Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3270
Karar No: 2020/2208
Karar Tarihi: 10.03.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/3270 Esas 2020/2208 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/3270 E.  ,  2020/2208 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi



    Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Somut olayda, 2002/7 ile 2004/8. aylar arasındaki döneme ilişkin dava dışı Ltd. Şti."nin prim, işsizlik sigortası borçlarından dolayı 2015/20456 ve 2015/20457 nolu ödeme emirleri ile 6183 sayılı Kanun uyarınca takip yapıldığı, ödeme emrinin Ltd. Şti, adına düzenlendiği, davacı ..."ın mernis adresinde tebliği üzerine davanın yasal süre içinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Davanın kabulüne ilişkin ilk karar Dairemizce, zamanaşımını kesen sebeplerin varlığının araştırılması ve davacı ... hakkında düzenlenmiş bir ödeme emri bulunmaması karşısında söz konusu davacı yönünden davanın menfi tespit davası olduğu kabul edilerek sorumluluğunun olup olmadığının incelenmesi gerektiği yönlerinden bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne, 2015/20456 takip nolu ödeme emrine konu borçlar zamanaşımına uğramış olduğundan, bu ödeme emrinin iptaline, 2015/20457 takip nolu ödeme emrine konu borçların ise zamanaşımına uğramamış olduğunun tespit edildiğinden bahisle bu ödeme emri yönünden de davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
    09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda; Mahkeme yönünden o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine bozma kararında açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar.
    Somut dosyada bozma gereği yerine getirilmeden hüküm kurulmuş olduğundan, hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
    506 sayılı Kanunun 80. maddesinde 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu durumda zamanaşımı süresi bakımından, 3917 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden önceye ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden Kurumun alacak hakkı, Borçlar Kanununun 125. maddesinde öngörülen on yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, zamanaşımının başlangıç tarihi, anılan Kanunun 128. maddesi hükmü gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir ve zamanaşımının kesilmesi ile durmasına ilişkin 132. ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemeler de burada uygulama alanı bulmaktadır. 08.12.1993 tarihi ve sonrasına ilişkin prim ve gecikme zammı borcu yönünden ise, 6183 sayılı Kanunun “Tahsil zamanaşımı” başlığını taşıyan 102. ve ardından gelen maddeleri uygulanacaktır. Anılan madde hükmüne göre, zamanaşımı süresi beş yıl olup, zamanaşımı süresinin başlangıcı da, alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını izleyen yılbaşı olarak belirlenmiştir. 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanun ile bu konuda yeniden bir düzenleme yapılarak 506 sayılı Kanunun 80. maddesinin beşinci fıkrasında değişiklik yapılıp, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanunun 51. maddesiyle birlikte 102. maddesinin de uygulanmayacağı hükme bağlanarak 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki duruma dönülmüştür.
    Diğer taraftan; 6183 sayılı Yasa"nın 103. maddesi ile tahsil zamanaşımını kesen sebepler düzenlenmiş olup; anılan düzenlemede; "" 1. Ödeme, 2. Haciz tatbiki, 3. Cebren tahsil ve takip muameleleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilat, 4. Ödeme emri tebliği, 5. mal bildirimi, mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi, 6. Yukarıdaki 5 sırada gösterilen muamelelerden her hangi birinin kefile veya yabancı şahıs ve kurumlar mümessillerine tatbiki veya bunlar tarafından yapılması, 7. İhtilaflı amme alacaklarında kaza mercilerince bozma kararı verilmesi, 8. Amme alacağının teminata bağlanması, 9. kaza mercilerince icranın tehirine karar verilmesi, 10. İki amme idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı amme idaresi tarafından borçlu amme idaresine borcun ödenmesi için yazı ile müracaat edilmesi, 11. (Ek bent: 25/12/2003 - 5035 S.K./1. md.) Amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması.
    Kesilmenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren zamanaşımı yeniden işlemeye başlar. Zamanaşımının bir bozma kararı ile kesilmesi halinde zamanaşımı başlangıcı, yeni vade gününün rasladığı; amme alacağının teminata bağlanması veya icranın, kaza mercilerince durdurulması hallerinde, zamanaşımı başlangıcı teminatın kalktığı ve durma süresinin sona erdiği tarihin rastladığı; takvim yılını takip eden takvim yılının ilk günüdür."" hükmü öngörülmektedir.
    1)Dava konusu 2004/7 ve 8. aylara ilişkin prim borçları yönünden zamanaşımı süresi muacceliyet tarihinden itibaren 10 yıldır. Ancak 6183 sayılı yasanın 103. maddesi kapsamında zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde zamanaşımı kesilmenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren başlar. Bu halde 6183 sayılı yasanın 103. maddesi kapsamında zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı araştırılmalı, zamanaşımının kesilmesi halinde, kesilmenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren zamanaşımı süresinin başlayacağı değerlendirilmeli, zamanaşımını kesen sebeplerin olmaması halinde ise başlangıcın muacceliyet tarihine göre belirleneceği, zamanaşımını kesen nedenlerin zamanaşımı süresi içerisinde yerine getirilmesi gerektiği gözetilmelidir.
    2- 6183 sayılı Yasanın 55. maddesi kapsamında davacı ... adına düzenlenmiş ve anılan Yasanın 58. maddesi uyarınca tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin ya da başlatılmış bir icra takibinin bulunmaması karşısında davacı ... yönünden dava menfi tespit davasıdır. Bu nedenle, davacı ... açısından tespit yönünde karar verilmesi gerekirken söz konusu davacı hakkında da ödeme emrinin iptaline karar verilmesi isabetli değildir.
    Kabule göre de; dava konusu her iki ödeme emrine konu borç dönemi 2002/7-2004/8 aylar olduğu halde 2015/20456 takip nolu ödeme emrinin zamanaşımı nedeniyle iptaline, 2015/20457 takip nolu ödeme emri yönünden ise davanın reddine hükmedilmesi hatalıdır.
    Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 10.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi