5. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/13889 Karar No: 2016/2961 Karar Tarihi: 18.02.2016
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2015/13889 Esas 2016/2961 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2015/13889 E. , 2016/2961 K. "İçtihat Metni"
TARİHİ : 19/03/2015 NUMARASI : 2014/419-2015/94
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı kayyım vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –
1-HGK"nun 08.06.2011 tarih ve 2011/3-243 esas 392 sayılı kararında belirtildiği üzere mahkeme kararı ile kayyım olarak atanan ve bu kişiler adına yaptığı iş ve işlemler nedeniyle 3561 sayılı Kanun kapsamında yönetim kayyımı olan defterdar burada Hazineyi temsil etmemekte aksine kayyımlık görevi gereği açık kimliği ve adresi tespit edilemeyen kişilerin hak ve menfaatlerini korumaktadır. Kayyımın Hazine avukatını vekil tayin etmiş olması da Hazine adına hareket edildiğinin kabulü için yeterli değildir. Bu nedenle davalının taşıdığı kayyımlık sıfatı ile açılan bu davada 492 sayılı Harçlar Kanununa göre harçtan muaf değildir. 3561 sayılı Kanunun 2/son maddesinde "kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç ve katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır." hükmüne yer verilmişse de, burada yargı harçlarından bağışıklığına ilişkin özel bir düzenleme bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle mahkeme hükmü davalı kayyım tarafından süresinde verilen dilekçe ile temyiz edilmişse de, temyiz harçları ödenmemiştir. Bu noksanlığın HUMK"nun 434/son maddesi uygulanmak suretiyle giderilmesinden, 2-Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi olduklarının ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulmasından, 3-Değerlendirme tarihi olan 2014 yılında, dava konusu taşınmaz ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden araştırılmasından, 4-Dava konusu taşınmaz ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal olarak değerlendirilen taşınmazın birbirlerine ve hükümet konağı, adliye, belediye ve hastane gibi yerlerin aralarındaki mesafeler de gösterilmek suretiyle şehir planı üzerinde fen bilirkişisine işaretlettirilmesinden, Sonra, birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.