10. Hukuk Dairesi 2019/539 E. , 2020/2212 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
KARAR
Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığının tespiti ve prim tutarının hesaplanarak Kurum kayıtlarına işlenmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü, kısmen reddine ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı,Kurum tarafından, 01.03.2005-30.09.2008 tarihleri arasında 1479 sayılı yasa kapsamında sigortalı olduğunun tespitini, prim tutarının hesaplanarak hizmetin kurum kayıtlarına işlenmesini, 4/1-a kapsamındaki sigortalılığının iptalinden doğan 7.943.020 TL prim alacağının 01.03.2005 tarihinden itibaren 6736 sayılı Yasa kapsamında başvuru hakkının saklı tutulmasını,dava sonuçlanıncaya kadar tahakkuk ettirilen prim borçları nedeniyle haciz işlemi yapılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, 5510 sayılı Yasanın geçici 8. maddesinin Anayasa"nın 2., 5. ve 10. Maddelerine aykırılığının tespiti için Anayasa Mahkemesine başvurulmasını talep etti.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili, davanın reddi gerektiğini, 5510 sayılı yasanın 59. maddesinde bu kanunun uygulanmasına ilişkin işlemlerin denetimi, kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları eliyle yürütüleceğini, bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğunu beyanla davanın reddine dair karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi davanın kısmen kabulüne, davacının vergi kaydının başladığı 19/05/2005 tarihinden itibaren 30/09/2008 tarihine kadar 1479 Sayılı yasa kapsamında bağkurlu (4/b) sigortalı olduğu, davacının 01/03/205 - 30/09/2008 devresi iptalden doğan 7.973,02 TL 4/a (SSK) prim alacağının 19/05/2005 tarihinde başlayan bağkur prim borcuna aktarılması gerektiğinin tespitine, davacının diğer yasal haklarının saklı tutulmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar vermiştir.
B-BAM KARARI
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davacının 01.03.2005 - 30.09.2008 tarihleri arası dönemde, 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğu ve 01.03.205 - 30.09.2008 tarihleri arası dönem içerisinde kalıp iptal edilen 506 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılıktan kaynaklanan 7.973,02 TL prim alacağının, 01.03.2005 tarihinde başlayan Bağ-Kur sigortalılık prim borcuna aktarılması gerektiğinin tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kurum işleminin yerinde olduğunu, re"sen gözetilecek yönler de dikkate alınarak kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava konusu uyuşmazlık kendisine ait mali müşavirlik işyerinden 01.03.2005 tarihinden itibaren 4/1-a kapsamında sigortalı olarak bildirilen davacının, davalı Kurum tarafından müfettiş raporuna istinaden 4/1-a kapsamındaki çalışmalarının iptal edilmesi ve 01.10.2008 sonrası 4/1-b sigortalısı kabul edilmesi nedeniyle, 4/1-a kapsamında ödenen primlerin 4/1-b sigortalılık prim borcuna aktarılıp aktarılamayacağı ve 01.03.2005 - 30.09.2008 tarihleri arasında 4/1-b kapsamında sigortalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacının 01.03.2005 tarihinden itibaren kendine ait mali müşavirlik iş yerinden 4/1-a kapsamında sigortalılığının olduğu, 26.07.2013 tarihli kurum raporunda; kendilerini 4/1-a kapsamında kendi iş yerinden sigortalı bildiriminde bulunan kişilerin (davacı için 01.03.2005 - 31.05.2013) dönemlerdeki sigortalı hizmetlerini resen iptal aylık ve hizmet belgesi düzenlenmesi, vergi mükellefiyet kaydı süreleri tespit edildikten sonra sigortalı bildirimleri uyuşuyorsa aynı dönemler için 01.10.2008 öncesi Bağ-Kur tescili olmayanların 01.10.2008 tarihinden başlatılmak üzere 4/1-b statüsünde prim tahakkukunun yapılması, prim alacağının doğması halinde 4/1-b statüsünde ödediği tarihler itibarıyla aktarılma işlemi yapılması gerektiğinin belirtilmesi üzerine davacının kendi işyerinden bildirimi yapılan 01.03.2005 - 30.03.2014 tarihleri arasında geçen 4/1-a ya tabi tüm çalışmalarının 12.05.2014 tarihinde iptal edildiği, 01.04.2014 - 30.11.2015 tarihleri arası çakışan 4/1-a"ya tabi tüm çalışmalarının da 10.03.2016 tarihinde sistem üzerinden iptal edildiği anlaşılmaktadır.
