belirtilen terör eylemlerinde ve bu eylemlerden doğan sabotajda kullanılan araçların neden olduğu ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'na göre sigortalının sorumlu olmadığı zararlar ile aracın terör eylemlerinde kullanıldığını veya kullanılacağını bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürecekleri talepler, aracı terör ve buna bağlı sabotaj eylemlerinde kullanan kişilerin taleplerinin zorunlu mali sorumluluk sigortasının kapsamında olmadığı belirtilmiştir.
2918 sayılı Kanun'a göre sigortacının motorlu bir aracın işletilmesinden doğan zarardan sorumlu tutulabilmesi için öncelikle o zarardan işleten sigortalının sorumlu olması gerekir. İşleten sigortalının sorumlu olmadığı bir zarardan sigortacıyı sorumlu tutma imkanı bulunmamaktadır. Bununla birlikte sigortacı, bir aracın işletilmesi sırasında meydana gelen zarar nedeniyle işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlenmiş olup, dava konusu ifadelerde zararın aracın işletilmesi nedeniyle değil, terör saldırısı nedeniyle meydana gelmesi halinin düzenlendiği görülmektedir.
Kaldı ki, 2918 sayılı Kanun'un 92. maddesinde yapılan ve yukarıda yer verilen hüküm de aynı yönde olup madde gerekçesinde, "3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki terör eylemlerinde ve bu eylemlerden doğan sabotajda kullanılan araçların neden olduğu zararlar, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında karşılanmakta olduğundan söz konusu zararlardan sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayanların; ayrıca, terör eyleminde ve bu eylemlerden doğan sabotajda kullanılan araçların sebep olduğu, terör ve sabotaj eyleminde yer alan kişilerin veya bu eylemlerde kullanılan araçların uğradığı zararlar, sigorta sözleşmesinde teminat altına alınan 'risk' ile bağdaşmadığından, söz konusu kişiler ve araçların uğradıkları zararların zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında bırakılmasının amaçlandığı" belirtilmiştir.
Bu durumda, söz konusu kişiler ve araçların uğradıkları zararların sigorta kapsamı dışında bırakılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Tebliğ'in A.6. maddesinin (j) bendinde; motorlu araç kazalarından dolayı toprak, yeraltı suları, iç sular, deniz ve havanın kirlenmesi ya da kirlenme tehlikesi nedeniyle temizleme, toplanan atıkların taşınması ve bertarafı masrafları ile biyolojik çeşitlilik, canlı kaynaklar ve doğal yaşama verilen zararlar nedeniyle bozulan çevrenin yeniden oluşturulması ile ilgili çevresel zararlardan ileri gelen taleplerin zorunlu mali sorumluluk sigortasının kapsamında olmadığı belirtilmiştir.
2918 sayılı Kanun'un 91. maddesinde, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası teminatının kapsamı, “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere..” ifadesi ile düzenlemiştir. Bu maddeye göre sigortacının sorumluluk kapsamı işletenin motorlu aracın işletilmesi ile üçüncü kişilere verdiği zarar ile sınırlıdır. Bu nedenle işletenin sorumluluğuna dahil olmayan bir zarar için zorunlu trafik sigortasının teminat sunması beklenemez.
Dava konusu düzenleme ile motorlu aracın neden olduğu kaza neticesinde oluşan çevresel zararlar ile bozulan çevrenin yeniden oluşturulması amacı ile yapılacak masraflardan kaynaklanan taleplerin teminat kapsamı dışında tutulmasının Kanun'da öngörülen sorumluluğun çerçevesi dışına çıkmadığı anlaşılmaktadır.
Bu haliyle, dava konusu Tebliğ hükmünde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Tebliğ'in A.6. maddesinin (k) bendinde; gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat taleplerinin zorunlu mali sorumluluk sigortasının kapsamında olmadığı belirtilmiştir.
2918 sayılı Kanun’un karayolunda motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle meydana gelebilecek zarardan dolayı hukuki sorumluluğu düzenleyen 85. maddesiyle motorlu taşıt işleten ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, motorlu taşıtın işletilmesi sebebiyle meydana gelen destekten yoksun kalma zararını, bedensel zararı ve eşya zararını tazmin ile yükümlü kılınmış; Kanun'un 90. maddesinde ise, işletenlerin, 85. maddenin birinci fıkrasındaki sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları ise Kanun'un 90. maddesi gereğince zorunludur.
