Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/3776 Esas 2014/7329 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3776
Karar No: 2014/7329
Karar Tarihi: 13.03.2014

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/3776 Esas 2014/7329 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2014/3776 E.  ,  2014/7329 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 11/10/2013
    NUMARASI : 2013/782-2013/872

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Şikayetçi icra mahkemesine başvurusunda; borçlu eşi tarafından açılan İstanbul 17. Aile Mahkemesi"nin 2012/404 Esasında kayıtlı boşanma davasının devam ettiğini, tahliyesi istenen taşınmazın kayınbederi tarafından alınarak kendilerine verildiğini, taşınmazın aile konutu olduğunu ileri sürerek tahliye işleminin uygulanmaması talebini reddeden icra müdürlüğü kararının iptalini istemiş, mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu"nun "Aile konutu" başlıklı 194/1. maddesinde; "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz" hükmü yer almakta;
    Anılan Kanunun 194/3. maddesinde ise; "Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir" denilmektedir.
    Bu hükümler göstermektedir ki, aile konutu özel bir konuma ve öneme sahip kılınmış ve üzerindeki tasarruf yetkisi yasa ile sınırlandırılmıştır. Takibe ve tahliyeye konu taşınmazın aile konutu olduğunun belirlenmesi halinde bu yasal gereklerin yerine getirilip getirilmediğinin araştırılması gerekecektir.
    Şu halde, mahkemece öncelikle bu iddia üzerinde durulmalı, takip ve tahliyeye konu taşınmazın kaydı üzerinde şikayetçi eşin talebi üzerine "aile konutu" olduğuna ilişkin şerh verilip verilmediği, şikayetçinin bu yerin "aile konutu" olduğunun tespitine yönelik olarak açılmış bir davasının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, böyle bir davanın bulunmaması halinde şikayetçiye tahliyesi istenen taşınmazın aile konutu olduğunu ispata yönelik olarak aile mahkemesinde dava açma yetkisi ve olanağı verilmeli, oluşacak sonuca göre tahliyenin durdurulması ya da devamı yönünde hüküm tesis edilmelidir (HGK"nun 2005/12-652 E. - 2005/583 K. 19.10.2005 T.).
    O halde mahkemece; yukarıda açıklanan hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ :Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.