Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1597
Karar No: 2018/2749
Karar Tarihi: 14.02.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2018/1597 Esas 2018/2749 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2018/1597 E.  ,  2018/2749 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, gece zammı ile süt yardımı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I


    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının, ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi"nde çalıştığını,...."den yararlandığını ileri sürerek fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, gece zammı ücreti, süt yardımı alacağını talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının adının yanlış yazıldığını, fazla süreli çalışmalarının olmadığını, davacının görüntüleme bölümünde olmayıp, bankoda çalıştığını, bu nedenle fazla mesaiye hak kazanmadığını, aynı zamanda gece çalışmasının da olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Bozma İlamı ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Yerel Mahkemenin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararının temyizi üzerine, Dairemizin 10/05/2016 tarih ve 2016/13948 E., 2016/11676 K. sayılı ilamı ile, “..."nun adına Sendika tarafından açılan davada ... 12. İş Mahkemesince 10/12/2009 tarih ve 2009/711-756 sayı ile fazla mesai ücretinin kabulüne karar verildiği, Dairemizin 22/06/2010 tarih ve 2009/49271 E., 2010/19673 K. sayılı ilamı ile kararın onandığı, bu davanın konusu ile aynı olduğu, hesaplanan hizmet süresinin de açılan bu davadaki hizmet süresi ile aynı olduğunun anlaşıldığı, Mahkemece davacının açık kimliği belirlenmeden, çelişkiler giderilmeden ve davacının daha önce dava açan ... ile aynı kişi olup olmadığı, aynı ise kesin hüküm bulunup bulunmadığı değerlendirilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğu" gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, 12/09/2017 tarihli ek bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının ... 12. İş Mahkemesindeki davacı ile aynı olduğu, ancak her iki dosya hesabında bilirkişinin konuyu fark etmesi nedeniyle mükerrer hesap yapılmadığı, son Yargıtay bozma kararı öncesinde saptanan rakama hükmedilmesinin mükerrerlik oluşturmayacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Taraflar arasında davacı tarafından, aynı davalıya karşı açılmış olan davada verilen kararın iş bu dava açısından kesin hüküm oluşturup oluşturmayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Dava konusu uyuşmazlığın daha önce bir kesin hüküm ile [1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) madde 237; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) madde 114/1-i] çözümlenmiş olması dava şartıdır. Bu şart, olumsuz dava şartı olarak adlandırılır.
    6100 sayılı HMK’nun 303/1. maddesi de “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.” şeklinde benzer bir tanımı içermektedir.
    Kesin hükmün ilk koşulu, her iki davanın taraflarının aynı kişiler olması; ikinci koşulu, müddeabihin aynılığı; üçüncü koşulu ise, dava sebebinin aynı olmasıdır.
    Kesin hükmün ikinci koşulu olan müddeabih, dava konusu yapılmış olan hak, yani dava ile elde edilmek istenilen sonuçtur. Önceki dava ile yeni davanın müddeabihlerinin (konularının) aynı olup olmadığını anlamak için hakimin, eski davada verilen kararın hüküm fıkrası ile yeni davada ileri sürülen talep sonucunu karşılaştırması gerekir. Eski ve yeni davanın konusu olan maddi şeyler fiziki bakımdan aynı olsa bile, bu şeyler üzerinde talep olunan haklar değişikse, müddeabihler aynı değil demektir.
    6100 sayılı HMK.’un 115. Maddesi uyarınca ise “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir”.
    Davacı adına Sendika tarafından fazla mesai ücreti alacağının tahsili talebiyle Sağlık Bakanlığı aleyhine açılan davada ... 12. İş Mahkemesince 10/12/2009 tarih ve 2009/711-756 sayı ile fazla mesai ücretinin kabulüne karar verilmiş, Dairemizin 22/06/2010 tarih ve 2009/49271 E., 2010/19673 K. sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir. ... 12. İş Mahkemesinin dava dosyasının incelenmesinde, davacının aynı davalıya karşı, aynı maddi vakıaları ileri sürerek ve aynı döneme ilişkin olarak fazla mesai ücreti alacağını talep ettiği ve bilirkişi tarafından hesaplanarak fazla mesai ücreti alacağının Mahkemece hüküm altına alındığı anlaşılmıştır. Eldeki davada ise davacı aynı hizmet süresi için fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, gece zammı ücreti, süt yardımı alacağını talep etmiştir.
    ... 12. İş Mahkemesi dava dosyası ile eldeki davanın tarafları aynıdır, yine fazla mesai ücreti yönünden her iki davanın sebepleri (maddi vakıalar) ve konusu aynıdır. Bu nedenle bu davada verilen karar eldeki davada fazla mesai ücreti yönünden kesin hüküm oluşturmaktadır. Mahkemece kesin hüküm nedeniyle HMK 114/1-(i) maddesine göre davacının fazla mesai ücreti yönünden HMK.’un 115. Maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken isabetli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
    3-Dairemizin 10/05/2016 tarih ve 2016/13948 E., 2016/11676 K. sayılı ilamında davacının açık kimliği belirlenerek hüküm kurulması gerektiğinin belirtilmesine ve Mahkemece eldeki davanın davacısı Keziban Karabulut ile ... 12. İş Mahkemesininin davacısı ..."nun aynı kişiler olduğununun tespit edilmesine rağmen, karar başlığında ayrı ayrı davacı olarak hem "..." hem de "..."nun belirtilmesi de usule aykırıdır.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 14/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi