11. Hukuk Dairesi 2016/8877 E. , 2018/1711 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/02/2016 tarih ve 2014/560-2016/... sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... nezdinde “...” ibareli 2012/29972 sayılı marka tescil başvurusunda bulunduğunu, diğer davalı tarafından 2008/55458 sayılı “...” ibareli markasını mesnet göstererek itiraz ettiğini, itirazın kabulü ile başvuru kapsamından .... ve 35. sınıftaki mal ve hizmetlerin çıkarılmasına karar verildiğini, davalı idarenin anılan kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira müvekkilinin ... dışında birçok ülkede tescilli markaları olduğunu, davalı ... nezdinde de 2000/07303 ve 2011/63804 tescil numaralı “...” ibareli markalarının bulunduğunu, taraf markaları arasında tescile engel bir benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin başvurusunun sadece “...” ibaresinden oluştuğunu, davalının itiraza konu markasında başkaca unsurların da bulunduğunu, müvekkilinin ticaret unvanının kök unsurunun “...” ibaresi olması nedeniyle KHK m. 8/5 gereğince de başvurularının tamamen tescil edilmesi gerektiğini, ileri sürerek 2014-M-13859 sayılı ... kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kurum kararının yerinde bulunduğunu, davalının kapsamdan çıkartılan ürün ve hizmetler yönünden kullanımının bulunmadığını, önceye dayalı hak sahipliğinin kendisinde olduğunu, savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, ... kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacı markasının “...” ibaresinden oluşan bir sözcük markası olduğu, sözcüğün bir bütün halinde bilinen bir anlamına rastlanmadığı, davalı markasının ise bir dizi sözcükten oluşan sözcük markası olduğu, markada "... ...” ibareleri bulunduğu, ilk sözcük “...” sözcüğü olduğu, bu sözcüğü, büyük harfler ile yazılmak suretiyle görsel olarak diğer kelimelere nazaran ön plana çıkarıldığı, bu nedenle tüketici bakımından davalı markasının esas unsurunun “...” ibaresi olarak algılanacağı, taraf markalarının .... sınıfta “su geçirmez giysi, futbol ayakkabılar, uyku
maskeleri” 35. sınıfta “iş yerlerinin taşınması hizmetleri, satış makinelerinin kiralanması hizmetleri” hariç olmak üzere .... ve 35. sınıf açısından aynılık/benzerlik mevcut olduğu, bu durumda ... kararı ile davacı marka başvurusundan çıkarılan mal ve hizmetler açısından taraf markaları arasında 556 sayılı KHK m. 8/1-b anlamında iltibas ihtimali bulunduğu, 556 sayılı KHK"nin 8/... ve 8/5 maddelerinde üçüncü kişilerin tescil başvurularına itiraz etme hakkı tanıdığı, kendi başvurusu ile ilgili olarak 7/1-b , 8/1-b engeli aşma hakkı tanımadığı, kendi başvurusu ile ilgili olarak 8/... ve 8/5 maddelerine dayanarak 8/1-b engelini aşması tescil yaptırmasının mümkün olmadığı, davacının önceki tescilli 2000/07303 sayılı ""..."" ibareli markasının tescil kapsamının 09, 16, 41, 42. sınıf olması nedeniyle red olunan .... ve 35. sınıflar yönünden müktesep hakkının da olmadığı, gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile .... sınıfta “su geçirmez giysi, futbol ayakkabılar, uyku maskeleri” 35. sınıfta “iş yerlerinin taşınması hizmetleri, satış makinelerinin kiralanması hizmetleri” bakımından kurum kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin ve davalı ..."nun aşağıdaki (...) nolu bendin davacı vekilinin de (...) nolu bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
...- Dairemiz yerleşik kararlarında (28/11/2017 gün 2016/4326 E 2017/6662 K, .../.../2017 gün 2016/3554 E 2017/5609 K) belirtildiği üzere, marka kapsamındaki mal ve hizmetlerin aynı veya benzer tür olup olmadığının hususunda ..."nce (Türk Marka ve Patent Kurumu) hazırlanan Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına ilişkin Tebliğin hükümlerine ve bunun ekindeki sınıflara ve alt gruplara göre yapılan listenin dikkate alınması gerekmekle birlikte, ilişkilendirmenin varlığı için mal ve hizmetlerin tamamen aynı sınıfta veya aynı alt grupta yer alması gerekmez. Tescil kapsamındaki mal ve hizmetlerin ilişkilendirilebilecek olup olmadıklarının değerlendirilmesinde özellikle her iki grup malların da aynı tüketici kitlesine hitap edip etmediği, birbirine alternatif olup olmadıkları, aynı dağıtım veya dolaşım yollarına sahip olup olmadığı, hammadde-mamül ilişkisinin bulunup bulunmadığı, birbirlerini bütünleyici/tamamlayıcı olup olmadıkları hususlarının, bir bütün olarak ve ortalama tüketici kitlesinin özellikleri ve genel bakış açısı dikkate alınarak belirlenmelidir. ... ... kararına konu 2012/29972 sayılı marka başvurusu ile davalı ... adına tescilli 2008/55458 sayılı marka kapsamında bulunan mallar bakımından yukarıda belirtilen hususlarda bir karşılaştırma yapılmaksızın, davalı adına tescilli 2008/55458 sayılı markanın .... sınıfta tescilli olduğu mallar bakımından ... kararına konu davacı başvurusunun kapsamından çıkarılan mallar ile benzerliği hususundaki eksik değerlendirme içeren bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı ... ve davalı ... yararına bozulması gerekmiştir.
...- Davalıya ait marka 35. sınıfta genel olarak mağazacılık faaliyeti için tescil edilmiştir. Davalı başvurusunda ise 35. sınıf toptan ve perakende mağazacılık hizmetleri altında piyasaya süreceği ürünlerin neler olacağı sayılmak suretiyle belirtilerek tescil talep edilmiştir. Dairemizin yerleşik kararları uyarınca genel olarak tescil edilmiş 35. sınıf mağazacılık hizmetleri ile piyasaya sunulacak malların sayılması suretiyle belirtildiği mağazacılık hizmetinin aynı yada benzer tür hizmetler olduklarının kabulü için, tescilli marka sahibinin itiraz ettiği başvuru kapsamında sayılan malların da kendisi tarafından bu hizmet altında satışa sunulduğunun kanıtlanması gerekir. Davalı tarafça markasının kapsadığı 35. sınıf mağazacılık hizmetleri bakımından davacının aynı kapsamda satışa sunacağı mallarla ilgili olarak kendisi tarafından da ticari faaliyette bulunulduğu hususu ileri sürülüp kanıtlanamadığına göre, mahkemece 35. sınıf müşterilerin malları elverişli şekilde görmesi ve satın alması için başvuru kapsamında sayma suretiyle belirtilen malların bir araya getirilmesi hizmetleri bakımından başvurunun reddi yerinde olmadığı gözetilerek bu hizmetler bakımdan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, davacı yararına bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin ve davalı ... temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 06/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.