14. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/645 Karar No: 2021/2651 Karar Tarihi: 12.04.2021
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/645 Esas 2021/2651 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2018/645 E. , 2021/2651 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19/10/2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26/12/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... Köyü 1503 (3054) numaralı kök ihdas parseli içerisinde bulunan dava konusu ... Köyü 4905 ada 2 ve 3 parsellerin 346.28 metrekarelik binmeli kısmına isabet eden bölümünün tapusunun iptali ile davacı adına tescili suretiyle eski hale iadesinin sağlanmasını talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir. Eklenen bu hükme göre, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında yapılmış imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle; davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değerinin ödeneceği belirtilmiştir. Somut olayda, sonuç itibari ile davanın reddi doğru ise de hükmün gerekçesi doğru değildir. 3194 sayılı Yasa"ya eklenen bu hüküm uyarınca dava konusu uyuşmazlığın idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden, imar parselinin kadastral parsele ihyasına yönelik dava konusu talebin, kanun değişikliği nedeniyle ile reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir. Bu nedenle hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz talebinin kabulü ile hükmün gerekçesinin yukarıda yazılı şekilde DEĞİŞTİRİLEREK ve DÜZELTİLMİŞ gerekçe ile ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.