Mali sorumluluk sigortasının sigortalının kanundan doğan hukuki sorumluluğunu teminat altına almak amacıyla zorunlu kılındığı dikkate alındığında, sigortalının hukuki sorumluluğu kapsamında olmayan tazminat taleplerinden dolayı sigorta şirketinin de sorumlu tutulamamasının işin niteliği gereği olduğu anlaşılmaktadır.
Nitekim, 7327 sayılı Kanun'la 2918 sayılı Kanun'un 92. maddesinde yapılan değişiklik de aynı yönde olup; söz konusu değişiklikle gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira
mahrumiyeti gibi dolaylı zararların zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında olduğu vurgulanmıştır.
Bu durumda, dava konusu düzenleme ile trafik kazasının doğrudan sonucu olmayan mal varlığı eksilmelerinin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında tutulmasında üst normlara ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Tebliğ'in A.6. maddesinin (l) bendinde; ilgili mevzuatla genel hükümlere tâbi kılınan taleplerin zorunlu mali sorumluluk sigortasının kapsamında olmadığı belirtilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile belirli tazminat talepleri teminat kapsamına alınmakta olup bunlar dışında kalan zararlardan, işleten genel hükümlere göre sorumlu olacaktır.
2918 sayılı Kanun'un 87. maddesinde gereğince; “(1)Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir. Zarar görenin beraberinde bulunan bagaj ve benzeri eşya dışında araçta taşınan eşyanın uğradığı zararlardan dolayı işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu da genel hükümlere tabidir.”
Bu durumda, Genel hükümlerin uygulanacağı hallerin sigorta teminatının dışında bırakılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Tebliğ'in A.6. maddesinin (n) bendinde; cezai kovuşturmadan doğan tüm giderler ile idari ve adli para cezalarının zorunlu mali sorumluluk sigortasının kapsamında olmadığı belirtilmiştir.
Zorunlu mali sorumluluk sigortasının, motorlu taşıtın işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilerin uğradıkları destekten yoksun kalma zararının, bedensel zararın ve eşya zararının tazmininin teminat altına alınması amacıyla zorunlu kılındığı dikkate alındığında, araç işleten veya aracın maliki olan kişinin sorumlu olduğu adli ve idari para cezaları ve ceza kovuşturmasından kaynaklanan giderlerin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında bırakılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Tebliğ'in A.6. maddesinin (o) bendinde; bu Genel Şart ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan taleplerin zorunlu mali sorumluluk sigortasının kapsamında olmadığı belirtilmektedir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 11. maddesinin dördüncü fıkrasında, "Sigorta sözleşmelerinde kapsam dahiline alınmış olan riskler haricinde, kapsam dışı bırakılmış riskler açıkça belirtilir. Belirtilmemiş olan riskler teminat kapsamında sayılır." ifadesi ile sigorta teminatı kapsamı dışında olan teminatların genel şartlarda düzenleneceği belirtilmiştir.
Tebliğ'in "A.3. Sigortanın Kapsamı" başlıklı maddesinde ise; "Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır." düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu durumda, yasa ile belirlenen çerçeve içerisinde teminat içeriği dışında kalan taleplerin Tebliğ'de belirtilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu Tebliğ'in "B.2. Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi" başlıklı maddesinin 2.1 fıkrasının birinci bendinin "Sigortacının kendisine iletilen belgelere haklı olarak itiraz etmesi veya kendisinin hak sahibinden ya da başka bir kurumdan haklı olarak yeni bir belge talep etmesi halinde söz konusu süre yeni talep edilen belgenin sigortacının merkez veya şubelerinden birine iletilmesinden sonra başlar." şeklindeki ikinci cümlesi yönünden yapılan inceleme;
Tebliğ'in "B.2. Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi" başlıklı maddesinin 2.1 fıkrasının ilk paragrafında; "Sigortacı; hak sahibinin, kaza veya zararın tespit edilebilmesi için bu genel şart ekinde yer alan gerekli tüm belgeleri sigortacının merkez veya şubelerinden birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde tazminatı hak sahibine öder. Sigortacının kendisine iletilen belgelere haklı olarak itiraz etmesi veya kendisinin hak sahibinden ya da başka bir kurumdan haklı olarak yeni bir belge talep etmesi halinde söz konusu süre yeni talep edilen belgenin sigortacının merkez veya şubelerinden birine iletilmesinden sonra baslar. Sigortacı hak sahibinden münhasıran hak sahibinin tazminat hakkını etkileyen bilgi ve belgeleri talep edebilir." hükmüne yer verilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 99. maddesinde; sigortacıların, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorunda oldukları düzenlenmiş olup; maddede belirtildiği üzere sigortacının hak sahibine ödeme yapması gereken sekiz iş günlük sürenin başlaması, genel şart ekinde yer alan gerekli belgelerin sigortacıya iletilmiş olması ön koşuluna bağlanmıştır.
