16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4529 Karar No: 2019/624 Karar Tarihi: 06.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4529 Esas 2019/624 Karar Sayılı İlamı
Özet:
An appeal request regarding a conviction for being a member of an armed terrorist organization according to articles 314/2, 62/1, 53, 58/6-9, 63/1 and 3713 of the Turkish Penal Code was rejected by the 16th Criminal Division. The defendants, a suspect and their attorney, appealed the decision. The court concluded that the trial was conducted in accordance with the law, the evidence was obtained legally, and the judgment was based on consistent and reliable facts and was in line with the applicable legal provisions. Consequently, the appeal was denied, and the initial judgment was upheld. The relevant legal provisions are TCK 314/2, 62/1, 53, 58/6-9, 63/1, and 3713.
16. Ceza Dairesi 2018/4529 E. , 2019/624 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62/1, 53, 58/6-9, 63/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi Temyiz edenler : Sanık ve müdafii
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Dosyada mevcut diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, bylock tespit ve değerlendirme tutanağı beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilme suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 06.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.