Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/601 Esas 2019/6154 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : ...BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ


Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ziynet alacağı davasının kabulüne dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Dava, ziynet alacağı talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna müracaat edilmiş... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince; davalının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin kabulüne ve davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de, bilahare davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen 18.06.2019 tarihli dilekçe ile "...dosyadan feragat ettiği" yönünde talepte bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Çekişmeli yargıda kural olarak, “tasarruf ilkesi” geçerlidir ve taraflar dava konusu üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilirler. Bu suretle davaya son verilebilmesinin bir yöntemi davadan feragattir ve anılan durum 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 307 ila 312. maddelerinde (mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 91 ila 94. maddelerinde) düzenlenmiştir.
Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir. Temyiz edilen ve fakat henüz temyiz Dairesince görüşülmeyen bir karar, usul hukuku çerçevesinde kesinleşmiş olmadığından, bu aşamada davadan feragat mümkündür.
Hâkim, gördüğü davada tahkikatı bitirip hüküm kurduktan sonra davadan elini çekmiş olur ve kural olarak dava sonunda verilen karar temyiz edilip bozulmadan ve bu suretle yargılamaya yeniden başlanmadan davanın esası ile ilgili hiç bir karar veremez.

Bu itibarla, somut olayda davacı vekili karardan sonra verdiği dilekçe ile davadan feragat ettiğini açıkça ve koşulsuz olarak bildirdiğinden, hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelenmesine usulen engel oluşturan bu hukuki olgu çerçevesinde, yeniden inceleme yapılmak üzere hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun 371. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 03/07/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.