17. Hukuk Dairesi 2016/10541 E. , 2019/4061 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davacının yolcu olduğu motorsikletin tek taraflı kaza yapması sonucu yaralandığını ve malul kaldığını, motosikletin kaza tarihinde .... Sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı ... şirketi tarafından davacıya ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdlik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 02.03.2016 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat talebini 29.953,14 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 29.953,14 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, yolcu olduğu ve davalı ... şirketine sigortalı motosikletin gerçekleştirdiği tek taraflı trafik kazasında yaralandığını ve malul kaldığını belirterek tazminat
talep etmiş olup soruşturma dosyasının incelenmesinde, davacının 17.12.2013 tarihinde motosikletin sürücüsü hakkında şikayette bulunduğu, sürücü ..."un ise 10/01/2014 tarihli ifadesinde davacının iddialarının doğru olmadığını, kaza yapmadığını, kazanın olduğunu beyan ettiği tarihte davacıyı motosiklete bindirmediğini, o gün kendisi ile birlikte olmadığını, davacının nerede ve ne şekilde kaza yaptığını bilmediğini, atılı suçu kabul etmediğini belirtmiş, davacı 24.01.2014 tarihli ifadesinde şikayetten vazgeçmiş, şikayet yokluğundan kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece kusur konusunda alınan 21.12.2015 tarihli bilirkişi raporunda, davacının iddiası dışında herhangi bir maddi delil olmadığı belirtilmiş, kazanın davacının ifadesinde geçen yer ve şekilde gerçekleştiği kabul edildiğinde dava dışı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu, yolcu olan davacının kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir.
Davacının beyanları dışında, dava dışı sürücünün motosikleti ile kazanın meydana geldiği ve davacının ayağındaki yaralanmasının kazadan kaynaklı oluştuğuna dair dosyada maddi delil bulunmamaktadır.
Bu durumda mahkemece, olay yerinde keşif yapılarak davacı keşif mahallinde dinlenip, dava dışı sürücü ..."un motosikletiyle tek taraflı olarak kaza yaptığını beyan etmesine göre motosiklet üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması ve davacının ayağındaki yaralanmanın mahiyetine göre kaza sonucu oluşan bir zarar olup olmadığının tespit edilmesinden sonra tüm dosya kapsamı ile olayın oluş şekline göre tarafların olaydaki kusur durumu belirlenerek duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık önceki bilirkişiden ek rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik
yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.