Bu halde eksik, yanlış belge ile başvuru yapılması veya ödeme yapılabilmesi için genel şart ekinde yer alan başka bir belgeye ihtiyaç duyulması halinde sekiz iş günlük sürenin bu belgelerin tamamlanmasından sonra başlayacağına ilişkin dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
Dava konusu Tebliğ'in "B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı" başlıklı maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde yer alan "belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar" ibaresi yönünden yapılan inceleme:
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun "Alkol, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin etkisi altında araç sürme yasağı" başlıklı 48. maddesinde; uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü olan sürücülerin kara yolunda araç sürmelerinin yasak olduğu, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla kollukça teknik cihazlar kullanılacağı, yapılan tespit sonucunda, 0.50 promilin üzerinde alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sürücüler hakkında, fiili bir suç oluştursa bile sürücü belgesinin altı ay süreyle geri alınacağı, bu kişilerin son ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde ikinci defa alkollü iken araç kullanmaları halinde ise sürücü belgelerinin iki yıl süreyle, üç veya üçten fazlasında ise beşer yıl süreyle geri alınacağı, hususi otomobil dışındaki araçları alkollü olarak kullanan sürücüler bakımından promil alt sınırı 0.21 olarak uygulanacağı, hükme bağlanmıştır.
Tebliğ'in dava konusu edilen (c) bendinde, 2918 sayılı Kanun'un 48. maddesi doğrultusunda belirlenen seviyenin (hususi otomobil sürücüleri için 0,50 promil ve diğer araç sürücüleri için 0,21 promil) üzerinde alkollü olarak araç kullanılması nedeniyle kaza yapılması halinde sigortalıya rücu edileceğinin düzenlendiği, dava konusu düzenlemenin üst normlara uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Dava konusu Tebliğ'in "A.5 Kapsama Giren Teminat Türleri" başlıklı maddesinin (a) bendinin "Değer kaybının tespiti bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır." şeklindeki son cümlesi, (c) bendinin ikinci cümlesi ve son cümlesi, (c) bendinin birinci cümlesinde yer alan "bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek teminattır" ibaresi, (c) bendinin ikinci cümlesi ve son cümlesinin tamamı, (ç) bendinin ilk cümlesinde yer alan "bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır" ibaresi, "EK:1 Değer Kaybı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1. Formül adı altında getirilen düzenleme (araçta yapılan işlemler, kaynaklı ana parçalarda değişim, kaynaklı ana parçalarda düzeltme, yukarıdaki listelerde yer almayan diğer parçalar, A-B-C boya uygulanan aksam), "EK:2 Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1, 3, 4, 5, 6, 7, 9. ve 10. maddeleri, "Ek:3 Sürekli Sakatlık Tazminatı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1, 3, 4, 5, 6, 7. ve 8. maddelerine ilişkin kısmının incelenmesi:
Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih ve E:2019/40, K:2020/40 sayılı iptal kararı üzerine yeniden düzenlenen 2918 sayılı Kanun'un 09/06/2021 tarih ve 7327 sayılı Kanun'un 18. maddesiyle değişik 90. maddesinde; değer kaybı tazminatının, destekten yoksun kalma tazminatının ve sürekli sakatlık tazminatının hesaplanmasına ilişkin düzenlemelere yer verilmiş, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirleneceği öngörülmüştür.
