10. Hukuk Dairesi 2019/3149 E. , 2020/2210 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı Kurum, sahte sigortalılık nedeniyle çalışması ve aylığı iptal edilen sigortalıya yapılan yersiz aylık ödemelerinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etti.
II-CEVAP
Davalı, iş yerindeki çalışmalarının gerçek ve fiili olduğunu, çalışmasının ve aylığının iptaline ilişkin kurum işleminin yerinde olmadığını iddia ederek, davanın reddini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
SGK vekili, icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, davalı ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosyada toplanan delillere göre, davalı vekilinin tüm, davacı Kurumun sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin ikinci fıkrasında “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; ... diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, ... hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkûm edilir” hükmü öngörülmüştür. Buna göre, itirazın iptali davalarında tarafların talebi halinde icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde;
1)Davalının tüm temyiz itirazlarının reddine,
2)Davacı Kurum tarafından davalıya yersiz yapılan ödemelerin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapılması, davalının itirazının iptali talebiyle açılan davada icra inkar tazminatına da hükmedilmesinin talep edilmesi ve dava konusu alacağın likid olduğunun anlaşılması karşısında davacı Kurum lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince, söz konusu karar düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : Hükmün 2. nolu bendinin silinerek yerine;
"4- Hükmolunan tutar üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı kuruma verilmesine” cümlesinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 10.03.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.