11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8332 Karar No: 2018/1703 Karar Tarihi: 06.03.2018
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/8332 Esas 2018/1703 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/8332 E. , 2018/1703 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
Taraflar arasında görülen davada ...(Kapatılan) .... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/03/2016 tarih ve 2014/160-2016/... sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı adına ... nezdinde 28.sınıfta tescilli 2013/21788 nolu "..." ibareli marka üzerinde müvekilinin gerçek üstün ve öncelikli hak sahibi olduğunu, davalının kötü niyetli tescil edildiğini ileri sürerek markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, davalı adına kayıtlı "www.....com.tr" alan adının tahsis işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin "..." markalı ürünleri 2012 yılından bu yana takip ettiğini, Çin"de bulunan üretici firmaya ulaştıktan sonra ürünleri Türkiye"de satmak istediklerini, bunun üzerine Çin"li firmanın Hollanda"da bulunan davacı distribütör firmayla görüşmeleri gerektiğini söylediğini, ancak davacı şirket ile yapılan yazışmalar neticesinde fiyat konusunda anlaşamadıklarını, markanın Türkiye tescilinden sonra davacı tarafından tanınmış hale getirilmeye çalışıldığını, davacı şirketin müvekkilim markasından 1 yıldır haberdar olmasına rağmen hiç bir şey yapmadığını, kötü niyetli tarafın davacı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; somut olayda davalı tarafın marka başvuru tarihi olan 08.03.2013 tarihinden önce Çin"de bulunan adına faydalı model belgesi ile tescil edilmiş "..." isimli ürünü Türkiye"ye ithal edilmek üzere Çin"li firma ile davalı arasında yazışmaların olduğu, Çin"li firmanın davacı distribütör firma ile görüşmeleri gerektiği beyanında bulunduğu, bu nedenle davalının davaya konu olan markanın daha önce kullanıldığını biliyor ve bilebilecek durumda bulunduğu, markayı aynı sınıflar yönünden adına tescil ettirmesinin kötü niyetli tescil niteliği taşıdığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 06/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.