20. Hukuk Dairesi 2018/141 E. , 2018/2969 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... K.TK. adına Karacasu Belediyesi Başkanlığı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü, 111 ada 54, 55 ve 56 parsel sayılı taşınmazlar, tarım alanı niteliğiyle öncesinde bir bütün olarak, Kasım 1969 tarih ve ... sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı, intikal ve taksimlerden, sırasıyla ..., ..., ..., ..., ... ..., ... ..., ... ...’a ait olduklarından ve Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/183 Esas - 1995/243 Karar sayılı dosyasında yüzölçümünün artırılması davasına konu edildiklerinden söz edilerek, miktar haneleri açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı ... tarafından davalılar ..., ... köyü tüzelkişiliği, ... ve arkadaşları aleyhine, ....05.1990 havale tarihli dilekçeyle, kendi adına kayıtlı Kasım 1969 tarih ve ... sıra numaralı tapu kaydının miktarının zeminde kapladığı alana göre artırılması istemiyle açılan dava, yörede kadastro çalışmalarına başlanılması ve taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı düzenlenmesi üzerine kadastro mahkemesine devredilmiş, mahkemece davanın kabulüne; çekişmeli ... köyü, 111 ada 54, 55 ve 56 sayılı parsellerin tesbit gibi tesciline, karar kesinleştiğinde... ve...tarafından düzenlenen ...05.2008 tarihli raporların karara eklenmesine karar verilmiş; hükmün temyizi üzerine Dairemizin 2010/8995-12512 sayılı kararı ile “Mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1970 yılında ve 1993 yılında yapıldığı anlaşılan orman kadastrosuna ilişkin tüm görevlendirme, işe başlama, çalışma ve çekişmeli yeri orman sınır noktaları ile birlikte gösteren orman kadastro haritaları, davacıların yüzölçümünün artırılmasını istedikleri tapu kaydı ilk tesisinden itibaren tüm değişikliklerini içerecek tedavülleri ve müsbit evrakı ile çekişmeli parselleri dıştan çevreleyen komşu parsellerin tesbit tutanakları ile var ise dayanağı olan tapu ve vergi kayıtları ilgili yönetimlerden ayrı ayrı getirtilerek dosya keşfe hazırlanmalı; önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman yüksek mühendisi bulunamadığı takdirde, orman mühendisi, bir ziraat yüksek mühendisi veya bulunamadığı taktirde ziraat mühendisi, bir harita mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak keşifte, davacı ve davalı köyler ile ilgisi olmayan tarafsız, yeterince yaşlı üç yerel bilirkişiden taşınmazların niteliği ve tasarruf durumu sorulmalı, tarafların dayandığı tapu kayıtları sırasıyla yerel bilirkişiler eliyle uygulanmalı, bilinmeyen sınırlar konusunda taraflar tanık gösterecek olursa tanık sözlerinden yararlanılmalı, kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az ... ya da ... orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazların tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı, getirtilip dosyaya eklenerek, yörede ilk çalışmanın ne zaman yapıldığı, köyün tamamını kapsayacak biçimde mi yapıldığı yoksa orman ya da seri bazda mı yapıldığı, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerin bu işlemlerde ne şekilde değerlendirildiği irdelenmeli, eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafları, çekişmeli taşınmazların tümü ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazların tümünün öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği, komşu parsellere uygulanan kayıtların, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yönü ne olarak okuduğu ya da nitelendirdiği belirlenmeli; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/... E.K.; l4.03.l989 gün ve 35/... E.K. ve ....06.1989 gün ve 7/... E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, çevresi incelenmeli; eğim ve taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsü, ağaç cinsi ve sayısı, kapalılık oranı, hakim bitki örtüsü detaylı şekilde belirlenmeli, yukarıda değinilen memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafı uzman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; çekişmeli taşınmazların memleket haritasına göre konumu saptanarak, bu harita ile irtibatını duraksamaya yer vermeyecek biçimde gösteren, memleket haritasındaki renkleri ve işaretleri aynen içeren, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan tapu kayıtları uygulamasını da gösterir kroki düzenlettirilmeli; çekişmeli taşınmazların orman tahdit hattına göre konumu tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli, bilirkişilere orman sınır hattı ile irtibatlı müşterek imzalı kroki düzenlettirilmeli; yukarda açıklandığı gibi orman mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı dayanılan tapu kaydı kapsamında bulunup bulunmadığı, orman, mera ya da kamuya tahsis edilen ya da kamunun kullanımındaki yerlerden olup olmadığı tereddütte yer vermeyecek biçimde saptanmalı; tutunulan tapu kaydının değişebilir nitelikte sınırlar içerip içermediği, değişebilir nitelikte sınır içeren tapu kaydının 3402 sayılı Kanunun ...C madde hükmüne göre kapsamının yüzölçümüne değer verilerek saptanacağı gözetilerek, miktar fazlalıklarının nereden kaynaklandığı üzerinde durulmalı, Tapu kaydının yüzölçümü ile kapsadığı alan orman ise tapu kaydının hukukî değerini yitirdiği, kayıt kapsamı dışında kalan ve orman ya da mera sayılan yerlerden olmadığı belirlenen yerler yönünden, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun .... maddesi uyarınca, davacı yanında, murisler yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun .../7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen .../.... maddesi hükümleri dikkate alınarak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre 3402 sayılı Kanunun 30. maddesi hükmüne göre, tesbit tutanağı miktar ve malik sütununun mahkemece re"sen doldurulması gerektiği ve davacının başka bir tapunun yüzölçümünün artırılması konusunda asliye hukuk mahkemesinin 1995/184 sayılı dosyasında açtığı ve görevsizlikle gelip kadastro mahkemesinin 2007/... sayısına kayıt edilen ve mahkemenin ....07.2008 gün 2007/...