4. Ceza Dairesi 2016/5002 E. , 2020/4542 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, sair tehdit, silahla tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sair tehdit ve tehdit suçlarının mağdurlarının farklı olduğu ve farklı tarihlerde işlendiği belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık ... hakkında sair tehdit suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Sanığa yükletilen sair tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
TCK’nın 106/1-2. cümlesinde hapis cezası ile adli para cezasının seçenek yaptırım olarak öngörülmesi ve mahkemece hapis cezasının tercih edilmesi karşısında, TCK"nın 50/2. maddesine aykırı olarak hapis cezası adli para cezasına dönüştürülmüş ise de; aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşıldığından sanık ..."ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında tehdit, sanık ... hakkında silahla tehdit suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanık ..."a isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanık ..."ın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
b-Sanık ..."ın suç tarihinde sabıkasız olması ve sabıkasında görülen ilamın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması, CMK’nın 231/8. maddesine 28.06.2014 tarihli ve 6545 sayılı Yasanın 72. maddesiyle “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” cümlesi eklenmiş ise de, daha önce verilen hükmün açıklanmasına geri bırakılmasına dair kararın kesinleşme tarihi itibariyle engel oluşturmaması karşısında, yargılama sürecindeki davranışları olumlu bulunarak, takdiri indirim uygulanan ve hapis cezası ertelenen sanık ... hakkında "sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, sanığın buna rağmen yeniden suç işlediği dikkate alınarak kişilik özellikleri itibariyle yeniden suç işlemeyeceği yönünde mahkememizde kanaat oluşmadığı" şeklindeki gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına yer olmadığına karar verilerek hüküm içerisinde çelişki oluşturulması,
c-Mağdur ..."in üç arkadaşı ile birlikte sanığa sığınan mağdurun kardeşi Burcu"yu almaya gittiği şeklindeki iddia ve kabul ile Burcu"nun da beyanları karşısında; olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sanık ... hakkında, TCK"nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
d-5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık ..."ın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmasına yer olmadığına, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ile ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.