12. Hukuk Dairesi 2016/29409 E. , 2018/2370 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 35,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.03.2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Karşı Oy
Şikayetçi borçluya tahliye ihtarlı kira alacağına dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluya gönderilen örnek 13 ödeme emrine karşı borçlunun süresinde icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde takibe dayanak 01.05.2013 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile ilgili olarak, kira borcunun doğduğu mecurun borçlu ile eşi ... Şenyuva"nın aile konutu olduğunu, eşi ..."in iş yoğunluğu nedeniyle sözleşmeyi kendisinin imzalamak zorunda kaldığını, tüm kira bedellerinin sözleşmenin kurulduğu an itibariyle eşi ... ... tarafından ev sahibine ödendiğini, boşanma davasında mecurun 26.02.2015 tarihinde aile mahkemesince şikayetçi borçlu ve müşterek çocuğa tahsis edildiğini, takibe konu borcun eşi ..."den talep edilmesi gerektiğini, ödeme emrinin eşi ..."e gönderilmesi gerektiğini belirtmiş olup, itiraz dilekçesinin başında "Takibe konu kira borcuna ilişkin beyanlarının sunumudur" cümleciğinin bulunduğu görülmektedir.
Görüldüğü üzere borçlu bu cümlecik ile açıkça borca itiraz etmiş olup, dilekçe içeriğinde bunun nedenini açıklamak istemiştir. Bu dilekçeye göre borçlu aslında kiracının eşi ... olduğunun, iş yoğunluğu sebebi ile kendisinin kontratı imzaladığını ve bu nedenle kiracı olan eşi ..."e ödeme emrinin gönderilmesini talep etmekte olup, kiracı olduğunu inkar etmektedir. Öte yandan mecurun aile konutu olduğu ve aile mahkemesi kararı ile kendisine tahsis edildiği beyanı ile MK. 194/son uyarınca tek başına aleyhinde icra takibi yapılamayacağını belirtmektedir.
Ayrıca kira sözleşmesinde asıl kiracı olarak beyan ettiği eşi ..."in kira sözleşmesi başında kira borcunu ödediğini ileri sürmektedir. Borçlu bu dilekçe ile kira sözleşmesine ve kira borcuna itiraz etmektedir. Süresinde icra dairesinde itiraza rağmen takip durdurulmamış ise bu husus bir hakkın yerine getirilmemesi kapsamında İİK"nun 16/son kapsamına giren şikayet niteliğinde olup süresiz olarak takip sonuna kadar ileri sürülebilir.
HGK"nun 13.05.20109 tarih 2009/12-185 E., 2009/182 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere itiraz yapılırken belli sözcüklerin kullanılması (borcu yoktur, itiraz ediyorum gibi) zorunlu değildir. Bu konuda kullanılan sözcüklerin sözcük anlamına bakılmaksızın, onu kullanan kişinin gerçek maksat ve isteği göz önünde bulundurulmalıdır. Borçlu dilekçesinde genel olarak itiraz iradesi çıkarılabiliyor ise bu geçerli itiraz olarak kabul edilmelidir. Bu konuda kuşkuya düşülür ise borçlu lehine hareket edilmelidir. Borçlunun itiraz hakkı süre ile kısıtlanmış bulunan borçlunun çıkarı alacaklının çıkarına göre daha korunmaya layıktır. Borçlu, borca itiraz iradesini ortaya koyduğu için itirazın sürede kabul edilerek takibin durdurulmasına ilişkin 11.06.2015 tarihli icra müdürlüğünün durdurma kararının iptali yerine şikayetin reddi kararı isabetsiz olup, bozulması gerekir. Kararın onanması yönündeki Dairemiz sayın çoğunluğunun görüşüne bu nedenlerle katılamıyorum. 12.03.2018