Bu çerçevede, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından 04/12/2021 tarih ve 31679 sayılı Resmi Gazete yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar'la dava konusu Tebliğ'in "EK:1 Değer Kaybı Hesaplaması", "EK:2 Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplaması" ve "Ek:3 Sürekli Sakatlık Tazminatı Hesaplaması" başlıklı kısmının değiştirilmesi ve buna bağlı olarak "A.5 Kapsama Giren Teminat Türleri" başlıklı maddesinin yeniden düzenlenmesi, yeni düzenlemenin de dava konusu düzenlemeler ile bağlantısının kalmaması nedeniyle karar tarihinde hukuken var olmayan düzenlemeler hakkında karar verilmesine olanak bulunmadığından "A.5 Kapsama Giren Teminat Türleri" başlıklı maddesinin (a) bendinin "Değer kaybının tespiti bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır." şeklindeki son cümlesi, (c) bendinin ikinci cümlesi ve son cümlesi, (c) bendinin birinci cümlesinde yer alan "bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek teminattır" ibaresi, (c) bendinin ikinci cümlesi ve son cümlesinin tamamı, (ç) bendinin ilk cümlesinde yer alan "bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır" ibaresi, "EK:1 Değer Kaybı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1. Formül adı altında getirilen düzenleme (araçta yapılan işlemler, kaynaklı ana parçalarda değişim, kaynaklı ana parçalarda düzeltme, yukarıdaki listelerde yer almayan diğer parçalar, A-B-C boya uygulanan aksam), "EK:2 Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1, 3, 4, 5, 6, 7, 9. ve 10. maddeleri, "Ek:3 Sürekli Sakatlık Tazminatı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1, 3, 4, 5, 6, 7. ve 8. maddeleri yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu Tebliğ'in "A.6 Teminat Dışında Kalan Haller" başlıklı maddesinin (a), (b), (c), (d), (i), (j), (k), (l), (n) ve (o) bentleri, "B.2 Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi" başlıklı maddesinin 2.1. fıkrasının birinci bendinin "Sigortacının kendisine iletilen belgelere haklı olarak itiraz etmesi veya kendisinin hak sahibinden yada başka bir kurumdan haklı olarak yeni bir belge talep etmesi halinde söz konusu süre yeni talep edilen sigortacının merkez veya şubelerinden birine iletilmesinden sonra başlar" şeklindeki ikinci cümlesi, "EK:1 Değer Kaybı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1. Formül adı altında getirilen düzenleme (araçta yapılan işlemler, kaynaklı ana parçalarda değişim, kaynaklı ana parçalarda düzeltme, yukarıdaki listelerde yer almayan diğer parçalar, A-B-C boya uygulanan aksam), "EK:2 Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1, 3, 4, 5, 6, 7, 9. ve 10. maddeleri, "Ek:3 Sürekli Sakatlık Tazminatı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1, 3, 4, 5, 6, 7. ve 8. Maddeleri ile "B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı" başlıklı maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde yer alan "belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar" ibaresi yönünden DAVANIN REDDİNE,
2. Dava konusu Tebliğ'in "A.5 Kapsama Giren Teminat Türleri" başlıklı maddesinin (a) bendinin "Değer kaybının tespiti bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır." şeklindeki son cümlesi, (c) bendinin ikinci cümlesi ve son cümlesi, (c) bendinin birinci cümlesinde yer alan "bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek teminattır" ibaresi, (c) bendinin ikinci cümlesi ve son cümlesinin tamamı, (ç) bendinin ilk cümlesinde yer alan "bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır" ibaresi, "EK:1 Değer Kaybı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1. Formül adı altında getirilen düzenleme (araçta yapılan işlemler, kaynaklı ana parçalarda değişim, kaynaklı ana parçalarda düzeltme, yukarıdaki listelerde yer almayan diğer parçalar, A-B-C boya uygulanan aksam), "EK:2 Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1, 3, 4, 5, 6, 7, 9. ve 10. maddeleri, "Ek:3 Sürekli Sakatlık
Tazminatı Hesaplaması" başlıklı bölümünün 1, 3, 4, 5, 6, 7. ve 8. maddelerine ilişkin kısmı yönünden KONUSU KALMAYAN DAVA HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3. Dava sonuç olarak, kısmen iptal, kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen ret ile sonuçlandığından, ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren …-TL'sinin davacı üzerinde bırakılmasına, …-TL yargılama giderinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
4. Bakılan davanın, ilk aşamasında taraflar lehine vekalet ücretine hükmedildiğinden, bu aşamada yeniden vekalet ücretine hükmedilmemesine,
5. Davalılar yanında müdahil tarafından yapılan … TL yargılama giderinin müdahil üzerinde bırakılmasına,
6. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde taraflara ve müdahile iadesine,
7. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
25/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.