Somut dosyada; davacının mali müşavirlik hizmetinden dolayı 19.01.2005 tarihinden başlayan vergi kaydına istinaden Kurum tarafından 01.10.2008 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalılığının başlatıldığı, iptal edilen dönemine ait 4/1-a primleri 23.107,80-TL"nin güvence programında 4-b emanet hesabına alındığı, davacının 26.07.2016 tarihinde aktarma talebinde bulunması üzerine de, 01.10.2008 sonrası 4/1-b prim borcuna prim tahsilat aktarma işlemi yapıldığı, 01.10.2008 sonrasında 4/1-b primi olarak değerlendirilebilecek kalan prim miktarı bulunmadığı, sigortalının 01.03.2005 - 30.09.2008 devresi iptalden doğan 7.943,02 TL 4/1-a prim alacağı bulunduğu, Kurum tarafından 4/1-b dosyasında oluşturulan sanal tescil tarihi 19.01.2005 olarak değiştirildiğinde 30.09.2008 tarih itibariyle birikmiş prim aslı borcu 8.052,84 TL gecikme zammı borcu 3.857,93 TL toplam 11.910,77 TL 4/1-b prim borcu bulunduğunun bildirildiği görülmektedir.
Davacı daha önce 5510 sayılı Kanun’un 4/1-b maddesi hükmüne göre 01.10.2008 tarihinden itibaren tescil edilmesi ve adına 25.263,00 TL prim tahakkuk ettirilmesi işleminin iptali ile sigortalılığının 5510 Sayılı Yasa’nın 4/1-a kapsamında olduğu ve Kuruma Bağ-Kur prim borcunun bulunmadığının tespiti talebiyle dava açmış, yapılan yargılama sonucunda; Davacının 01/03/2005 tarihinde başlayan sigortalılığının 5510 sayılı yasanın 4/1-a bendine tabi olduğunun ve davalı Kuruma Bağ-Kur prim borcu bulunmadığının tespitine dair karar verilmiş ise de;, söz konusu karar Yargıtay 21.HD’nin 10.11.2015 tarih, 2015/473 E. - 2015/19963 K. sayılı ilamı ile davacı kendisine ait işyerinde aynı anda hem işçi hem işveren olamayacağından, iş sözleşmesinin koşulları gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş olup, söz konusu karar Yargıtay 21. H.D’nin 27.12.2016 tarih ve 2016/8618 E. - 2016/15656 K. sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.
5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 8. maddesinde “Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç diğer alt bentlerine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülüğü bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren başlar. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendine göre sigortalı sayılanların hak ve yükümlülüğü ise 7 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre başlar.” hükmünü amirdir.
Somut davada; davacının 01.03.2005 - 30.09.2008 döneminde 4/1-a kapsamında kendi şirketinden bildirilmiş olan sigortalılığının iptali yönündeki Kurum işlemi yerindedir. 4/1-a sigortalılığı kapsamında işveren tarafından yatırılan primler davacı adına 1479 sayılı Yasa kapsamında tescile imkan sağlamaz. Bu nedenle, Kurum tarafından davacının 4/1-b sigortalılığının 01.10.2008 tarihinden başlatılması 5510 sayılı Yasanın geçici 8. madde gereğince yerinde olup, davacıya 01.10.2008 öncesi 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılık hakkı verilemeyeceğinden davanın reddi gerekmektedir.
Kabule göre de; işveren tarafından 4/1-a kapsamında yatırılan tüm primlerin işçi payı ayrıştırılmadan işveren payı ile birlikte 4/1-b sigortalılığına aktarılması yerinde değildir.
Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 10/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.