-... sayılı kararı ile sonuçlandırılıp .... Hukuk Dairesinin 04.03.2010 gün ve 2009/20023-2695 sayılı kararı ile aynı nedenle bozulan temyize konu bu dosyadaki taşınmazların doğusundaki yoldan sonra gelen 110 ada 31 ilâ 38 sayılı parsel dosyası da gözönünde bulundurularak bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğu” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulü ile davanın ... yönünden husumet yokluğundan reddine; 111 ada 54 parsel nolu taşınmaz, 14431,08 m² yüzölçümü ve zeytinli tarla vasfı ile ... pay kabul edilerek; ...payının ... adına, ...payının ... adına, ...payının ... adına, ...payının ... adına, ...payının ... ... adına tespit ve tapuya tesciline; 111 ada 55 parsel nolu taşınmaz, 5073,... m² yüzölçümü ve tarla vasfı ile ... pay kabul edilerek; ...payının ... adına, ...payının Gülten Küllü adına, ...payının ... adına tespit ve tapuya tesciline; ... ada 56 parsel sayılı taşınmaz, 4834,42 m² yüzölçümü ve tarla vasfı ile ... pay kabul edilerek; ...payının ... adına, ...payının ... adına, ...payının ... adına, ...payının ... adına tespit ve tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Dairemizin 2013/8393- 2014/169 sayılı kararıyla “...) Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden; İncelenen dosya kapsamına, toplanan delillere ve kararın dayandığı gerekçeye göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi karar vermek gerekmiştir.
...) Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden; Mahkemece ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiş ise de, yerel mahkemenin vardığı sonuç dosya içeriğine uygun düşmemiştir. Şöyle ki; dava, asliye hukuk mahkemesinde tescil davası olarak açılmış, yörede kadastro çalışmaları başlaması nedeniyle dava konusu taşınmazlar malik haneleri açık şekilde kadastro tutanağı düzenlenerek kadastro mahkemesine gönderilmiş; asliye hukuk mahkemesince de görevsizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine gönderildiğine göre 3402 sayılı Kanunun 30/.... maddesi gereğince kadastro hâkimi, re"sen taşınmazların niteliğini ve maliklerini belirlemek zorunda olduğundan, Hazinenin davada yasal hasım olarak bulunması zorunludur.
Bu nedenle, Hazinenin iddiaları ve delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, ... aleyhine açılan davanın husumetten reddi yönünde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. Kabule göre de, davanın husumetten reddine karar verildiği halde, davalı ... lehine vekâlet ücretine karar verilmemesi de doğru görülmemiştir.
...) Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Kural olarak; bir hakkı dava etme yetkisi, o hakkın sahibine ait olup, buna aktif husumet denilir. Bir hakkın kendisinden istenebilecek durumunda olan, yani, hakka uymakla yükümlü kişi ise, borçlu kişi olup, buna da pasif husumet denilir. Bir davada gerek aktif ve gerekse pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı mahkemece, öncelikle ve re"sen gözetilecek hususlardandır ve şayet husumet ehliyeti yok ise, dava bu sebep ile reddedilir. Somut olayda; dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkin olup, davada tapu müdürlüğünün pasif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenle; tapu müdürlüğüne karşı açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile, kısmen reddine, davanın ... yönünden husumet nedeni ile reddine, ... köyü 111 ada 54 parsel nolu taşınmaz 14431,08 m² yüzölçümü ve zeytinli tarla vasfı ile ... pay kabul edilerek; ...payının ... adına, ...payının ... adına, ...payının ... adına, ...payının ... adına,
...payının ... ... adına tespit ve tapuya tesciline, ... köyü 111 ada 55 parsel nolu taşınmaz 5073,... m² yüzölçümü ve tarla vasfı ile ... pay kabul edilerek; ...payının ... adına, ...payının Gülten Küllü adına, ...payının ... adına tespit ve tapuya tesciline, ... köyü ... ada 56 parsel sayılı taşınmaz 4834,42 m² yüzölçümü ve tarla vasfı ile ... pay kabul edilerek; ...payının ... adına, ...payının ... adına, ...payının ... adına, ...payının kızı ... adına tespit ve tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... K.TK. adına Karacasu Belediyesi Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
“Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1970 yılında yapılıp ....07.1970 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 1993 yılında yapılıp ........1996 ilâ ....04.1997 tarihleri arasında ilân edilen, sınırlaması yapılmış ormanların aplikasyonu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun .../B uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalı ... Belediyesi Başkanlığına yükletilmesine, 5018 sayılı Kanun gereğince Karayolları Genel Müdürlüğünden harç alınmasına yer olmadığına .../04/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.